Evet, Zooey Deschanel’in yeni sitcom dizisi olan New Girl hakkında konuşuyoruz. Fox ekranında seyrine devam eden dizi aslında pek de yeni sayılmaz. Pilot bölümü 20 Eylül 2011’de yayınlanan dizi, şu an 12. bölümünde. Sitcom projeleri genelde uzun soluklu yapımlar olduğundan bir şeyler söyleyebilmek için biraz izleyelim ki, elimizde konuşacak materyal olsun istedik.
Normalde birinci sezonu 13 bölümden oluşan dizinin, ilk iki bölümde aldığı yoğun destek sonucu Fox tarafından anında 24 bölüme tamamlanacağının haberini daha önce vermiştik. Peki bu diziyi bu kadar popüler yapan nokta nedir diye soracak olursanız, önce Zooey Deschanel, sonra ise çizilen karakterler deriz. Durum şöyle devam ediyor; beş adet ana karakter var, Jess (Zooey D.), Nick (Jake Johnson), Schmidt (Max Greenfield), Winston (Lamorne Morris) ve Cece (Hannah Simone). Güzeller güzeli, saf kızımız Jess, sevgilisinden ayrılmasıyla birlikte evsiz kalır ve kendilerine dördüncü bir ev arkadaşı arayışı içinde olan Nick, Schmidt ve Winston’un evine yerleşir, tabi sonrasında olaylar gelişir.
Bölümlerin çoğunu aynı zamanda yapımcı olan Elizabeth Meriwether yazıyor. Karakterler ve hikayeler bir sitcom dizisi için ne gerekirse sunuyor izleyiciye. E, haliyle sizlere bu tip bir yapım için bölüm analizleri yapamayacağımıza göre genel hatlarından bahsedelim. Her bölümde Zooey Deschanel’in güzelliği hiç çekinmeden kullanılıyor ve bundan da oldukça memnunuz açıkçası. Jess’in (Zooey) arkadaşı olan Cece (Hannah Simone) ise diğer güzelimiz. Bu ikili dizinin vurucu tim’i diyebiliriz, çünkü hem erkek hem kadın seyirciler için göze oldukça hoş gelen bir duruşları var. Jess sürekli kendisini sempatik gösteren, konuşurken şarkı söyleyebilen, fazlasıyla masum bir tip iken, Cece, gerektiği kadar olgun ve iddialı kıyafetlerin karakteri oluyor. Cece, biraz daha koruyucu ve Jess ne zaman bir tutarsızlık yaşasa, onu çekip çeviren her zaman Cece oluyor.
Dizinin uçarı çocukları var bir de. Nick, Schmidt ve Winston. Nick, hukuk fakültesini yarıda bırakıp barmenlik yapmaya başlayan, arada bir hayatını sorgulayan bir adam. Ayakları yere en sağlam basan karakter diyebiliriz Nick için. Jess ile araları çok iyi fakat sürekli belirli konular üzerinde birbirlerine kafa tutmaya devam ediyorlar. Winston, diziye ikinci bölümde dahil olan, Latvia’da basketbol oynamış, atletik ve yetenekleri olmasına rağmen kendine pek güvenmeyen bir karakter. Hafifçe Schmidt ve Nick’in altında kalmış bir görünümde. Ve en eğlenceli karakterlerimizden Schmidt. Grubun en hareketli, en geveze, en palavracı elemanı. Türk sinemasından örnek verecek olursak Şener Şen’in Ziya’sına benziyor. Kendine güveni zirvede ve aşırı derecede zampara birisi, tabi ki bu ikisini de her defasında eline yüzüne bulaştırması cabası. Ortada kırılması gereken bir pot varsa, bırakın Schmidt kırsın.
Bu kadar stereotip karakterlerin bir araya geldiği bu oluşumun, başarılı oyunculuk ve doğru mizah seçimi ile bu kadar kısa sürede, bu derece bilinirliğe ulaşması şans olmasa gerek. Açıkçası, piyasada bir How I Met Your Mother veya Two and a Half Men egemenliği olmasa elde ettiği/edeceği grafik daha büyük ölçüde değerlendirilebilir olabilir. Ama bakarsınız son demlerini oynayan büyük diziler aradan çekildiğinde, belki de New Girl istediği noktaya daha rahat ulaşır. Yaklaşık 30 dakikalık bölümleriyle seyircinin yüzünde gülümseme bırakmayı başarabilen nadir yapımlardan birisi New Girl. İzlemek isteyip de vakit bulamayanlara veya karar veremeyenlere bu son çağrımız, New Girl’ü ciddiye alınız.
Dizinin açılış jeneriği ise oldukça kısa ve bir o kadar da ilginç.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.