Fragman Analizi: Arif V 216 (Kıvanç Baruönü)

Geçtiğimiz hafta yayınlanan fragmanıyla ilgi toplayan Cem Yılmaz’ın Arif V 216’sı ile ilgili beklentilerimizi ve duyduklarımızı derledik.

Can Rende: Fragman iyi hazırlanmamış. Nedense filme dair beklentim pek yüksek değil. Gene de Erşan Kuneri faktörü nedeniyle (GORA’daki en eğlenceli tiplemeydi) filmi az da olsa merak ediyorum. Serinin 2. filmi AROG’u pek sevmemiştim. AROG’tan daha eğlenceli olur umarım. Sinemaya gidip iki saatte sadece birkaç espriye gülmek kötü oluyor.

Deniz Kuş: Arog’u tam olarak sadece sinemada seyrettim. Bir daha tam olarak hiç seyretmedim. Sadece arada maç sahnesine filan youtube’da bakarım o kadar. Hepimiz biliyoruz ki bu film de Gora gibi olmayacak ama tek istediğim Arog’un az değil baya bir üzerine çıkması. Kadro süper, ben de özellikle Erşan Kuneri ve Çağlar Çorumlu’nun Zeki Müren sahnelerini özellikle merak ediyorum. Umarım beklediğime değer bir devam filmi olur.

Naci Köse: Gora’yı sevabıyla günahıyla seven biri olarak Arog’u hiç beğenmemiştim. Benim için markayı sömüren herhangi bir filmden hiçbir farkı yoktu. O yüzden bu filmi merak etsem de Arog’u beklerken yaşadığım heyecan kesinlikle yok. Fragmandan pek bir şey anlamasak bile Ali Baba ve Yedi Cüceler’i hatırlattı bana. Ancak bu kesinlikle iyi bir haber değil. Sonuç olarak Cem Yılmaz’ın açık ara en kötü filmiydi benim gözümde. Ülke standartlarında bütçe ve oyuncular ile ön plana çıkacak ancak genel olarak çok da başarılı olmayacak bir komedi filmi ile karşılaşacağımızı düşünüyorum. Umarım yanılırım ancak parlak bir ışık göremedim fragmandan.

Yekta Kurtcebe: İki yakın arkadaşımın şu an g*tü çatlıyor Levent’te, bu filmin post’unu yaptıkları post prodüksiyon stüdyosunda. Doğal olarak izlediler filmi bitmeden, filmi bitirmek için. Off the record bilgilere göre film Arog’dan fersah fersah güzelmiş. Post işi diğer iki filmden daha ağırmış. 40 gündür geceli gündüzlü bir çalışma var orada. Fragmandan da farkettiğiniz gibi biraz daha büyük bir prodüksiyon. Para gömülmüş. Zamanda yolculuk ile Back to the Future güzellemesi yapılmış. Cem Yılmaz, idollerinden biri olan Sadri Alışık’ın efsanevi tiplemesi Turist Ömer’i unutmamış. Zeki Müren’i canlandıran Çağlar Çorumlu’nun ve her zamanki gibi Zafer Algöz’ün üst düzey bir performans sergilediği yine dillerde. Yine aktarılanlara göre filmin ilk 20-25 dakikası biraz aksıyormuş fakat hikaye 70’ler 80’ler Türkiye’sine geldiği gibi hem filmin temposu yükseliyormuş hem de kaliteli esprilere bol bol gülecekmişiz. Açıkçası ben biraz ümitliyim. Cem Yılmaz’ın en çok hasılat elde ettiği filmi olabilir.

Sinan Doğrul: GORA’ya Star Wars muamelesi yapıp hikayeden hikaye çıkarmaya çalışmak beyhude çaba. İlk film hiç o derinlikte, haydi derinliği falan geçtim, çeşitlilikte bir hikaye değildi. Neden her yıl illa bir film çekmek zorunluluğu hissediyor acaba? GORA’ya mesafeliydim muhtemel buna da mesafeli olacağım

Müjdat Çetin: Karakterleriyle akılda kalacak bir Cem Yılmaz filmi olacak yine. Bu beni umutlandırıyor şahsen. Üstelik bütün türlerin ufak ufak içinde bulunduran, teknik açıdan olarak sıkı emek harcanmış bir komedi filmini de merak ediyorum. Bence Cem Yılmaz mizahı malzemesini bizden esirgemeyip sonuna kadar kullanmış. Umarım bize gelen malzeme, ekmekle dibini sıyırmalık değildir.

Güzin Tekeş: Gora’yı izlediğimden beri Cem Yılmaz şu Arif’in hikayesini çekse ne efsane olur der dururdum. Gerçi ben filmde Arif’in bitirim halıca hallerinin yer aldığı Gora’dan önceki döneminin anlatmasını tercih ederdim ama ArifV216’yı da merakla bekliyorum. Cem Yılmaz mizahının Ali Baba ve Yedi Cüceler ile dibi gördüğü göz önüne alınırsa yeni filmin çıkış trendinde olacaktır diye düşünüyorum. Dilerim bir sonraki film de Yahşi Batı’nın sonunda bahsi geçen Çin macerası olur.

Haktan Kaan İçel: Valla zaman makinesi esprisi pek de yeni bir şey sayılmaz. Yani bolca komedilerde de kullanılıyor artık. Doğal olarak zamandan zamana atlayan bir film olacağından skeç mantığı filme hakim olacak gibi gözüküyor. Eski nostaljik tatlar, GORA’dan sevilen karakterlerin ekmeğinin yenilmesi gibi türlü türlü gişeye yönelik hamlenin bulunması bizi şaşırtmıyor. Yani muhtemelen izle unut bir film olacaktır. Zaten Cem Yılmaz filmlerinde çoğunlukla sadece espriler hatırlanır. Pek sahneler hatırlanmaz. Çünkü sinemada stand up keyfi dışında pek bir şey vaat etmeyen filmler bunlar. Eğlendirici olacaktır. Bundan kimsenin pek şüphesi yok. Ama zaman geçtikçe gittikçe gerilemenin olduğu da gözden kaçmıyor.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir cevap yazın