Fatih Akın’dan Son Haberler

Fatih Akın, Almanya’nın önemli gazetelerinden Frankfurter Rundschau’ya verdiği röportajda, hayatındaki ve filmlerindeki son gelişmeleri anlattı. Akın’la ilgili son haberleri röportajından alıntılarla özetledik: 

“Soul Kitchen için iki yıldır çalışıyoruz. Hedefimiz filmi Cannes’da izleyici karşısına çıkarmaktı. Çekimleri bitirdik ve kurgu odasına girdik. Çok sıkı bir şekilde neredeyse uyumadan çalıştık. Ama bir süre sonra baktık ki, filmimiz henüz tamamlanmamış. Sorun sadece kurguda değil, yeniden çekmek istediğim iki-üç sahne de ortaya çıktı. Bu yüzden kendimizi Cannes baskısından kurtaracak bir karara imza atarak, ilk gösterimi daha ileri bir tarihe atmaya karar verdik. Bizim için önemli olan filmimiz, festival değil.”

“Duvara Karşı ve Yaşamın Kıyısında daha önce de açıkladığım gibi Aşk, Ölüm ve Şeytan üçlemesinin ilk iki filmiydi. Ancak gidişata baktığımda sıradaki üçüncü filmi de çekmiş olsaydım artık sadece ciddi filmler çeken bir yönetmen gibi algılanmam olasıydı. Üçlemeye ara verip, uzun süredir düşündüğümüz bir komediyi hayata geçirmek istedik. Soul Kitchen böyle ortaya çıktı. İyi de oldu. Üçlemenin son filmine artık daha rahat bakabiliyorum”

“Soul Kitchen, memleketim olarak gördüğüm Hamburg’a bir güzelleme. Kendimi Hamburg’lu olarak görüyor ve bu şehre ait hissediyorum. Buranın tüm restaurantlarını, hangi kulüpte korumaların beni içeri alacağını, bir yere kestirmeden gitmek istediğimde hangi yolu seçeceğimi, iş trafiğine yakalanmamak için ne zaman yola çıkacağımı biliyorum. Tüm bunları başka bir şehirde öğrenemeyecek kadar tembelim. Yani Hamburg hep benim şehrim ve memleketim olarak kalacak.”

“Filmin Türkiye’de yabancı bir film gibi algılanacağını düşünüyorum. Yaşamın Kıyısında, Temmuzda ve Duvara Karşı’yı türk izleyiciler birer türk filmi gibi algıladı. Soul Kitchen biraz daha Hamburg’a ait bir film olacak.”

“Sadece Türkiye’ye ait bir film çekmem henüz çok zor. Bu eksikliği belgesellerle dolduruyorum. Crossing The Bridge’ten sonra, Cennetin Ortasındaki Çöp’le ilgili çalışmaya başladık. Çamburnu halkının, doğalarını şehir çöplüğüne çevirmek isteyen devletle olan kavgasını yansıtacağız. Bu filmle Türkiye’nin çevre ile ilgili duyarlılıkları ve politikasını açığa çıkarmak istiyorum.”

“Bazı çok güzel senaryoları beraber çalışmaktan zevk aldığım arkadaşlarıma aktarmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Beğendiğim her senaryoyu çekemiyorum, onun yerine prodüktör koltuğuna oturup uzaktan kumanda ediyorum. Chiko da böyle bir filmdi. Bir dolu ödül kazanmasından dolayı çok mutluyum.”

“Soul Kitchen’ı çekerken yeniden oyunculuk yapmak istediğimi fark ettim. İlerideki filmlerimde bazı küçük sahnelerde oynamak istiyorum. Bu sadece oyunculuğu sevdiğimden dolayı değil. Filmlerde oynamak benim için bir eğitim oluyor.”