Yazar: Haktan Kaan İçel
-
Bozkır Tartışmalarını Bir Kenara Bırakırsak, Antalya’da Güzel Şeyler De Oldu
Bozkır Tartışmalarını Bir Kenara Bırakırsak, Antalya’da Güzel Şeyler De Oldu 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali malum tartışmalı jüri kararları yüzünden epeyce konuşuldu ve insanların tepkisini çekti. Ulusal yarışmanın galibi konumundaki Bozkır yüzünden eleştirmenler ile jüri arasında nefret söylemlerine varan tatsızlıklar ortaya çıktı. Zeki Demirkubuz intikam aldı, trolledi. Eleştirmenler filmlerden anlamıyor. Medya bakımından popüler eleştirmen…
-
56. Antalya Altın Portakal Film Festivali Günlükleri – 2
Bu yıl izlediğim filmlerin yorumlarını burada kısaca bulabilirsiniz. TOPAL ŞÜKRAN’IN MACERALARI: Onur Ünlü arabesk bir melodramı yine kendine has karmaşa içinde absürtleştiriyor. Biraz uzakdoğu filmlerinden, biraz Hollywood’tan parçaları gerçek kesit hikayesine uyarlıyor. Film görsel olarak yer yer sarhoş edici olması ve filmdeki ses tasarımı açıkçası takdir edilmesi gereken noktalar diyebiliriz. Ancak Onur Ünlü yine freni…
-
56. Antalya Altın Portakal Film Festivali Günlükleri – 1
Ulusal yarışmanın geri dönmesiyle beraber Antalyalı seyircilerin coşku dolu karşılamalarıyla beraber salon doluluk oranlarının yüksek olduğu köklü Antalya Altın Portakal Film Festivali yine ilgiyi üzerine çekmeyi başardı. Bu yıl izlediğim filmlerin yorumlarını burada kısaca bulabilirsiniz. BİLMEMEK: Modern toplumun içindeki bağnaz bakış açısının yansımalarını bir aile üzerinden betimleyen Bilmemek, kimi tercihleriyle Loveless’ı hatırlatan bir filmdi. Ancak…
-
7. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Günlükleri – 2
Festivalin bu yıl için planladığı etkinlikler çok verimli geçti. Beş önemli festival program kordinatörüyle yapılan söyleşide, film festivallerinin filmleri kabul süreçleri konuşuldu. Bu süreçte festivallerin kendi ülkelerindeki seyircinin isteklerine göre programlarını oluşturdukları ortaya çıktı. Bilhassa Rotterdam daha deneysel işlere kapı açarken, Moskova Film festivali iyi film ve filmin ülke içindeki dağıtımının özellikle seçimler için büyük…
-
7. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Günlükleri – 1
Bu yıl yine önemli konukları İstanbul’a getiren 7. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, çeşitli etkinlikler ve masterclass’larla sinemaseverleri doyurmayı başarıyor. Daha çok keşif yapmaya yönelik ilginç filmler de programda izleyiciyi bekliyor. Benim festivalde izlediğim filmler hakkında düşüncelerimi de bu seride bulabilirsiniz. THE NET Festivali daha önceden izlemediğim bir Kim Ki Duk filmiyle açtım. Yönetmenin filmografisinde son…
-
26. Adana Altın Koza Film Festivali Raporu
Her yıl olduğu gibi ulusal yarışmanın öne çıktığı bir yıl oluyor. Bunun dışında festivalin yan bölümlerinde nitelikli yabancı filmler bulabiliyoruz. Altın Koza “Nuh” Dedi, Saray Demedi Serra Yılmaz’ın başkanlığındaki jüri genellikle başarılı kararlar verse de, soru işareti yaratan seçimleri de yok değildi. Örneğin Kübra Kip’in performansının görmezden gelinmesi bana göre festivaldeki en çok şaşırtan kategori…
-
!f 2019 Günlükleri – 3
PERİ: AĞZI OLMAYAN KIZ: Can Evrenol’dan çok temiz bir iş ortaya çıkmış. Klasik kodları kullanarak başarılı bir kıyamet sonrası çocuk macera filmi yaratılmış. Mehmet Yılmaz Ak tipik bir villain portresi çizerek filmin en iyi performansına imza atıyor. Ancak filmin temel sorunu çocuklara göre fazla büyük, büyüklere göre de fazla çocuksu olması diyebiliriz. Örneğin filmdeki uzuvları…
-
!f 2019 Günlükleri – 2
CHAINED FOR LIFE: Kült film Freaks’in ardından yıllar geçmesine rağmen A. Schimberg kendi tarzında bir devam filmi çekmiş. Yer yer zekice diyaloglar ortaya çıksa da film içinde film diye nitelendirebileceğimiz Chained for Life her noktasında yapay ve amatör duran bir iş diyebiliriz. Oyunculuk performanslarının yer yer fazla abartılı olması ve yönetmenin kendi fantezilerini gerçekleştirmek isterken…
-
!f 2019 Günlükleri – 1
Geçtiğimiz yıl sonlandırıldığı düşünülen !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, yeni bir ekiple yeniden düzenlenerek olabildiğince iyi bir program sunmaya çalışıyor.
-
Annabelle 3: Korku Tünelindeki Karakterler Galerisi
Kuralları Çiğne, Belanı Bul! Korku sinemasının en önemli yapı taşlarından biri de oyuncaklardır. Uzun süre bu bayrağı Chucky taşısa da artık Annabelle’in kendine has tarzıyla üslubuyla bu bayrağı devraldığını söyleyebiliriz. James Wan’ın korku serisinden bir evren doğacağını kim bilebilirdi ki? Ama doğdu işte! Annabelle de bu evrenin şimdilik kendini en çok geliştiren karakteri olarak not…
-
Rocketman: Bazen Şarkılar Sizi Anlatır
Müzik ve Sinema Bir Kez Daha Buluşuyor Elton John… Her zaman müzik sektöründe adından söz ettiren saygın bir isimdir. Genelde performansıyla akıllarda kalmıştır. Onu değerlendirirken kostümleri gözünüzün önüne gelir ama nedense dillendirmekse performansının büyüsüne kendinizi bırakırsınız. Böyle bir kariyeri tırnaklarıyla kazımak hiç kolay bir şey olmasa gerek. Kraliyetin “Sir” ünvanıyla saygınlığını pekiştirdiği bu pop –…
-
Celle que vous croyez: Varolmanın Dayanılmaz Bencilliği
Hayat Canlanınca Güzeldir Her insanın hayata tutunma şekli farklıdır. Kimisi işiyle meşgul olur, kimi çocuklarıyla, kimi sanatla hayat bulur. Peki hayata dair umudu kalmayan biri? Celle que vous croyez bu bağlamda insanı hayata döndürenin aşktan geçtiğini baz alıyor. Hayatın canlandırıcı etkisini, hayata tutunmak adına bir sevgi tomurcuğuyla bağlamayı tercih ediyor. Zamanın yıprattığı insanları, modern çağın…
-
38. İstanbul Film Festivali Günlükleri 2019 – 5
Ich war zuhause, aber…: İnsan doğasının gedikleri, varoluş sancıları, yer yer de sanata bakış açısının çıkmazları hakkında beyin cimlastiği yapılıyor. Ama metin o kadar nesir şeklinde yüzeye çıkıyor ki yapaylığın içinde köreliyor. Filmin donuk mizacı yüzünden de filmden soğuyorsunuz. Berlin’den ödülle dönmesinin tek nedeninin politik doğruculuk olduğu apaçık ortada gözüküyor. Divino Amor: Sevginin bir din…
-
Divino Amor: Tanrının Sevdiği Evlatları
En Sevdiğim Dini Aktiviteler Sevmek nedir? İnsanın en saf duygusu mudur? Ya sevmek bir dinse? “Neon Bull” filmiyle özellikle film festivali takipçilerinin sevgilisi olan Gabriel Mascaro, yeni filminde distopik bir dünya yaratarak sevgiyi bir din haline getiriyor. İlahiler yerine aşk şarkıları çaldırırken, boşanmayı bürokratik bir işleme çeviriyor. Kilise ayinlerini grup seks partilerine dönüştürüyor. Deyim yerindeyse…
-
38. İstanbul Film Festivali Günlükleri 2019 – 4
We the Coyotes: Klasik bir taşradan şehre indim hikayesi olan We the Coyotes, Amerikan rüyasının yıkıldığı filmlerden biri gibi görünüp sonrasında kendini iyi hisset filmine evriliyor. Her olayın ezbereymiş gibi cereyan etmesi ise filmin inandırıcılığına darbe vurmuş. Özellikle filmin tahmin edilebilir yapısı, karakterlerin kendini geliştiremeden sanki gökten zembille inmişçesine gelen umut verici gelişmeler filmin planlı…
-
38. İstanbul Film Festivali Günlükleri 2019 – 3
By the Grace of God: Ozon’un merakla beklenen projesi beklenin aksine daha garanti bir iş olarak karşımıza çıktı. Herkesin çekebileceği bir hikayeyi yine herkes gibi çekmiş. Olayın vahimliğinden dolayı kimsenin duyarsız kalamayacağı bir hikayeyi anlatarak yeni bir söz söylemiyor. Biraz ödül avcısı, biraz Spotlight’a Fransa’nın cevabı! Manta Ray: Yaşamla ölüm arasında kimliksizleşme, hayatın anlamına dair…
-
School’s Out: Kıyametin Arifesinde Teneffüse Ne Gerek Var!
Gelecek de Bir Gün Gelecek… Dünyanın en önemli iki şeyi vardır. Biri doğa, diğeri ise çocuklardır. Çünkü ikisi de geleceğe gidebilmenin yegane yoludur. Fransızca adıyla “L’heure de la sortie” ya da Türkçe “Okul Çıkışı” tam da bu noktadan çıkışla kendi şablonunu kurarak izleyicisine gerilimli bir atmosfer sunuyor. Filmin başrolünde ise yakın dönemde “Elle” filmi ile…
-
38. İstanbul Film Festivali Günlükleri 2019 – 2
Killer’s Kiss: Kubrick’in erken dönemlerinden olan yapım, bir boksörün istemeden bulaştığı suç olaylarından sıyrılma çabasını izliyorduk. Kara filmin altın çağında ortaya çıkmasından dolayı yavan kaçmış olsa da, yönetmenin ilk dönemlerini ve gelişimini görmek açısından değerli bir film diyebiliriz. Boks maçı ve dans sahnesine yapılan paralel kurgu filmin zirvesi olarak görülebilir. Breve Historia Del Planeta Verde:…
-
High Life: Hiçliğin İçinde Yok Olma Senfonisi
Yalnızlık nedir? Her insan hata yapar. Her insan yaptığı hatanın bedelini öder. Peki bedel dediğimiz bu yargılama yöntemi tükenmiş bir yapının son demlerindeki umudu olabilir mi? En kötüleri ayırdığımızda, bir toplum hayat bulur mu? Kimin değerlerine göre hayatımızı yaşarız ki? Claire Denis insanlığın sona sürüklenen varoluş algısını yeniden betimliyor. Hayatı boyunca yapmadıkları işler uğruna dışlananları,…
-
38. İstanbul Film Festivali Günlükleri 2019 – 1
Edmond: Bu yıl festivalin açılış filmi olan yapım, tiyatronun ne kadar meşakatli bir iş olduğunu anlatırken işin mutfağına iniyor. Bir yazarın yaratım süreci, yaratıcılık adına girdiği binbir vaziyet filmde adeta bir vodvil şekilde karşımıza çıkıyor. Üstelik öyle nüktedan ve kalp ısıtan bir film olmuş ki, mutlu ayrılmalı garantili filmlerden biri olarak dikkat çekiyor. Çok beklenti…