Çıtayı Düşüren Oyuncular: Naomi Watts

David Lynch’in filminden evvel pek de iyi olmayan filmlerde oynayan, pek de tanınmayan Naomi Watts usta yönetmenin en iyi filmlerinden birisi olan Mulholland Drive‘da rol aldıktan sonra ünlendi. Bu filmden sonra kendisine “yeniden çevrimlerin kraliçesi” sıfatını getirecek birkaç yeniden çevrimde rol aldı: The Ring, The Ring 2, King Kong, Funny Games. Bir süre kariyeri iyi gitti. 21 Grams‘de döktürdü ve haklı olarak Oscar adaylığını aldı. Eastern Promises‘da iyiydi. İlk dönemlerinde Peter Jackson, Gore Verbinski, Alejandro G. Inarritu, Michael Haneke, David Cronenberg gibi usta yönetmenlerle çalıştı. Olumlu eleştiriler alan, iyi hasılat getiren filmlerle ilk dönemi geçti ama sonra kariyeri giderek vasatlaştı. Her biri öncekinden daha kötü pek çok filmde rol almaya başladı, çıtayı düşürdükçe düşürdü. Kendisine Oscar adaylığı getiren, gerçekten de çok iyi oynadığı The Impossible bile kötü bir filmdi [Zurich Sigorta reklamını unutmak mümkün değil].

Shut In

2010 – 2017 yılları arasına şu filmleri sığdırdı: Woody Allen’ın en kötü filmlerinden You Will Meet a Tall Dark Stranger, Jim Sheridan’ın en kötü filmi Dream House, Clint Eastwood’un en kötü filmlerinden J. Edgar, kısa filmlerden oluşan ve epey kötü olan Movie 43, iyi olabilecekken vasat kalan Adoration, kötü bağımsız film Sunlight Jr., berbat ötesi biofilm Diana, Noah Baumbach’ın vasatı aşamayan filmi While We’re Young, “büyük bütçeli filmlere döneyim,” deyip rol aldığı ama epey kötü olan Insurgent ve Allegiant, Gus van Sant’ın beyin yakacak kadar kötü filmi The Sea of Trees, vasatı aşamayan 3 Generations, gene vasatı aşamayan Chuck/The Bleeder, epey kötü korku filmi Shut In, epey kötü gerilim/aile filmi The Book of Henry, daha da kötü Gypsy dizisi ve vasatı aşamayan The Glass Castle. Bu 7 yıla sığdırdığı The Birdman, Demolition ve St. Vincent bu filmlerin yanında elmas gibi parlıyorlar.

Naomi Watts kötü filmlerde bile iyi oynayanlardan. Ama sorun şu ki hangi projeye evet dese o proje patlıyor. Allen, Eastwood, Sheridan gibi usta yönetmenlerden gelen teklifleri reddedemedi, doğrusu bu yönetmenlerden gelen teklifleri reddetmek de zor ama neticede şansına bu filmler hep kötü çıktı. Hep yanlış kararlar verdi. Dizilere Gypsy ile, blockbuster filmlere Insurgent‘la dönmek, Oscar projesi olarak gözüken ama kağıt üstünde bile berbat olan Diana‘da oynamak, korku filmlerine Shut In‘le dönmek… Hepsi de kötü kararlardı. Watts araya sıkıştırdığı birkaç iyi film dışında bu yedi yılda kötü filmlerde oynadı (2010’dan önce genelde iyi projeler seçiyordu). Bu yıl The Book of Henry, Gypsy ve The Glass Castle yapımları arka arkaya olumsuz eleştiriler alarak “Watts’a hakikaten yeni bir ajans/menajer lazım,” dedirtti. Bir diğer sorunsa çok iyi bir oyuncu olan Watts’ın oynadığı filmlerin çok az kitleye ulaşması. Chuck‘ı da, 3 Generations‘ı da, Shut In‘i de, Diana‘yı da çok az kişi izledi (tabii bunun nedeni filmlerin vizyon tarihlerinin sürekli ertelenmesi ve en nihayetinde az salonda gösterime girmeleri). Gypsy yayınından 42 gün sonra iptal edildi. Allegiant serisinin son filmi iptal edildi. Dediğim gibi seçtiği projeler epey kötü ama Watts genelde iyi oynuyor. Mesela Chuck‘ta 20 dk bile görünmese de başrolü üstlenen eski eşinden rol çalmayı başardı. Ya da Gypsy‘de fena değildi. 3 Generations‘da da iyi oynamıştı. Birdman‘da da epey iyiydi, ama adaylık Emma Stone’a gitmişti. St. Vincent‘ta da parladığını söylemek mümkün.

The Book of Henry

Lafı uzatmayalım. Watts acilen menajerini değiştirmeli ve kötü projelerde oynamaktan vazgeçmeli. Oscarlık bir proje kariyerinin bu kötü gidişatını değiştirebilir, anne rollerine sıkışan Watts’a daha farklı roller gelmesini sağlayabilir. Projelerine gelirsek… Aktris gelecek yıl Hamlet’in sevgilisi Ophelia’yı merkeze koyan Ophelia filminde Hamlet’in annesi rolünde karşımıza çıkacak. Projeleri arasındaysa kitap uyarlaması Penguin Bloom yer alıyor. Bu filmde Watts balkondan düşüp felç olan bir anneyi oynayacak. Film iyi olursa belki 2018 ödül sezonunda adı anılır. Dileriz bunca kötü film ve diziden sonra Watts kariyerini toparlamaya çalışır ve önümüzdeki yıllarda daha iyi projelerde, oynaması daha zor karakterlerde kendisini izleriz. (Naomi Watts’ın 7 bölümünde oynadığı Twin Peaks dizisini izlemediğim ve dizinin nasıl eleştiriler aldığını bilmediğim için bu diziden bahsetmedim).


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir cevap yazın