Mr.Robot: Seyircisinin Kodlarını Kıran Dizi

Henüz iki bölümü seyirciyle buluşmuş Mr.Robot için böylesi bir başlık atmak için çok erken olabilir. Ancak, artık görüyor ve biliyoruz ki yeni dünyada bir dizinin bir bölümü bile çağdaşı çoğu sinema filmine taş çıkartabilecek düzeyde olabiliyor. Hal böyleyken sektörün de sınırlarını geliştirmesi de işten bile olmayabiliyor. Sektörde sınırlarını geliştirerek genişleten ve bunu da seyirciyi hedef alarak yapan bir dizi Mr.Robot.
robot 2
Gösteri dünyasında seyirci genelde üçüncü ayaktır. İlk iki ayak ise sahnede/perdede/ekranda cereyan eder ve biz de bunlara göre tarafgirlik duygularımızla birlikte konumumuzu belirleyerek üçüncü ayak vazifemizi gerçekleştirmiş oluruz. Senaryosunu Sam Esmail’in yazdığı, ilk bölümünü de Ejderha Dövmeli Kız Üçlemesi’nin ilkini yöneten Danimarkalı yönetmen Niels Arden Oplev’in yönettiği Mr.Robot ise, üçüncü ayak dediğimiz seyirciyi alışılmışın aksine doğrudan hedef alarak onun taraf olma beklentisini alt üst ediyor ve -diziye yakışır bir tabirle söylersek- onu siber saldırıya maruz bırakıyor.

Dizinin pilot bölümünün ilk 30 dakikası-belki de daha fazlası- bana Matrix Üçlemesi’nin ilk filmini anımsattı. Bir siber güvenlik firmasında mühendis olarak çalışan Elliot aynı zamanda bir hackerdır. Suç niteliğindeki bilgileri polise sızdırarak kişileri deşifre etmektedir. Çoğu kez de hackerlığını özel işleri ve sosyal ilişkileri için kullanmaktadır. Özelde yaptığı işten, genelde de dünya düzeninden rahatsız olan Elliot bir gün firmasının hizmet verdiği dünyanın en büyük holdingi Evil Corp’a yapılan siber saldırıyı önler. Saldırıyı yapan hacker grubunun amacı Elliot ile iletişim kurmaktır. Tıpkı Matrix’te Morfeus’un Neo’ya sunduğu kırmızı hap mavi hap seçeneğinin benzerini hacker grubunun başı, ceketinde Mr.Robot yazan şahıs, Elliot’a, “dev şirketlerin yönettiği dünyanın ya bir parçası olarak kalırsın ve bu senin için 0 demek olur ya da bize katılırak dünyanın görüp görebileği en büyük devrimi gerçekleştiririz ve sen de 1 olursun” diyerek sözel yolla sunar. Buraya kadar ekranda vuku bulanlar ve biz seyirciler çok netiz değil mi?

MR. ROBOT -- "hellofriend.mov" Episode 101 -- Pictured: (l-r) Christian Slater as Mr. Robot, Rami Malek as Elliot -- (Photo by: Peter Kramer/USA Network)
MR. ROBOT — “hellofriend.mov” Episode 101 — Pictured: (l-r) Christian Slater as Mr. Robot, Rami Malek as Elliot — (Photo by: Peter Kramer/USA Network)

Sonrasına geldiğimizde; işler hiç de öyle gitmiyor. Jean Baudrillard’ın ”Kapitalizmden tek çıkış yolu toplu intihardır” sözündeki intihar eğretilemesinin vurguladığına benzer bir zorluk yansıyor ekrandan. Ve yansımaların seyircide karşılığını bulduğuna dair totali temsil edecek bir örnek verecek olursak; 2.bölümün sonu en iyi şekilde ifade eder demek istediğimi: Elliot’ın beraber mücadele etmeye karar verdiği hacker grubunun lideri tarafından sebepsiz yere(şimdilik) uçuruma fırlatılması, Evil Corp’a saldırı bekleyen seyircinin uçuruma fırlatılmasıdır.Çünkü o noktaya gelinceye kadar Elliot, düzen dediğimiz yapının böyle gitmeyeceğini, bir şeyler yapmak gerektiğini düşünen ancak hayatındaki irili ufaklı her ayrıntıyı ve rabıtalarını da göz önünde bulunduran günümüz insanının temsili şekilde çizilmiş.

İyi seyirler.

Yorum Gönderin