Uluslararası düzeydeki her festivalde özellikle fransız sinemasının klasik tatlarıyla da buluşuruz. Genelde bizleri pek şaşırtmayan ama izlediğimizde de “İki saatim boşuna geçti” dedirtmeyen filmler olurlar. Filmekimi menüsünde de bu yıl klasik Avrupa tatlarından bolca bulunuyor.
LE SKYLAB
Yönetmen: Julie Delpy
Oyuncular: Lou Avarez, Julie Delpy, Eric Elmosnino, Aure Atika, Noémie Lvovsky, Bernadette Lafont, Emmanuelle Riva, Vincent Lacoste, Marc Ruchmann
Bakınız’ın Notu: Julie Delpy, yönetmenlik denemelerinde hiç kötü iş yapmadı ama belli bir düzeyi de bir türlü geçemedi. Giderek pişmesini ve iyi filmlerden, başyapıtlara doğru gidecek uzun yolculuğunu izlemekten başka çaremiz yok gibi görünüyor. Le Skylab de gösterildiği festivallerde beğenildi ancak “Mutlaka izlenmesi gerek” şeklinde bir övgü almadı.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Film, 1979’da, Fransa’nın Bretanya bölgesindeki bir evde, yaz tatili sırasında geçiyor. Tüm aile fertleri, büyükannelerinin doğumgünü nedeniyle pek de sakin geçmeyecek bir haftasonu için bir araya gelir. Bize bu büyük buluşmayı ailenin en küçüklerinden, 10 yaşındaki Albertine, çok zaman sonra, 2018’de anlatır. Öykü, Albertine’in anne-babasıyla birlikte Suzette Hala’nın yazlık evine yolculuğuyla başlar.
LA GUERRE EST DÉCLARÉE
Yönetmen: Valérie Donzelli
Oyuncular: Valérie Donzelli, Jérémie Elkaïm, César Desseix, Gabriel Elkaïm, Brigitte Sy, Elina Lowensohn, Michèle Moretti, Philippe Laudenbach
Bakınız’ın Notu: Hemen her yıl Fransa’yı gözyaşlarına boğan bir film ortaya çıkar. Geçtiğimiz yıllarda “The Diving Bell and The Butterflies”, “Le Huitième Jour (Sekizinci Gün)” bu tip filmlere en iyi örnekler. Fransa’nın oscar adayı La Guerre Est Declaree de 2011 yılının “gözyaşlarına boğan fransız filmi” kontenjanını dolduruyor. Filmden sonra kırmızı gözlerle insanların arasında dolaşmayı göze alabiliyorsanız, gerçek bir hikayeden uyarlanan bu filmi mutlaka izleyin.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Romeo ve Jülyet ve çocukları Adam… Çocuğun hastalığı, anne-babanın mücadelesi ve büyük aşkları… Yaşam Savaşı, filmin senaryosunu da yazan başrol oyuncuları Valérie Donzelli ve Jérémie Elkaïm’in gerçek hikâyeleri. Film, oğullarının hastalığıyla tasasız, mutlu günlerinden koparılarak yaşamın acımasız, beklenmedik karmaşıklığına atılıveren genç bir çiftin aşkını canlı ve dinamik bir tarzda anlatıyor.
MA PART DU GATEAU
Yönetmen: Cédric Klapisch
Oyuncular: Karin Viard, Gilles Lellouche, Audrey Lamy, Jean-Pierre Martins
Bakınız’ın Notu: Klapisch, fransız sosyal yaşamını, tüm dünyaya en iyi şekilde aktaran yönetmenlerin başında geliyor. Klapisch’in filmleri Fransa’da neler olup bittiğini öğrendiğiniz, son gelişmeleri aldığınız yıllık haber bültenleri gibi… Klapisch bu filmde de ekonomik zorluklarla çarpışan Avrupa ve Fransa’nın insan yaşamlarından bir kesit sunuyor.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Klapisch, bu tempolu filmde, Dunkirk’te bir sanayi şirketinde çalışan, üç çocuk annesi France’ı izliyor. Şirket kapanınca işsiz kalan France iş bulmak için Paris’e taşınır. Burada, Londra’da çalışan bir işadamı olan Steve’in hizmetçisi olmayı kabul eder. Ne var ki, Steve’in bir önceki işyerinin kapanmasına yol açan adam olduğundan haberi yoktur.
HOLIDAY
Yönetmen: Guillaume Nicloux
Oyuncular: Jean-Pierre Daroussin, Judith Godrèche, Josiane Balasko, Pascal Bongard
Bakınız’ın Notu: Şu sıralarda Isabelle Huppert’le Diderot’nun “La Religiouse”unu çekmeye hazırlanan oyuncu-yönetmen Nicloux, bir önceki filminde Fransa’da olay yaratmayı başarmıştı. Fransız sinemasının tek mekanlı cinayet-komedi-melodram filmlerini yıllar sonra yeniden hatırlatmayı başaran Nicloux’nun izlenmesi gereken filmlerinden biri…
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Guillaume Nicloux’nun son filmi tek bir mekânda geçen, Agatha Christie romanlarının kurallarını izleyen bir cinayet komedisi, daha doğrusu komik bir suç sarmalında dibe vuran acayip karakterlerin bir otelde, bir cinayet etrafında dönen öyküsü. Michel ve Nadine bir haftasonu kaçamağı yapıp yeşillikler arasında bir otelde hem evliliklerini hem de berbat giden seks hayatlarını kurtarmaya niyetlenirler. Birbirinden garip otel müşterileriyle tanıştıkları ilk geceleri müthiş tuhaf geçer, sabah da kendilerini bir cinayetle burun buruna bulurlar: Meşhur opera şarkıcısı Eva Lopez ölmüştür! Peki ama katil kimdir?
UNE VIE DE CHAT
Yönetmenler: Jean-Loup Felicioli & Alain Gagnol
Bakınız’ın Notu: Giderek eski günlerine yaklaşan fransız animasyonunun bu yıl çıkardığı en iyi 3-4 filmden biri… Eğer festival programınızda boşluk varsa, doldurmak için ideal.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Filmin kahramanı, ikili bir hayat sürdüren kedi Dino. Gündüzleri, annesi polis olan sahibi Zoé’nin yanında, geceleriyse Paris’in karanlık arka sokaklarında meşhur hırsız Nico’yla takılır. Fakat Dino’nun birbirinden apayrı bu iki dünyası bir gün kesişecektir. Sahibi Zoé bir gece Dino’yla birlikte dışarı çıkmaya karar verince tehlikeli kabadayı Victor Costa’yla burun buruna gelirler. Paris çatılarında amansız bir takip başlayacaktır şimdi!
TOMBOY
Yönetmen: Céline Sciamma
Oyuncular: Zoe Hèran, Malonn Lèvanna, Jeanne Disson, Sophie Cattani, Mathieu Demy
Bakınız’ın Notu: Yönetmen Sciamma, On yaşındaki bir çocuğun yaşadıkları üzerinden cinsiyet ayrımcılığına, gay ve lezbiyen haklarına çarpıcı bir bakış atmış. Yine festival programınızı tamamlayacak filmlerden biri.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: On yaşındaki Laure bir oğlan çocuğunu andırdığından anne-babası onun erkek kıyafetleri giymesine itiraz etmezler. Yeni taşındıkları mahallede şirin bir kız adını sorduğunda Laure bir an düşünüp, Mickaël der. Yalan söyleyerek edindiği arkadaşlarıyla hayatından memnun, altı yaşındaki kız kardeşini de oyununa alet eden Mickaël/Laure eninde sonunda baltayı taşa vuracaktır.
THIS MUST BE THE PLACE
Yönetmen: Paolo Sorrentino
Oyuncular: Sean Penn, Judd Hirsch, Eve Hewson, Kerry Condon, Dean Stanton, Frances McDormand
Bakınız’ın Notu: Paolo Sorrentino farklı hikayelere cesur yaklaşımını bu filminde de sürdürmeye çalışmış ama ortaya biraz klasik sayılabilecek bir film çıkmış. Yılın izlenmesi gereken 20 filmi arasına girebilecek ancak ilk 3 içinde de yer almayacak bir yapım.
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Cure’un solisti Robert Smith’in biraz hırpalanmış halini andıran Sean Penn, kariyerinin en eksantrik, en tuhaf ama en harika performanslarından biriyle karşımızda. Penn, ellili yaşlarındaki bezgin rock yıldızı Cheyenne’i canlandırıyor. Tasasız ve amaçsız Cheyenne, 30 yıldan beri görüşmediği babasının ölümü üzerine, 2. Dünya Savaşı sırasında babasına Auschwitz toplama kampında işkence eden Nazi subayını bulmayı kendine görev edinir ve ABD’yi boydan boya kateder.
TOAST
Yönetmen: S.J. Clarkson
Oyuncular: Helena Bonham Carter, Ken Stott, Victoria Hamilton, Freddie Highmore
Bakınız’ın Notu: Yine son dönemde sıkça rastladığımız “yemek” merkezli filmlerden biri… Ancak 1960’ların ingiltere’si söz konusu olduğu için ve iyi oyuncularıyla tabi ki bir “Eat, Pray, Love”dan çok daha yüksek kalitede…
Festival Rehberinden Filmin Konusu: Kokular ve tatlarla örülü bir çocukluk? Yemeğe âşık, anne-babasından çok bahçıvan ve temizlikçiye yakın bir çocuk? Limonlu bezeli kekler ve otuz yıl sonra ülkenin en sevilen yemek yazarı olacak Nigel Slater’ın gözünden 1960’ların İngiltere’si?
ISLAND
Yönetmen: Kamen Kalev
Oyuncular: Thure Lindhardt, Laetitia Casta, Boyka Velkova, Russi Chanev, Mihael Mutafov
Bakınız’ın Notu: Balkan sinemasının yükselen yıldızlarından Kamen Kalev yeni filminde uluslararası yıldızlarla çalışma şansı bulduğu yeni filminde izlenebilir bir film ortaya çıkarmış. Filmin en önemli sürprizi ise kült yönetmen Alejandro Jodorowsky’nin küçük bir rolle oyuncu olarak karşımıza çıkması.
Festival Rehberi’nden Filmin Konusu: Parisli bir çiftin başına, çıktıkları tatilde beklenmedik olaylar gelir. Sophie, sevgilisi Daneel’in karşı çıkmasına rağmen, sürpriz yaparak Bulgaristan’a bir tatil ayarlar. Bu ülkeye vardıklarında, Daneel’in Bulgar asıllı olduğu ortaya çıkar. Karadeniz’de neredeyse bomboş, küçük bir adaya giderler, ancak burada, gerçekler, hayaller ve korkular birbirine karışır.
HABEMUS PAPAM
Yönetmen: Nanni Moretti
Oyuncular: Michel Piccoli, Nanni Moretti, Jerzy Stuhr, Renato Scarpa, Franco Graziosi, Margherita Buy, Dario Cantarelli
Bakınız’ın Notu: 15 yıl önce olsa her Nanni Moretti filmini gözümüz kapalı tavsiye ederdik ama artık kendisini çok tekrar eden ve yaratıcılığı giderek körelen bir isim haline geldi. Film yine ilginç bir konuya sahip olsa da uluslararası eleştirmenlere göre vasatın üzerine çıkamamış.
Festival Rehberi’nden Filmin Konusu: Ya papa, papa olmak istemezse? Papa’nın ölümü üzerine kardinaller toplanarak kendi aralarından birini yeni Papa olmak üzere seçerler. Ancak bu kardinal, böyle bir sorumluluğu yüklenebileceğinden emin değildir. Belki bunaltı, belki depresyon belki de yetersizlik hissiyle içine kapanır. Dışarıda halk, Aziz Petrus meydanında yeni Papa’nın balkona çıkmasını beklerken bütün dünya merak içindedir. Vatikan yönetimi, çözümü alışılmadık yöntemlerle aramaya başlar.