Belki de tarihin en iyi kadrolarından birinin bir araya geldiği The Irishman’in geçtiğimiz hafta yayınlanan fragmanı beklentilerimizi tavana çıkardı. Tabi bir de Martin Scorsese, Al Pacino, Robert De Niro, Joe Pesci ile büyüyen çocuklar olarak duygulandık.
Müjdat Çetin: Damarlarımıza şu berbat yaz sıcağında yüksek dozda sinema zerk etmişler gibi oldum. Modern zamanların bir Hollywood baş yapıtı gelecekmiş gibi.
Deniz Kuş: Çok güzel hisler uyandırdı. Kimse bir Goodfellas veya Casino beklemiyor ancak bir Righteous Kill faciası yaşanmayacağı kesin gibi ki bunda yönetmenin Scorsese oluşunun çok büyük etkisi var. Gençleştirme efektlerinin de oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz özellikle Robert De Niro’da.
Haktan Kaan İçel: Scorsese bana göre eski günleri özlüyor. Bu yüzden eski dostlarını toplayarak eski usul bir mafya filmi çekmek istedi. Bu türde filmlerin günümüzde azaldığını ya da niteliksiz yapıldığını düşünürsek iyi bir işe hayır demeyiz. Al pacino – De Niro – Pesci üçlüsünü bir daha görmek hazineden farksız. Scorsese bu filmle beraber Netflix’in ödül sezonlarına iki sezondur sızmasının farklı bir mücadelesini de verecektir. Bu yüzden de önemi büyük diyebiliriz.
Sinan Güven: Fragman birçok iyi malzemeyi dökmüş ortaya ama çok daha fazlasının geleceği belli. Bu üçlünün varlığı bile heyecanlandırıyor. Öncekilere göre daha karanlık bir film hissi verdi bana. Uçlardaki karakterleri ile şiddet dolu davranışları gülümseterek izletirdi Scorsese’nin filmleri zaman zaman ama bu sefer eğlendirmekten öte sarsıcı gelecek gibi duruyor.
Naci Köse: Scorsese uzun zamandır bu kadar heyecanlandırmamıştı beni. Aynı durum filmin kadrosundaki neredeyse herkes için geçerli. Bu filmi karşıladığı için Netflix’e teşekkür etmemek mümkün değil. Fragman da heyecanı körüklüyor. Üzerine yıllarca konuşacakmışız gibi hissediyorum. Roma gibi sinemada seyredebiliriz umarım.
Buğra Mert Alkayalar: Gangster filmlerini sevemiyorum nedense fakat fragman oldukça iyi bir filmin geldiğini müjdeliyor. Robert De Niro formunda ve harika duruyor.
Ümit Açık: En sevdiğim sinema olaylarından biri, Martin Scorsese imzalı çok mekanlı, bol tempolu, uzun süreli gangster filmlerini izlemek. bu görkemli film, belki de bir devrin sonu olacak bu açıdan. Umarız filmin sonunda “daha önce neden bir araya gelmediniz” dedirtecek bir sonuç görürüz.
Fırat Türkoğlu: The Irishman’den her haber, her görüntü, her tanıtım, sinefil bünyelerimizi mutluluğa gark ediyor. Ama aynı zamanda böyle kadroların, bu derinlikte senaryoların, Scorsese tipi ustalıklı işlerin bir daha bir araya gelmeyeceğini fark edince de üzüyor. Bir devrin sonuna geldik. Irishman güzel bir jübile olacak gibi…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.