Manga/ anime meselesine ezelden beri sıcak bakmışımdır. Daha ilkokula giden bir çocukken TRT 2 ya da TRT 3’te izlediğim Venus Wars’u dün gibi hatırlarım. Öylesine etkilenmiştim ki peder bey’in zaman içersinde tükettiği rakı şişelerinden (O dönem sadece 35’lik ve 70’lik Yeni Rakı şişeleri mevcuttu piyasada. Tekel hakikaten tekeldi.) kendi Uzay Taburu’mu (Space Batallion) oluşturup keçeli kalemlerin de yardımıyla estetik ve teknolojik anlamda belli bir miktar yol alabilmiştim.
Takip eden yıllar boyunca sinefilliğimiz gelişti ama manga sevgimiz yerinde saydı çünkü materyallere ulaşmak pek bir zordu. İtalya’da ya da İngiltere’de doğmamanın (pişman değilim) dezavantajları ile ekonomik sınırlandırmalar birleşince, ben ve benzer zevkleri/hobileri olan arkadaşlarım manga ile platonik ilişki kurmak durumda kaldık; uzaktan sevdik. Sonrası biraz karışık, ayrıntılara girip okurun kafasını karıştırmamak lazım. Özet olarak geçmeye çalışırsak, bir dönem Japonya ve çevresi ülkelerde Hürriyet Gazetesi Temsilcisi olarak Erdal Güven’in yanında muhabir olarak çalışmaya başlamam ile karşı karşıya kaldığım ufak bir anime/manga/hentai koleksiyonu, bolca Beyblade topacı, çeşitli ufak festivaller izlenen filmler, korsan vcd ve dvd üreticileri ve diğerleri… ‘Karışık demiştim.’
Böylesine derin, köklü bir manga sevgisine sahip olmama rağmen Miyazaki filmlerinden ve Full Metal Alchemist’ten gayri uzun süredir hoşuma giden bir esere denk gelemiyordum. Naruto olsun Bleach olsun pek bir cezp etmemişti beni. Ta ki Gantz’a kadar…
Japonya’da 2004 yılında çıkan serinin yaratıcısı Hiroyu Oku (Allah’ın adıyla) iyi bir abimiz. Aynı zamanda HEN’in yaratıcısı, Seinen Manga’nın büyük üstadı. “Seinen Manga ne laaa!” diyen bazı okurların sesi kulağıma geldi. Şudur;18-30 yaş arası çizgi film izlerken mastürbasyon yapabilme kabiliyetine sahip kitleyi hedef alan hafif erotik bir soft-core’umsu eserlere verilen genel ad.
Hiroyu abimiz Gantz üzerine detaylı çalışmış, karakterler olaylar, düşmanlar ve süreç muhteşem. Zaten konu tüm kalburüstü mangalarda olduğu gibi bir acayip. Hiç beklemedikleri anda ölen fakat bir şekilde tekrar yaratılan (klon muyum değil miyim ikilemi) iki genç, siyah ve muhtemelen uzaydan gelmiş bir küre, teknolojik silahlar, kısıtlı bir sürede ele geçirilmesi gereken uzaylı yaratıklar ve diğer ölüler(hepsi birbirinden orijinal ve kitsch). Bu nedir yahu demeyin indirin, izleyin.
Vakti olanlar önce Gantz Anime serisine baksınlar. Bir miktar Türkçe altyazı var Divxplanet’de.Vakti olmayanlar ise direkt filme girebilirler. Yeni düştü torrent camiasına. Ne yazık ki Türkçe ya da İngilizce altyazılı bir versiyon henüz ortalarda yok. Sadece İngilizce dublajlı bir versiyonu var. Anlamam ben demeyin, İngilizcem gelişir deyin, tekrar ediyorum indirin, izleyin.
P.S: Manga/Anime konusunda daha derli toplu bir yazı yazmak isterdim ama mevzubahis dünya geniş vakit dar. Sevgili editörüm, taze baba Onur Ertuğrul isteği üzerine attırıverdiğim bir yazıdır. Manga/Anime dünyası ile ilgilenen arkadaşlar Wikipedia’dan başlayabilirler. Wiki’den girin ilgi seviyenize göre linklerden seke seke koparsınız.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.