Bazen bir hikaye vardır elde, öyle güçlü bir hikayedir ki, gider bu hikayeyi herhangi bir ortama yerleştirirsin, film olur. Bazen de sadece ortam vardır elinde. Ama öyle belirgin, öyle kendini anlatan bir ortamdır ki, içine herhangi bir hikaye koyarsın, yine film olur.
İnan Temelkuran’ın Altın Portakallı filmi Bornova Bornova da bu ikinci sınıfa giriyor işte. Yani yönetmen, önce sağlam bir şekilde ortamın “potansiyelini” gözler önüne seriyor. Filmin hikayesi ise sadece bu potansiyelin harekete geçmesi için bir vesile oluyor. Kendisi de Bornovalı olan yönetmen, bize ilk bakışta “herkesin birbirini tanıdığı, o ufak, şirin mahalle” olarak gözükebilecek bir mahalleyi gösteriyor. Bu mahallede çocukluklarından beri bir arada yaşayan insanlar, “sıcak mahallenin dost fertleri” deyip geçebileceğimiz kişiler. Yılları beraber geçmiş, dertleşmişler, paylaşmışlar. الكازينو Ama görünenin ardında, aslında bu insanlar birbirlerinden o kadar farklı ki, en ufak bir çatışma bile bütün dengeleri bozmaya yetebilecek, ufak bir darbe bile yıllardır kaynamış gibi gözüken bağları kopartabilecek. İşbu yüzden, bu hikayedeki çatışma 100 farklı şekilde gelişebilir, ama film her seferinde aynı şeyi anlatırdı.
Film incelemesine geç kalmışız. Onur Yazıcıoğlu güzelce anlatmış. Ben sadece gözüme takılan bir detayı ekleyip bitireyim.
Filmde duvarlarda çeşitli yazılar görüyoruz. ألعاب كازينو Çoğu da futbolla alâkadar. Salih konuşurken yanındaki duvarda Karşıyaka taraftarlarının yazdığı bir yazı var mesela, Hakan’ın yanında ise büyük harflerle Altay yazıyor. Başka bir duvarda ise koca harflerle Göztepe yazısını görüyoruz. Altay, Göztepe, Karşıyaka… Bu takımlar çoğumuz için “Güzel İzmir’in şirin takımları” olabilir. كيفية الربح في الكازينو Ama aslında aralarında ne farklar vardır bu ekiplerin. Karşıyaka ile Altay ne kadar farklıdır, kökleri yıllara dayanan iki kulüp Göztepe ile Karşıyaka taraftarları arasında nasıl bir uçurum açılmıştır; sorsan ne büyük çekişme içindedir Altay ile Göztepe…
Ama bu takımlar ikinci ligde top koşturduktan sonra, kim umursuyor ki kendilerinden başka? Hakan, Salih ve Murat’ın da Altay, Göztepe, Karşıyaka’dan bir farkı yok gibi. Biri entelektüel, biri genç yetenek, birinin ailevi sorunları var ama bu insanlar hayatın ikinci liginde yaşadıkları için bunların hiçbir önemi kalmıyor. Birbirleriyle didişirler, biri diğerini yener, Salih ölür, Göztepe üçüncü lige düşer ama bununla kimse ilgilenmez, kendileri ve ufak çevrelerinden başka.
Bence sadece bu yüzden, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden birinde, yıllardır hayatın ikinci liginde yaşayan insanları anlattığı için ilgiye değer bir film olmuş Bornova Bornova.
Ayrıca yakın zamanda İzmir takımlarını birinci ligde görmek dileğiyle…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.