Sinemanın yegâne amaçlarından birisi insanların özgürce düşüncelerini beyaz perdeye aktarabilmesi olmuştur. Fakat herkesin bildiği gibi özgürlüğün de sınırları var. Aşırıya kaçıldığı noktada sinema asıl amacı olan “hikâye anlatımı”ndan kopar ve bambaşka bir şey haline gelir. Bugün de bu sinemada özgürlüğü uç noktalara taşıyan ünlü yönetmenlerden birisi de Gaspar Noe… Enter the Void, Love… gibi filmleri ile izleyiciyi rahatsız edip kötü yapmayı stilize bir şekilde başarıyor. Son filmi Climax ile vaat ettiğini layıkıyla yerine getirip bir buçuk saat boyunca izleyicileri bir cehennemin içine sokuyor.
Film, kapalı bir okulda dans provaları yapan bir grup insanın içkilerine katılan uyuşturucu yüzünden kendilerinden geçmesini ve sonrasında aralarında yaşanan dehşet verici durumları anlatıyor. Bu anlatım da sert bir şekilde izleyicinin gözüne sokarak yapılıyor. Kusanlar, altına yapanlar, delicesine sex yapanlar, kendini kesenler… Bir buçuk saatin büyük bir çoğunluğu bizler uyuşturucu mağduru bir grup insana maruz bırakılıyoruz. Ayrıca filmin başında denildiğine göre bu olay gerçekten yaşanmış. Tabii seyirciye bunun söylenmiş olması da ayrıca bir beklentiye sokup seyirciyi etkiliyor. Fakat bu gerçek olayın beyaz perdede açık açık ve bu derece rahatsız edici bir şekilde gösterilmesi ne kadar doğru? Elbette sinema özgür olmalı, sansür olmamalı ama film tamamen iğrençlik ve dehşet verici sahnelerden oluşuyorsa sinemayı sinema yapan şeylerin ne kadar önemi kalıyor? Fakat işin ilginç tarafı çok rahatsız olan ama filme şiddetle övgüler yağdıran büyük bir kitle ile karşılaşıyoruz. İnsanların büyük bir çoğunluğunun günümüzde film izlerken rahatsız olmaktan, acı çekmekten bu derece zevk alıyor olması gerçekten şaşırtıcı bir durum. Kendi adıma konuşacak olursam konu ne olursa olsun sinemada anlatım bu denli şiddetli ve rahatsız edici olmamalı. Aynı şey Saw (Testere) vb. filmler için de geçerli. Srpski Film (Sırp Filmi) gibi yasaklanmalı ya da en olmadı ayrı bir tür yaratılmalı böyle filmler için. Bunları korku veya gerilim olarak kategorize etmek de pek doğru sayılmaz. Türlerin özelliklerin uyduğu söylenemez.
Ayrıca Climax’te gösterilen bütün durumların ve karakterlerin bambaşka şeyleri temsil ettiğinin söylendiği film okumaları da mevcut. Evet izlerken bariz bir şekilde iletilen mesajlar veya metaforlar bulunmakta fakat bu rahatsız edici cehennem tasvirindeki her şeyden ideolojik mesajlar çıkarmaya yaratmaya çalışmak da pek sağlıklı sayılmaz. Yönetmenin asıl amacına yani bize gösterip yaşatmak istediğine bakmak en doğrusu.
Şimdiye kadar bahsettiklerim filmi çok kötü bulduğum anlamına gelmemekle beraber yalnızca konunun bu denli sert ve rahatsız edici anlatımını doğru bulmadığımı belirtmek içindi. Filmi teknik açıdan değerlendirecek olursak sinematografik açıdan oldukça etkileyiciydi. Kullanılan kamera açıları ve kamera hareketleri olayın gidişatıyla beraber değişerek filmdeki rahatsız edici atmosferin etkisini arttırmayı başarıyor. Ayrıca ışıkların ve renklerin kullanımı da filmi stilize bir iş haline getiriyor. Filmde kullanılan müzikler ve parçalar ise sahnelerle bir uyum içinde olup anlatımı kuvvetlendiren yegâne unsurlardan birisi oluyor. Özellikle açılış sahnesinde bizlere olanlardan sonra gerçekleşen bir parçanın gösterimi filmde olacakların dehşeti içerikli bir mesaj etkileyici bir şekilde seyirciye aktarılıyor.
Senaryoya bakacak olursak ne yazık ki sinematografisi kadar kuvvetli olamıyor. Filmdeki karakterlerin en başta kısa kısa kendileri tanıtmaları sonrası olaya girmemizle beraber hiçbir karakter izleyiciye tam olarak geçemiyor. Tabii Gaspar Noe’nun bir yandan asıl amacı bu olabilir. Çünkü genel olarak filmlerinde “İnsan her türlü kötülüğü içinde barındırır.” tarzında bir ana fikri işliyor. Sevilen bir karakter yaratmak gibi bir derdi olduğu söylenemez. Saf kötülüğü işleyerek acı çektiriyor izleyiciye. Ayrıca ortalık karışmadan önce karakterler arasında geçen diyalogların da genelinin cinsellik üzerine kurulu olması bir süre sonra can sıkıcı olamaya başlıyor. İnsanoğlunu hala tümüyle ilkel ve içgüdülerinin kurbanı olarak gösteriyor.
Climax, uyuşturucunun etkisinde çıldıran bir grup dansçıyı sert ve rahatsız edici bir şekilde gösteren stilize çekimlere sahip bir film olarak vizyonda ve festivallerde yerini alıyor. Merak eden izleyip merakını giderebilir fakat tabii bir buçuk saat Gaspar Noe’nun cehennemine dayanmayı göze alıyorsa…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.