Tina Fey: 30 Rock’ın Komik Kadını!

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada komedi dünyasında kadınların biraz dışlandığını, güldürme yeteneklerinin sorgulandığını gözlemleyebilirsiniz. Kadınlar genel olarak başkalarının yazdığı senaryolarla, Seinfeld’in Elaine Bennes’i gibi hafif şirret ve abartılı rollerle komedi dünyasında şöhreti yakalarlar. Komedyen kadınlar genelde güzel değildir. Friends gibi dizilerdeki güzel sit-com kadınları da genelde komedi kariyerlerini pek sürdüremezler ve romantik komedilerde esas oğlanın aşık olduğu kadını oynarlar.

Bu yüzden Tina Fey’in ortaya çıkışı hem bir sürpriz oldu, hem de bu konudaki birçok görünmeyen duvarı yıktı. Elisabeth Stamatina Tina Fey, dünya üzerinde çok az kişiye ve dahası dişiye layık görülen “komik kadın” nitelemesine uygun bulundu.

ABD’de özellikle erkek komedyenlerden bahsederken geçmişleriyle ilgili hep bir efsane yaratılır. Andy Kaufmann, Belushi kardeşler, son dönemde Jim Carrey, Will Ferrell, Steve Carrell hep bir ekolün içinden, yıllar boyu süren zorlu mücadelelerin ardından, dişiyle tırnağıyla kazıya kazıya komedyen olabilmişlerdir. Sahnede ve perdede gülmekten öldüren komiklerin genelde kendi özel hayatlarında mutsuz olduğu klişesi çok sevilir. İçi kan ağlayan ama yüzü gülen palyaço imgesi sık kullanılır. Andy Kaufmann, John Belushi ve John Candy’nin zamansız ölümleri, Charlie Chaplin’in sürgün yaşaması, Buster Keaton’ın hüzünlü halleri bu klişeyi her zaman yaşattı.

Tina Fey, bu genel geçer imajın da dışında bir isim. Mutlu bir ailenin mutlu çocuğu, üniversite yıllarını hep örnek öğrenci olarak geçirmiş. Erkek meslektaşlarının hızlı yaşamlarının aksine monogamiye inanan, çocuğunu seven, mazbut bir aile annesi.

Kısacası her yönüyle farklı ve ilginç bir figür. Peki bu kadar başarılı olmasının sırları ne?

Birinci sırrı ailesi… Alman asıllı baba ve yunan asıllı bir annenin kızı olan Tina Fey, ebeveynlerinin komedi dünyasına olan aşırı düşkünlüğü nedeniyle zehiri çok küçükken yutmuş. Tüm çocukluğu, Saturday Night Live, stand-up yıldızları ve yüzlerce komedi filmini izleyerek geçmiş. Temeli sağlam.

İkinci sırrı yarı-alman olması… Saturday Night Live’daki arkadaşları onu “Tina Riefenstahl” diye çağırıyormuş. İnanılmaz bir iş disiplinine ve azmine sahip.

Üçüncüsü biraz şansla ilgili… Hep doğru zamanda, doğru yerde olması onu başarıya taşıdı. Saturday Night Live ve ardından 30 Rock macerasında etrafındaki kadrolar hep güçlü isimlerden oluştu. Özellikle amerikan siyasetinde Sarah Palin gibi bir figürün ortaya çıkması ve onu çok iyi taklit etmesi de 30 Rock’ın ratinglerini ikiye katladı. Alec Baldwin bu durumu “Sanki tüm dünya onu bekliyordu ve bir anda ortaya çıkınca “Nerede kaldın, iyi ki geldin” diye karşıladılar” sözleriyle anlatıyor.

Tina Fey’le ilgili geçtiğimiz yıl en çok konuşulan konu ise “seksiliği” oldu. Vanity Fair’in onu “Birşey okurken dudaklarını oynatmayan (kısacası zeki) erkeklerin gözdesi olarak ilan etmesi, ona hep “Eheheh, ne kadar komik kadın” diye bakanların “Taş gibi hatun, hem de zeki” tepkilerine geçmesine neden oldu. Tina Fey, bu tepkilere hem seksi, hem de hafif komik birçok özel çekimle erkeklerin kafasını karıştırarak yanıt verdi. Kısacası amerikan gençliği kafaları iyiyken “Tina Fey, seksi mi değil mi?” geyiğine takılıp kalıyorlar. Ama şu aralar onu kafalarında “hot dude” olarak yani “birlikte takılmaktan hoşlanacağın, güzel ama kanka hatun” olarak konumlandırmaya yakınlar. Kadınlar ise onu “Geek-Chick” olarak adlandırıyor.

Tina Fey’i ne kadar fenomen olarak adlandırmak mümkün bilmiyorum. Ama bir süre daha Amerika’nın gündeminde kalacağı kesin gibi görünüyor. 38 yaşında olması ve şöhreti biraz geç yakalaması dezavantaj gibi gözükse de zekası, kafa karıştıran seksiliği ve iş disipliniyle şöhretini en azından 4-5 yıl daha sürdürecek gibi.

Yorum Gönderin