Netflix’in geçtiğimiz ay yayınlanan animasyon dizisi Hoops, çoğu yönüyle hedefi ıskalamış bir komedi. Artıları ve eksileriyle değerlendirdik.
Artıları
– Sıkıcı bir ABD kasabasında neler yaşanıyor, insanlar nasıl sıkılıyor görmek için iyi bir dizi… ABD’nin bilerek eğitimsiz bırakılmış kesiminin, yaşadığı kasabayı aşamayan beklentileri ve yaşam tarzı iyi anlatılmış. Ancak iyi başlayan göndermeler, 3-4 bölüm sonra sıkmaya başlıyor.
– Dizinin baş karakteri Ben Hopkins fena çizilmemiş. Özellikle Jake Johnson’ın başarılı seslendirmesi coach’u gerçek bir karakter olarak algılamamazı sağlıyor ancak dizide iyi çizilmiş tek karakter olarak kalması sorun yaratıyor.
Eksileri
– Dizinin ismi Hoops, baş karakteri de bir basketbol coach’u olmasına rağmen öyküde basketbol yok. Aslında spor dünyasının kolaylıkla yaratabileceği bir komedi veya dram da yok. Dizi bir basketbol takımı değil de, şiir kulübü veya kilise korosunun öyküsünü anlatsa temelde pek değişiklik olmazdı. Senaristler büyük bir ihtimalle spor hakkında zayıf bilgiye ve duyguya sahipler.
– Dizide karakterlerin başına gelenler, onların hayatında hiçbir değişiklik yaratmıyor. Son bölüm ve sahne dışında, dizideki karakterlerin ilk bölümden son bölüme kadar hiçbir değişikliğe uğramamasını izliyoruz.
– Dizi çok kullanılmış formüllerden kendisini kurtaramamış. Kaybetmeye alışmış ama hala hayalleri peşinde koşan bir orta sınıf amerikalının hayatı, son dönemdeki 100 dizinin 70’inde kullanılan bir yaklaşım. Dizi ilginç bir yerde geçmiyor, ilginç karakterler pek yok, bu yüzden sıradanlıktan kurtulamıyor.