Yönetmen koltuğunda Paolo Taviani ve Vittorio Taviani kardeşlere, 62. Uluslararası Berlin Film Festivalinde, en iyi film dalında Altın Ayı kazandıran, tüm oyuncuların gerçek mahkumlardan oluştuğu film, hapishanedeki mahkumların yıl sonunda düzenlenecek gösteri için bir tiyatro oyununa hazırlanmalarını konu alıyor. Bir yandan oyunun sahneleri bir yandan ise suçluların hayatları ve düşünceleri gözler önüne seriliyor.
Azılı mahkumların rehabilitasyonu amaçlanarak, hapishane yönetimi bir yönetmen tutar ve mahkumların oynacağı bir tiyatro oyunu düzenlenmeye başlar. Shakespeare’in Jül Sezar isimli oyununu oynayacak olan kadro, gönüllü mahkumlardan oluşmasına rağmen, başlarda o kadar da istekli görünmezler. Fakat rollerine çalıştıkça tamamiyle kendilerini rollerine kaptırırlar ve oynadıkları karakterlerle bütünleşirler. Diğer mahkumların kendileriyle dalga geçmesine bile aldırış etmeksizin, her an her dakika Shakespeare’in bu muhteşem oyununun ne anlatmak istediğini düşünürler ve karakterlerin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarlar. Her oynadıkları rolde kendilerinden ve hayatlarından bir şeyler bulurlar.
Gerçek bir hikayeye dayanan bu siyah beyaz film için, sinema ve tiyatronun bir karışımı diyebiliriz. Karakterlerine hazırlanan ve rollerini prova eden mahkumlarla beraber, onların coşkusuna, çıkarımlarına ortak olmamak elde değil. Çoğu ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış olan bu mahkumların, bir amaç edinmiş olması ve bu amaca sıkı sıkıya bağlanması, insanın tüylerini diken diken ediyor adeta. Oynadıkları bu oyun tüm bu mahkumların, hayata dair bir şeyleri farketmelerine, bir amaç edinmelerine, içlerinde bir umut yeşermesine neden oluyor. Ancak oyun sergilendikten sonra, bunların hiçbiri hapishanede oldukları gerçeğini değiştirmiyor.
“Sanatın ne olduğunu anladıktan sonra, hapishanenin ne demek olduğunu anladım.”
Film bittiğinde ise oyuncuların, bu tiyatro oyunundan sonra neler yaptıkları tek tek yazıyor ekranda. Kimisi bu konuyla ilgili kitap kaleme alıyor, kimisi şartlı tahliye alarak hayatına bir oyuncu olarak devam ediyor, kimisi ise hapishanedeki umarsız bekleyişine devam ediyor.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.