2018’i Unutmak İsteyecek Oyuncular yazı serimiz ikincisiyle devam ediyor. İlk yazıda Taron Egerton, Bruce Willis, Gary Oldman, Amy Schumer, Melissa McCarthy gibi 2018’de başarısız olmuş oyunculara değinildi. Bu yazıdaysa yılın diğer başarısız oyuncularına ek olarak yönetmenlere de değindik. Lafı uzatmayalım, bakalım 2018 başka kimleri üzmüş.
Jennifer Lawrence – Francis Lawrence: Hunger Games serisinin son filmlerini çeken Francis Lawrence seriyi tamamlar tamamlamaz Jennifer Lawrence’la birlikte Red Sparrow projesini devraldı. Heyecanla beklenen bu ajan filmi Lawrence’ların hiçbir şekilde işlerine yaramadı. Zira epey kötü bulundu. Sadece senaryo ve yönetmenlik değil, genelde iyi performanslar veren aktris Lawrence da eleştirilerden nasibini aldı, ki eleştirilere katılmamak da zor. Lawrence ilk kez denediği Rus aksanının altından kalkamayıp çoğu zaman aksansız bir şekilde konuşmuştu. Beklenen hasılat da elde edilemeyince devam filmleri hemen iptal edilmişti. Bu başarısızlığın üzerine Lawrence yıllardır çalıştığı ajansıyla yollarını değiştirmiş, daha iyi projeler için kendi yapım şirketini de açmıştı.
Marion Cotillard: Benim en sevdiğim ve başarılı bulduğum oyunculardan olan Marion Cotillard ne yazık ki son zamanlarda iyi projeler seçemiyor. Heyecanla rol aldığı her filmi kötü eleştiriler aldı (Mal de Pierres, Juste la fin du monde, Assassin’s Creed, Allied, Les fantomes d’Ismael). 2017’yi pek çok filmle kapatan aktris 2018’de sadece bir filmle, Gueule d’ange/Angel Face‘le karşımıza çıktı. Cotillard adet olduğu üzere bu filmde de iyi bir performansa imza attı ama bu filmi de Cannes’ın en kötü eleştirilerini almaktan kurtulamadı. Çoğu eleştiride Cotillard’ın güçlü performansının filmi kurtarmaya yetmediği belirtilmişti. Kısacası Cotillard 2017’den sonra 2018’de de başarılı olamadı, filmi hiçbir şekilde gündemde kalamadı.
Ewan McGregor: McGregor en üretken aktörlerden. 1993’ten beri her yıla pek çok film sığdıran, sadece 2004’ü boş geçiren aktör her zaman iyi filmlerde oynamıyor. Kariyerinde epey kötü pek çok film var. Aktörü 2018’de iki filmde, Zoe ve Christopher Robin‘de izledik. Ama iki film de olumsuz eleştiriler aldı. Like Crazy‘den sonra çektiği her filmle olumsuz eleştiriler alan Drake Doremus’ın filmi son filmi Zoe de beğenilmemişti. Öte yandan Stay‘den yıllar sonra Marc Froster’la McGregor’ı buluşturan Christopher Robin şu sıralar çeşitli sitelerin 2018’in en kötü filmleri listelerine dahil olmaktan kurtulamıyor. Özetle McGregor, Fargo‘nun başarısını sinemada devam ettiremeyip iki kötü filmde yer almıştı. Aktörü bu yıl herhangi bir yapımda göremeyeceğiz, ki 2004’ten sonra ilk kez bir yılı filmsiz-dizisiz geçirmiş olacak.
Mark Wahlberg – Peter Berg: Wahlberg ve Berg ikilisi birbirlerini kardeş gibi görüyorlar. Birbirleriyle çalışmayı çok sevseler de henüz bu işbirliğinden iyi bir film ortaya çıkmadı. Berg; Lone Survivor, Deepwater Horizon, Patriots Day, Mile 22 ve Wonderland filmlerinde Wahlberg’i yönetti yönetmesine de bu filmlerin ilk dördü olumsuz eleştiriler aldı. Özellikle Mile 22 gişede batmakla kalmayıp Wahlberg-Berg ikilisinin en kötü filmine dönüştü. Halbuki STX stüdyosu filmin vizyonuna kısa bir süre kala devam filmini yazdırmaya başlamıştı ama bu gişeden sonra ikinci filmin çekilmesi beklenmiyor. Henüz iyi bir film ortaya çıkaramasalar da Wahlberg-Berg ikilisi işbirliklerine devam ediyorlar. İkilinin yeni aksiyon filmi Wonderland‘i bu yıl Netflix’te izleyeceğiz. Bakalım bu kez başarılı olabilecekler mi?
Steve Carell – Robert Zemeckis: Bir süredir komedilere ara verip dramalarda yer alan ve güçlü performanslar veren Steve Carell 2018’in kışında üç filmde izleyicilerin karşısına çıktı: Beautiful Boy, Welcome to Marwen ve Vice. “Kesin Oscar alacak” diye düşünülürken iki filmi kötü eleştiriler alıp unutuldu, diğerinde aktör önplana çıkamadı. Carell, Beautiful Boy‘da iyi bir performans ortaya koysa da film beğenilmediği ve asıl ilgiyi Timothee Chalamet topladığı için öne çıkamadı. Diğer filmi Marwen ise yılın en kötü eleştirilerini alıp gişede de çok kötü bir şekilde battı. Böylelikle Zemeckis-Carell ikilisi için 2018 unutmak isteyecekleri bir yıl oldu.
Peter Jackson: Jackson kendisini epey yoran, en az beş yılını alan Hobbit üçlemesini tamamladıktan sonra dinlenmeye çekilmiş, yönetmeyi planladığı Mortal Engines‘i daha önce hiç film çekmemiş Christian Rivers’a teslim etmişti. Filmin sadece senaristliği ve yapımcılığını üstlenen Jackson, Hobbit‘lerden sonra tekrar başarısız oldu. Epey kalabalık olan aralıkta vizyona çıkarılan film kötü eleştiriler alıp gişede battı. Böylelikle devam filmi hayalleri de suya düştü.
Denzel Washington: Washington sıklıkla aksiyon filmlerinde kahramanlara veya anti-kahramanlara hayat verse de ve bu filmler iyi hasılat elde etse de aktör devam filmlerinde yer almamış, hep farklı aksiyon projelerinde rol almaya gayret etmişti. Bu kuralını 2018’de The Equalizer 2 için bozup Antoine Fuqua’yla bir kez daha çalıştı ama sonuç ilk film kadar iç açıcı değildi. İlk film iyi bir gişe elde edip sevildiği için devam filmi hemen onaylanmıştı ama bu kez Fuqua iyi bir aksiyon filmi yapamamıştı. Bu yüzden Washington’ın ilk devam filmi kötü bir film olmuştu. Belki de aktör devam filmlerinde yer almamaya devam etmeliydi. Film 100 milyon dolar hasılatını aşsa da ilkinin gerisinde kaldığı için serinin 3. filmi onaylanmadı. Aktör de bu başarısızlıktan sonra henüz yeni projesini duyurmadı.
Duncan Jones: Moon filmiyle sinemaseverleri epey heyecanlandıran, Source Code‘la başarısını devam ettiren Jones önce oyun uyarlaması Warcraft‘la, ardından Netflix filmi Mute‘la dibi gördü. Warcraft‘ı hiç beğenilmeyince ve beklenen gişeyi de elde edemeyince Jones, Mute filmiyle Moon evrenine döneceğini açıklamış, iyi bir oyuncu kadrosu oluşturmuştu ama neticede Mute da kötü çıkmıştı. Blade Runner‘ın ucuz bir kopyası olan bu polisiye film de başarılı olmayınca Jones’a dair heyecan yerini yavaş yavaş hayal kırıklığına bırakmaya başladı. Umarız Jones, Rogue Trooper filmi veya Killer Intent dizisiyle kariyerini toparlayabilir.
Halle Berry & Daniel Craig – Deniz Ergüven: Mustang filminden sonra Hollywood kapıları Deniz Ergüven’e sonuna dek aralanmış, yönetmen de bunun üzerine ırkçılık draması Kings‘le kariyerine devam edeceğini açıklamıştı. Başrol için iki büyük isimle, Halle Berry ve Daniel Craig’le anlaşan Ergüven filmini 2017’deki Toronto Festivali’ne yetiştirmiş ama filmi çok kötü eleştiriler alınca film Nisan 2018’e dek vizyona girmemişti, ki vizyona girdiğinde de olumsuz eleştiriler hızla devam etmişti. Irkçılığı epey kötü bir şekilde işleyen, hatta işleyemeyen, sıklıkla gülünç olan Kings‘den sonra Ergüven TV’ye geçip Sean Penn’li The First‘ün iki bölümünü çekmişti ama bu dizi de pek sevilmemişti. Böylelikle 2018, Ergüven için de unutulmak istenecek bir yıla dönüştü. Tabii sadece Ergüven için değil, rolü için elinden geleni yapsa da Berry ve kötü yazılmış klişe rolüyle madara olan Craig için de unutulmak istenecek bir yıl oldu 2018.