Kurulduğu günden bu yana sayısız özel içerik üreten BluTV, ürettiği yerli yapımların yanı sıra birçok değerli yabancı filme de ev sahipliği yapıyor. Genelde popüler olmuş, sinemaseverlerin diline pelesenk olan filmlere seçkilerinde yer verseler de görece Hollywood filmleri kadar bilinmeyen yapımlara da seçkilerde yer veriliyor. Önereceğimiz filmler arasında diğer filmlere oranla daha az bilinen on filme değineceğiz. Geriye kalan 23 film ise sizlere BluTv’de bu filmlerin de var olduğunu hatırlatmak amacıyla eklenmiştir.
10- Lars And The Real Girl
2007 yapımı filmin yönetmen koltuğunda Craig Gillespie yer alıyor.
Babası öldükten sonra içine kapanan Lars, sosyalleşme açısından problemleri olan bir gençtir. Karin ve abisi Gus, Lars’ın durumu için endişelenmeye ve onun da ailenin bir parçası olduğunu hissettirmeye çabalarlar. Lars’ın bir kız arkadaşı olduğunu öğrenince bu durum hoşlarına gider. Fakat olaylar hiç zannedildiği gibi değildir. Lars’ın sevgilisi plastik bir kadındır.
Bu uçuk öykü üzerinden ilerleyen bu naif yapım, anlatısını sempatik bir zemine kurarak, öyküsünü bizlere sunuyor.
9- Museo
2018 yapımı filmin yönetmenliğini Alonso Ruizpalacios üstleniyor
Juan ve Benjamín, 30’lu yaşlarına gireli çok olmasına rağmen ne okullarını bitirebilmiş, ne de aile kendi ayaklarının üzerinde durabilmişlerdir. Hiçbir gelecek kaygısı taşımadan günlerini, Mexico City’nin Salelite bölgesinin banliyösünde, naif bir yaşamın içinde günlerini geçiren ikili, bir Noel gecesi hayatlarını değiştirmeye karar verirler. Büyük değişim ise Meksika tarihinin gördüğü en büyük müze soygununu gerçekleştirmeleriyle başlayacaktır.
8- Captain Fantastic
2016 yapımı filmin yönetmenliğini Matt Ross üstleniyor.
Ben ve Leslie, alışılagelmişin dışında çocuklarını yetiştirmeye karar verirler. Geleneksel eğitim sisteminden farklı ve toplumsal normlardan uzakta, Pasifik’in Kuzeybatısı’nda satın aldıkları bir arazide yerleşir ve çocuklarını orada büyütmeye karar verirler. Fakat Leslie’nin ölümüyle bu düzen bozulur. Ben, çocuklarını şehre götürmeye mecbur kalır. Bir yandan bu yeni düzenin içinde kaybolmamaları için uğraşırken bir yandan da onları, annelerinin olmadığı gerçeğiyle yüzleştirir.
7- Victoria
2015 yapımı Alman filminin yönetmen koltuğunda Sebastian Schipper yer alıyor.
Berlin’e yeni taşınan ve bu kentin kurallarına adapte olmaya çalışan Victoria, Sonne ile tanışır. Bir gece kulübünde çılgın arkadaşlarıyla eğlenen Sonne’yle ve aralarında tuhaf, çarpık bir ilişki başlar. Ancak gece, arkadaş grubunun ödemesi gereken borç nedeniyle bambaşka bir noktaya sürüklenir. Victoria, Sonne ve arkadaşlarına yardım etmeye karar verir ve onlara bu çılgın planda yardımcı olur. Ne var ki çılgın bir macera gibi başlayan bu olay, bir kabusa dönüşecektir. Tamamı bir gecede geçen ve tek plan sekans olan bu film, atmosferiyle etkileyici bir yapım ortaya koyar.
6- Frances Ha
2012 yapımı filmin yönetmen koltuğunda Noah Baumbach yer alıyor.
Frances, bir dans topluluğunda çıraklık yapan 27 yaşındaki genç bir kadındır. Pek de parlak bir kariyere sahip olmayan Frances, akranları gibi birçok farklı işte çalışan ancak hiçbirinde tam anlamıyla dikiş tutturamaz. Frances’i tam anlamıyla anlayan tek kişi ise aynı daireyi paylaştığı Sophie’dir. Ne var ki Sophie’nin hayallerindeki şehre taşınacak olması ilişkilerini sarsacak; Frances’in hayatın gerçekleriyle tanışmasına neden olacaktır.
5- Inside Llewyn Davis
2013 yapımı filmin yönetmenliğini Ethan ve Joel Coen kardeşler üstleniyor
Manhattan’ın eğlenceli ve bir o kadar da zorlu müzik piyasasına tutunmaya çalışan genç Llewyn Davis, sanatını icra edebilmek ve hayatını müzikten kazandığı paralarla geçindirmeye çalışmaktadır. En önemli amacı ise dönemin önemli menajerlerinden Bud Grossman’a müziğini dinletebilmektir.
4- The Killing of a Sacred Deer
2017 yapımı filmin, Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos üstleniyor.
Tanınmış bir cerrah olan Dr. Steven Murphy, eşi Anna ve iki çocuğuyla beraber sakin ve huzurlu bir hayat yaşamaktadır. Steven’in gayri resmi bir biçimde sahiplendiği yetim bir genç olan Martin ise bu düzeni bozmak üzeredir. Martin, kendini ailenin hayatına sokmak için çaba sarf etmeye başladığında ailenin huzuru bozulmaya başlar. Martin’in gerçek amacı ortaya çıktığında ise Stephen uzun zamandır unutulmuş olan bir suçla karşı karşıya kalır. Murphy ailesinin evindeki mutluluk ve huzur, yerini amansız intikama bırakır.
3- Son Of Saul
2015 yapımı Macaristan filminin yönetmenliğini László Nemes üstleniyor. László Nemes2in ilk filmi olması açısından da bu film ayrı bir öneme sahip.
Saul, öldürülmeden önce birkaç aylığına krematoryumda çalışması için seçilen ‘komando’lardan biridir. Krematoryumun insanlık dışı, vahşice gündelik işlerini yürütürken, bir gün yakın bir zamanda yakılacak olan bir çocuğun cesediyle karşılaşır. Çocuğun peşine düşen Saul, kampa yeni gelen insanlar arasında kendi doğduğu bölgeden gelen insanların olduğundan da şüphelenir. Saul, kısa bir süre içerisinde çocuğun vahşice yakılmasını önlemek ve onu geleneklere uygun bir şekilde gömebilmek için tüyler ürperten bir maceraya atılır
2- Annie Hall
1977 yapımı filmin yönetmenliğini Woody Allen üstleniyor.
New York’lu yazar Alvy Singer gerçek aşkın kovalamak ve onun peşinden gitmek istese de entelektüel anlamda aradığını bulabileceği konusunda oldukça karamsardır. En az kendisi kadar takıntılı bir kişiliğe sahip olan şarkıcı Annie Hall ile tanışması ise ön yargılarını sona erdirir. İkili yoğun olduğu kadar farklı bir ilişki yaşamaya başlarlar.
1- Trois Couleurs (Mavi- Beyaz – Kırmızı)
Renk üçlemesinin ilk filmi Blue 1993 yılında, geriye kalan White ve Red filmleri ise 1994 yılında vizyona girdi. Bu üçlemenin yönetmen koltuğunda ise Krzysztof Kieslowski yer alıyor
Kieslowski’nin kült üçlemesi Üç Renk’in ilk filmi olan Mavi’de; Julie, ünlü bir besteci olan kocasını ve kızını trafik kazasında kaybeder. Hem kocasını hem de çocuğu kaybeden Julie, hayata yeniden tutunabilmenin yollarını arar.
Krzysztof Kieslowski’nin Üç Renk serisinin ikinci filmi olan Beyaz’da bir kadın, evliliklerindeki cinsellik tutkunun var olmamasından ötürü kocasından ayrılınca, adamın yaşamı alt üst olur. Polonyalı bir mülteci olan adam, karısı kendisini boşadığı için ondan intikam almaya karar verir.
Krzysztof Kieslowski’nin Üç Renk üçlemesinin son filmi olan Kırmızı’da; Valentine, emekli ve kendisine yaşlı bir yargıçla kurduğu bir ilişkinin ardından, kendi hayatının en büyük olayını yaratır. Bir gün ihtiyar adamın, komşularının telefonlarını dinlediği düşüncesine kapıldığını fark eder. Artık bu ilişkinin sıradan bir ilişkiye dönme ihtimali ortadan kalkar.
23 Ekstra Öneri
1- The Shining
2- 2001: A Space Odyssey
3- Full Metal Jacket
4- Eyes Wide Shut
5- Se7en
6- Raging Bull
7- The Silence of The Lambs
8- Rain Man
9- Dunkirk
10- Godfather Serisi
11- LOTR Serisi
12- Inception
13- Manhattan
14- The Wolf Of Wall Street
15- Interstellar
16- The Prestige
17- Who Am I
18- Legend
19- Mad Max Serisi
20- Space Jam
21- Fargo
22- Argo
23- Harry Potter Serisi
İyi seyirler dilerim.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.