Kategori: izlenim
-
Dr. Strangelove: Güldürürken Düşündürmek Hayal mi?
Öyle bazı filmler vardır zihnimde bir takım düşüncelerin, kavramların özeti gibidir. Bir şey anlatmak istediğimde bu filmleri referans gösteririm. Mesela iletişimsizlik için Sürgün veya Lost in Translation birebirdir. Savaşın saçmalığını bana en iyi Dr. Strangelove anlatmıştı. Bu şahane film, savaşın yönetenler cephesinden nasıl göründüğünü görebilmemiz için hayali, mübalağlı bir uç pencere sunar. Lakin, bu küçük […]
-
Lolita: Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları
Konuk yazarımız Şirin Bahar Demirel Stanley Kubrick dosyamız kapsamında usa yönetmenin Lolita uyarlamasını yazdı.
-
Lolita: Çiçek Açmış Genç Bir Kızın Gölgesi
Let us leave pretty women to men devoid of imagination. Marcel Proust Orta yaşı geçkin erkeklerin büyük bir kısmının fantezisini rus yazar Vladimir Nabokov anlatılabilecek en mükemmel şekilde ortaya koydu. Yazarın ingilizce yazdığı eser, o dilin büyük yazarlarının ulaşamadığı bir gramer zenginliği içeriyordu. Normal bir yazar 20 bin civarında kelime kullanırken Nabokov, 50 binden fazla […]
-
The Shining
Eski bir öğretmen olan Jack Torrance, karısı Wendy ve oğlu Danny ile bütün kış kalıp bekçiliğini yapacağı, bir yandan da ona varolduğunu hissettirecek yazarlık uğraşısını gerçekleştirmek için Colorado dağlarındaki Overlook oteline yerleşir. Jack, otele ilk adım attığı andan itibaren burada daha önceden bulunmuş olduğu hissine kapılır ve o andan itibaren kendini bu otele ait hisseder. […]
-
Eyes Wide Shut
Stanley Kubrick’in son filmi Eyes Wide Shut, türkçesiyle Gözleri Tamamen Kapalı, ele alınması en zor, bir o kadar da en çekici olanı. Atmosfer yaratma ustası Kubrick her filminde olduğu gibi bunda da bizi bambaşka bir dünyaya sokar ve yine her filminde olduğu gibi bu filmde de kedinin fareyle oynadığı gibi oynar. Ben zor film seçerim […]
-
Paths of Glory: Çukurdakiler Ve Şatodakiler
Bakınız için yazan: Balkan Talu Stanley Kubrick, Zafer Yolu (Paths of Glory) filmini Hollywood ‘Yağmurda Dans’ dönemine girdiği sıralarda yaptı. Kubrick daha 1957 yılında bizim insaniyetimizi sual etmeye başlamıştı. Vatan millet nutuklarına karnı hep tok oldu. Onun içindir ki hep çukurdakilerden, kölelerden yana saf tuttu. Zafer Yolu bu duruşun en önemli belgelerinden biri. Stanley Kubrick’in […]
-
Barry Lyndon
Bakınız için yazan: Seyhun Orcan Sakallı Stanley Kubrick, 1970li yılların ortalarına gelindiğinde, belki de sinema tarihinde hiçbir yönetmenin daha önce elde etmemiş olduğu bir pozisyona sahipti. Son 3 filmi – Dr. Strangelove, 2001: A Space Oddyssey ve Clockwork Orange – dünya çapında farklı şekillerde sükse yapmış; Kubrick hepsi ile En İyi Yönetmen dalında Oscar’a aday […]
-
Quis Custodiet İpsos Custodies?
Bakınız için yazan: Gökhan Yücel Antik Yunan’da Decimus Junius Juvenalis tarafından söylenen ve “gözcüleri kim gözlüyor?” anlamına gelen bu söz, kendine nükleer savaşın sınırında bir paralel gerçeklikte, tüm duvarlarda yer buluyor. “Gücü elinde bulunduranlardan kim hesap soracak?”, Watchmen’in karanlık dünyasında kaybolurken içten içe sorgulamadan edemeyeceğiniz bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.Provokatif çizgiroman yazarı Alan Moore’un elinden […]
-
Noel Babanın Kazığı: Frozen River
Sinemayla biraz olsun ilgilenen herkes amerikan kültürüne vakıf olmuştur. Noel öncesinde insanların nasıl hislere kapıldıklarını biliriz. Özellikle televizyon mecrası üzerinden, bu hislerle bezeli yapmacık pek çok filme maruz kaldık: umut, aşk, yardımseverlik, sevgi, aile bağları… Bu gibi kavramların bünyede yarattığı sanrılı hevesleri vaadetmese de, sırtını masala – yüzünü gerçeğe çeviren filmler her yönüyle daha ele […]
-
Kabuğundan Çıkan Film: Ghost in the Shell
İhtiyaç piramidinin ilk basamaklarında boğuşan birisiyle en üst basamağında, fizikselden zihinsele birçok doygunluk yaşamış birinin çok az kesişim noktası olur. ‘Neden varız?’, ‘varlığımızın anlamı ne?’ soruları da belki bu az rastlanır kesişim noktalarındandır. İnsan, yaşamı boyunca bu tür sorularla en az bir kez boğuşur. İçinde bulunduğu duruma göre cevabı geçiştirir ya da elindeki imkânlarla bu […]
-
Metropol, I Love You
Konuk yazarımız Şirin Bahar Demirel son yıllara damga vuran Metropol filmleri üzerine yazdı.
-
Bu Şehir Kötü Kokuyor
Frank Miller’ın yönetmenliğini yaptığı Will Eisner’ın romanından uyarlanan Spirit filmi Miller’ın neden yönetmenlik yapmaması gerektiğinin en büyük kanıtı. Rhys Ifans’ın küçük erkek kardeşi ile oynadığı Twin Town isimli filmde yozlaşmış polis memuru Terry yaşadığı şehir Cardiff için Shitty City diyerek kendi dilinde kulağa çok hoş gelen bir kafiye yarattığını düşünür. Kendisine nazaran daha az yozlaşmış […]
-
Bir Noktayız Şu Alemde
Konuk yazarımız Şirin Bahar Demirel, Derviş Zaim’in tek plan olarak çektiği filmi Nokta üzerine görüşlerini yazdı.
-
Beyazperdedeki Gölgesiz Çentik
Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş’ın aynı isimli romanından uyarlanarak Ümit Ünal tarafından sinemaya aktarıldı. Aslında bu ifade yerine, Ümit Ünal, Gölgesizler romanından yola çıkarak bambaşka bir sinema eseri ortaya koymuş demek gerekir. Nitekim varoluşçu bir yaklaşımla, türkçeyi son derece becerikli kullanarak yazılmış bir romanı, kendi tutarlılığı içinde hiç açık vermeden, yepyeni bir yaratı olarak sinemaseverlerin beğenisine […]
-
JCVD: Bir Aksiyon Yıldızının Hazin Dramı
JCVD otobiyografik kurmaca bir belgesel film. Öyküsü kısaca şöyle: Jean-Claude Van Damme çalkantılı bir dönem geçirmektedir, boşanma ve kızının velayet davası onu oldukça yıpratmıştır. Üstelik kariyeri de tepetaklak gitmektedir. Ailesini ziyaret etme amaçlı geldiği memleketi Belçika’da bir postane soygununda zanlı durumuna düştüğünde işler çığırından çıkar.Filmin bahsettiği şeylerden dem vurmadan evvel biraz filmin konu edindiği şahıstan […]
-
Uzun Sürmüş Bir Filmin Akşamı: The Burning Plain
Bakınız için yazan: Samet Altan Dargın Malumunuz !f’in kullandığı salonlar arasında Caddebostan Kültür Merkezi de var. Caddebostan da yapısı itibariyle bağımsız filmlere delicesine meraklı bir semt değil. Bu yüzden de bahsi geçen mekanda festival izlemek, yer bulmak vs açısından oldukça avantajlı. Nitekim bu sene salon bile yok; doğrudan en üstteki tiyatro salonu tahsis […]
-
Bottle Rocket: Wes Anderson Evrenine Giriş!
Deha kendini tekrar eder mi? Kendini tekrar eden biri dahi olabilir mi? Dahiler aslında takıntılı insanlar mıdır? Tüm bu sorulara yanıt aramak, Wes Anderson’ın dehasının ve takıntılarının temeline inmek için ilk filmi Bottle Rocket’a bir kez daha bakıyoruz. Sinema sitelerinin Wes Anderson’la ilgili bölümlerine baktığınızda, “trivia” olarak adlandırılan ilginç bilgiler bölümünün neredeyse Alfred Hitchcock kadar […]
-
Ben X (2007)
Ben, kendi hayal dünyasında yaşayan, çevrimiçi rol yapma oyunu bağımlısı otistik bir çocuktur. “Özel” olduğu için günlük hayatın değişken kurallarına bir türlü uyum sağlayamamakta; ancak çevrimiçi RYO oynarken kendisini ifade edebilmektedir. Ailesinin normal okula devam etmesi konusunda ısrarları sayesinde hayatının her anında, etrafındaki çocukların eşek şakalarına maruz kalmaktadır. Sanal ortamda tanıştığı bir arkadaş sayesinde tam […]
-
Komiklikte Tenzilat!
Her zaman yeni oluşumlar, özellikle de yayıncılıkta çok heyecan vericidir. Hele bir de arada “amatör ruhla, profesyonel kalite” gibi tiradlar atılıyorsa oy oy oy! İşte canımızdan çok sevdiğimiz sitemiz Bakınız.com geçen sonbaharda, benzer cümleler eşliğinde hayata geçmişti. Kaliteli bir sinema yayıncılığına ihtiyaç olduğunu, işaret parmağımız havada cümlelerle anlatırken, taviz vermez bir site olacağımızı düşünüyorduk. Ancak […]
-
Bir Şeyler Yap Clint ve Günümü Kurtar
Rawhide isimli arkaik dönem western dizisi ile fark edilen Clint Eastwood’u teneşir bile paklayamayacak gibi gözüküyor. Başarılı futbolcuların kariyerlerini tamamladıktan sonra teknik direktör olmaları alışılagelmiş bir olgu. Fakat aynı şeyi aktörler ve aktrisler için söylemek pek mümkün değildir. Bazıları kariyerlerinin sonuna doğru yönetmenliğe soyunurlar ve çoğunlukla orta derece başarı göstererek kameraarkasına veda ederler. İşte Clint […]