Her Güne 1 Yerli 1 Yabancı Film serimizde 13. bölüme geldik. Bugün önereceğimiz filmler Yozgat Blues ve 4 Luni 3 Saptamâni Şi 2 Zile
Yerli Film Önerisi: Yozgat Blues
2013 yapımı, yönetmenliğini, Tarık Tufan ile birlikte senaryosunu yazan Mahmut Fazıl Coşkun üstleniyor. Dram ve komedi türündeki bu filmin oyuncu kadrosunda; Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer ve Nadir Sarıbacak yer alıyor.
Yavuz kariyerinde çöküş yaşayan bir müzisyendir. Bir alışveriş merkezinde müşterilere şarkılar söyleyerek geçinir. Bunun yanı sıra bir belediyenin düzenlediği ücretsiz müzik kursunda katılımcılara müzik dersleri verir. Neşe, Yavuz’un belediye kursundan öğrencisidir. Yavuz, Yozgat’ta açılan bir gazinoda şarkı söylemesi için teklif alır. Neşe, Yavuz’a kendisinin de çalışmak istediğini söyleyip, birlikte gidebilmek için teklifte bulunur. Yavuz ve Neşe birlikte Yozgat’a giderler. İkili bir süre sonra Yozgat’ta yaşayan berberlik yapan Sabri’yle tanışırlar. Sabri’nin hayatında iki amacı vardır; evlenmek ve kendi kuaför dükkanını açmak. Yozgat’a, İstanbul’dan gelen iki şarkıcı ve bir berber arasında kimi zaman dramatik kimi zaman da komik olaylar gelişmeye başlar.
Film, bizlere Yavuz’un hikayesini başarılı bir biçimde aktarıyor. Yavuz ve Neşe arasında adı konulmamış bir çekim bulunuyor, lakin bu çekim sadece Yavuz nezdinde bir anlam taşıyor. Neşe sadece şarkı söylemek isteyen genç bir kadın. Aralarında fazlaca yaş farkı bulunan bu ikili, Sabri ile tanışınca aralarındaki sohbet ve ilişki sekteye uğruyor. En başından beri Yavuz’a ilgisiz davranan Neşe, Sabri’yle iyi anlaşmaya, günün büyük bir bölümünü onunla geçirmeye başlıyor. Arka planda yaşanılan hiçbir sıkıntıyı Neşe’ye belli etmek istemeyen Yavuz, büyük fedakarlıklarda bulunur.
Taşrada geçen bu hikaye, diğer taşra filmlerinden çok farklıdır. Yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, bizlere manzara fotoğraflarından oluşan kesitler sunmak yerine, hikayenin akıcılığıyla beraber, bir sonraki sahnelerde olabilecek olaylar hakkında merak duymamızı sağlıyor. Görmeye alışık olduğumuz taşra sinemasından farklı bir anlatım dili ile karşımıza çıkıyor ve bunu çok iyi başarıyor.
Yavuz, Neşeye hararetli biçimde bir şeyler anlatırken, Neşe pek Yavuz’la ilgilenmez. O anların tamamında Ercan Kesal’in oyunculuğu zirveye çıkar. İstekli bir biçimde Neşe ile bir şeyler paylaşmak isterken, Neşe’den aldığı olumsuz davranışlar sonucu Yavuz’un umudu ve inancı kırılır. Ercan Kesal, bizlere o duyguyu harika yansıtıyor.
Daha önceki önerilerimiz arasında bulunan Anons filminde de gördüğümüz üzere; yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun iyi bir hikaye anlatıcısı… Bu filminde de gayet başarılı bir biçimde bizleri hikayeye ortak ediyor.
Yabancı Film Önerisi: 4 luni, 3 saptamâni şi 2 zile
Türkçeye 4 ay, 3 hafta 2 gün diye çevrilen, 2007 yılında vizyona giren, Romanya yapımı filmin yönetmenliğini Cristian Mungiu üstleniyor. 2007 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan filmin oyuncu kadrosunda; Anamaria Marinca ve Laura Vasiliu yer alıyor.
Komünizm ile yönetilen, diktatör Çavuşesku liderliğindeki Romanya’nın durumu ve işleyişini, üniversite öğrencisi iki genç kız üzerinden bizlere sunan bu filmin konusu; İki genç kızdan biri olan Gabita hamile kalmıştır. Lakin çocuğu doğurması mümkün değildir. Kürtajdan başka çaresi yoktur ama kürtaj Çavuşesku’nun yasaklarından biridir. Film, Gabita ve arkadaşı Otilia’nın illegal yollarla bu işi yapma arayışlarının konu ediniyor.
İçinde rahatsız edici sahneler bulunan bu film, bir insanlık dramı. Ağır işleyişine ve uzun sahnelere rağmen merak duygusunu diri tutan bu film, dönemin Romanya’sını harika bir biçimde bizlere sunuyor.
Filmin pek çok iyi noktası var. Sade, az diyaloglu ve gerçekçilik ile beraber başardığı en önemli şey; hikayesini anlatırken herhangi bir duygu sömürüsüne yer vermeden, olduğu gibi aktarıyor. Bunu başarabilmek pek kolay değil ve bu durum beni çok etkiledi. Filmde sık sık uzun sekanslara yer verilmesi, karakterlerin içinde bulunduğu duygu durumunu anlamamızı kolaylaştırıyor.
Diktatörlüğün, sert bir otoritenin neden kötü bir şey olduğunu bizlere anlatırken, bir yandan da bu tarz rejimleri neden desteklemememiz gerektiğini gözler önüne seriyor.
Nikolay Çavuşesku’yu da araştırmanızı öneririm.
Keyifli seyirler dilerim.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.