1963’de Alfred Hitchcock “Kuşlar” adında bir film yaptı. Kanatlı yaratıklar insanlara acımasızca saldırıyordu. İnsanlar güldü. 1975 sonbaharında, 7 milyon siyah kuş insanların tüm kovma çabalarına rağmen Kentucky’deki Hopkinsville kasabasını istila ettiler. Artık kimse gülmüyor.
Attack of the Killer Tomatoes ardından üç devam filmi çekilmesine sebep olmuş John De Bello filmi. Bir b-movie örneği olan film yazımın başında bahsettiğim cümleler ile açılışını yapıyor ve başrol oyuncuları domatesler, kraliyet shakespeare domatesleri. Ucuz, kötü, saçma, korkutucu fakat komik gibi tüm sıfatları bünyesinde barındıran film insanlara saldıran domatesleri konu ediniyor. Kuşlar, böcekler, köpekbalıkları ve birçok canlı insanlara saldırabilirken neden domatesler saldırmasın, değil mi?
Henüz insanlara neden saldırdıkları ve onları neden vahşice katlettikleri belli olmayan bu domatesler için bir güvenlik ekibi kuruluyor tabi ki. Tabi ki bu ekip de filmin geneli kadar absürd. Sonu da benzer filmlerde olduğu gibi malum; genetiği ile oynanmış domatesler. Hem de öyle bir domates ki araba kullananı, kulaklık takanı, denizde yüzenleri bile mevcut.
Attack of the Killer Tomatoes aslında o kadar saçmalığının içinde bazı konumdaki insanlara ve durumlara göndermeler de yapıyor. ’98 yapımı Return of the Killer Tomatoes! adlı devam filminde George Clooney’in de oynadığı serinin bu ilk filmi herkese göre değil fakat b-movie sevenlerin de kaçırmamasını öneririm.
Not: Domates yerken izlemeyin!
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.