Ayla: Savaşla Yoğrulmuş Duygu Gösterisi

Astsubay Süleyman gönüllü olarak Kore Savaşı’na gönderilir. Süleyman ve arkadaşları, savaşın devam ettiği esnada ormanın içinde koreli küçük bir kız çocuğu bulur. Süleyman, küçük kıza iyice bağlanır ve bütün hayatı kız ile birlikte değişir. Yönetmen koltuğunda Can Ulkay’ın oturduğu Ayla, sinemalara gelmeden önce Oscar aday adayı oluşu ve filmin ekibi içinde ortaya çıkan anlaşmazlıklarla gündeme gelmişti. Film bizleri bazı yönlerden oldukça memnun ederken bazı yönlerden de hayal kırıklığına uğrattı. Öncelikle dram-savaş janrında yer alan film, savaş filmi olmaktan biraz uzak kalmış. Adından da anlaşılacağı üzere film, Ayla adlı verilen koreli küçük kız ile Astsubay Süleyman arasında geçenleri temel alıyor. Bu yüzden savaş filmi beklentisiyle gidilmemesi gerekli…

Senaryo bakımından güzel bir başlangıç yapan film daha sonraları dengesini kaybediyor. İlerleyişte göze batan ilk şey Süleyman’ın Kore’ye gönderilme süreci… Filmin başlaması ile Süleyman’a görevin verilmesi, gemiye binişi ve Kore’ye varışı bir oluyor. Hikâyede önemi olmadığı için belki böyle bir yol izlendi fakat geçişlerin sertliğinden olsa gerek olanlar çok hızlı akmış. Bu sorun senaryodan çok kurgudan kaynaklanıyor olabilir. Filmin Kore’de geçen kısımları yani büyük bir çoğunluğu güzel bir şekilde ilerleyip seyirciyi kendine çekmeyi başarmış. Olaylar ve karakterlerin davranışları tutarlı bir şekilde ilerliyor. Senaryonun asıl sorunlu kısmı maalesef Kore’de olanlardan seneler sonrasında yaşananların gösterildiği kısım… Filmin bütün havası bir anda değişiyor ki bunun nedeni geçen seneler olmuyor ne yazık ki… Çekimlerden hikâyenin gidişatına, oyunculuklardan filmde yer alan sponsor reklamlarına kadar her şey göze batmaya başlıyor. Özellikle THY reklamı göze sokulurcasına yapılmış bir televizyon reklamı haline gelmiş. Hikâyeye yedirilmeden yapılan servisin, konforun ve kalitenin gösterilişi filmin gidişatına zarar veren büyük bir yanlış… Ayrıca hikâyenin seneler sonraya bağlanışı da hikayeye katkısı olmayan bir olayla gerçekleştirilmiş. Kore’de yakalanan etkileyici kareler de ne yazık ki ilerleyen kısımlarda göremiyoruz. 2 saat 5 dakikalık süresi boyunca akıcı olmayı ve seyirciyi kendine bağlamayı başarıyor.

Film, zengin bir oyuncu kadrosuna sahip… İsmail Hacıoğlu (Genç Süleyman), Çetin Tekindor (Yaşlı Süleyman), Ali Atay (Ali), Murat Yıldırım (Mesut) gibi pek çok ünlü oyuncunun yer aldığı film bu konuda oldukça iddialı… Özellikle İsmail Hacıoğlu harika bir performans sergiliyor. Karakterin ruh halini ve duygularını seyirciye etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Oyuncular yönünden genel olarak başarılı olan filmde bizleri hayal kırıklığına uğratan maalesef ki Çetin Tekindor… Süleyman karakterinin yaşlılığını canlandırırken Genç hali ile bir uyumsuzluk olduğu göze batıyor. Bu uyumsuzluk Çetin Tekindor’dan kaynaklı olmayıp senaryonun ilerleyişinde Yaşlı Süleyman’a yazılanlardan kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca filmde diyalogların yer yer klişeleşmesi ve sırıtıyor olması da rahatsız edici bir diğer unsur…

Görsellik bakımından bizleri şaşırtmayı başarıyor Ayla. Kore sahnelerinde bol bol kullanılan görsel efektler ve CGI hiç sırıtmadan görüntüye yedirilmiş. Bu sayede gerçekçi savaş sahneleri karşımıza çıkıyor. Fon müzikleri yönünden ise dengeyi yakalayamıyor. Kendine has parçaları ile bazı sahneleri destekleyip duygu yoğunluğunu arttırırken bazı sahnelerde ise gereksiz epik müzik kullanımı ile sahneyi boğuyor. Bu konuda yapılan en büyük hata her sahnede müzik kullanılması…

Vizyona girişinden bu yana yüksek bir açılış gişesi elde eden Ayla, seyirciye duygu yüklü dakikalar vaat ediyor. Herkesi ağlatıyor olmasa da genel olarak seyirciyi etkilemeyi başarıyor. Oscar ön elemesinden geçmesi pek mümkün gözükmüyor olsa da adından uzun süre bahsedilecek bir yapım…
Ayla, senaryonun sonlara doğru bozulan gidişatı, aşırıya kaçan fon müziği kullanımı, göze batan sponsor reklamı ve yer yer sırıtan diyalogları gibi olumsuz yönlere sahip olsa da kaliteli çekimleri, başarılı oyunculuk performansları, renk kullanımı, sırıtmayan görsel efektleri ve hikayesi ile bizleri etkilemeyi başaran bir yapım oluyor. Olumsuz yönlerini bir kenara bırakırsak son zamanlarda vizyona giren en başarılı yerli film olabilir.

1 yorum

Yorum Gönderin