Her Güne 1 Yerli 1 Yabancı Film köşemizde bugün sinemamızdan cesur bir deneme olan Albüm ile bir sinema klasiği Smultronstallet var.
Yerli Film Önerisi: Albüm
2016 yapımı, Mehmet Can Mertoğlu’nun senaryosunu yazıp, üstüne bir de yönettiği ilk uzun metraj filmi. Falasını 2016’da Cannes’da yapmak gibi çarpıcı bir özelliği de var. Cannes’da Eleştirmenler Haftası bölümünde yarışan film “Yılın En Yenilikçi Yönetmeni” ödülünü aldı. Filmin başrollerinde; Şebnem Bozoklu, Murat Kılıç ve Müfit Kayacan yer alıyor.
Albüm, bir ailenin evlat edinme hikayesini konu alıyor. Çocuklarının evlatlık olduğunu herkesten saklayabilmek adına, henüz evlat edinmeden önce çalışmalara başlayan çiftin yaşadıklarını izliyoruz. Evlatlık alabilmek için gerekli prosedürleri tamamladıktan sonra ise, bu durumu çevrelerindeki insanlardan saklayabilmek adına ellerinden geleni yapıyorlar.
Harika bir doğum sekansı ile başlayan film, orta gelirli ailenin yaşamını bizlere yalın bir dille anlatıyor. Ağır işleyişine rağmen film merak duygusunu son ana kadar korumayı başarıyor. Başarılı gözlemlerin ürünü olduğu belli olan Albüm, seyirciye anlatmak istediğini direkt vermeyip, dolandırarak hikayesindeki akıcılığın temellerini oluşturuyor.
Toplumun düşünce ve yaşayış tarzının dışına çıkmadan, aile olmak isteyen bir çifti bizlere anlatırken, yan aktörlerle de bu düşünce biçimini eleştiriyor.
Karakterlerin gerçekçiliği ve tutarlılığı üzerinden, devlet kurumlarının işleyiş biçimini de izleyicilere aktarıyor.
23. Adana Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerini de kazanmıştı.
Yabancı Film Önerisi: Smultronstallet
Yönetmenliğini, İsveçli büyük usta Ingmar Bergman’ın yaptığı, 1957 tarihli başrollerinde Victor Sjöström, Ingrid Thulin ve Jullan Kindahl’ın yer aldığı bir klasik.
Film, Isak Borg’un fahri doktorasını alacağı bir günü takip eder. Isak Borg, tüm hayatını bilime adamış, olağanüstü saygı gören, başarılı bir profesördür. Isak’ın oğlu, gelini ve iyi bir hizmetçisi vardır. Etrafındaki insanlar bu kişilerden ibarettir. Isak, unvanını almak üzere geliniyle beraber bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk esnasında farklı kişiler ile tanışırken, hayal dünyasında geçmişi ile yüzleşir.
Isak’in geçmişine ara ara rüyalarla yolculuk yaptığımız bu film, diyaloglarıyla çok başarılı bir iş ortaya koyuyor. Uzun bir yol hikayesi ile birlikte ara ara molaların verilmesiyle ve yaşanılan bazı talihsizliklerle, insan üzerine birçok şey anlatıyor. İnanç, aile ve aşk gibi kavramlar üzerinden ilerleyen film, zamanının çok ötesinde bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor. Kafkavari rüya sahneleri ile yaşlı bir profesörün ölümle ve kendisiyle olan hesaplaşmasını izliyoruz.
Keyifli seyirler dilerim
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.