“Film değil bir peygamber yaratmayı istiyordum”
“Film, LSD almadan LSD etkilerini yaşatacaktı. Hayatımın en büyük amacı Dune’u çekmek ve dünyayla paylaşmaktı. Filmin dünyayı değiştireceğine gerçekten inanıyordum. Bu filmle tanrıyı dünyaya indirecektim”
Bir şey hakkında bu kadar büyük bir tutku duymanın sonu genelde kötü bitiyor anlaşılan.
Alejandro Jodorowsky de iki yıl aralıksız her gün çalıştığı filmini bitiremedi. 1974’ten 76’ya kadar Jodorowsky’nin evinde ve stüdyosunda onunla aynı tutkuyu yaşayanlar ise sinema tarihini değiştirdi. H.R. Giger, Alien serisini yaratan ekibin belkemiği oldu. Dan O’Bannon, Alien ve Total Recall’u yazdı. Jean “Moebius” Giraud, The Empire Strikes Back, Tron ve The Fifth Element’teki dünyaları yarattı. Chris Foss, Alien ve Superman’i beyazperdeye taşıdı.
Jodorowsky ve Dune arasındaki sinema ve bilim-kurgu tarihini derinden etkileyen bu tutkulu ilişki Frank Pavich’in “Jodorowsky’s Dune” isimli belgeseline konu oldu. Filmle ilgili ilk tanıtım farklı bir sinema deneyimi yaşayacağımızı gösteriyor.