Her Güne 1 Yerli 1 Yabancı Film köşemizde sırayı türlerinin klasikleri olarak sayılabilecek iki film var, Sonbahar ve Groundhog Day…
Yerli Film Önerisi: Sonbahar
2008 yapımı dram türündeki filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Özcan Alper üstleniyor. Özcan Alper’in ilk uzun metrajlı filmi özelliğini taşıyan Sonbahar filminin oyuncu kadrosunda; Onur Saylak, Megi Kobaladze ve Serkan Keskin yer alıyor.
Yusuf, 1990’ların sonunda üniversite öğrencisiyken olaylara karıştığı için cezaevine girer. ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ nun gerçekleştiği dönemde cezaevinde hapis yatan Yusuf, hapse girdikten yaklaşık on yıl sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilir. Yusuf, cezaevinden çıkıp Karadeniz’in bir köyündeki memleketine geri döner. O cezaevindeyken babası ölmüş, ablasıysa evlenip büyük bir kente taşınmıştır. Geriye bir tek yaşlı annesi kalmıştır. Soğuk algınlığı, öksürüklerle ve rüyalarla yaşamını devam ettiren Yusuf, bir gün Eka’yla tanışır.
Film, 90’lı yıllarda yaşanılan kötü olayları, acımasızlıkları ve zalimlikleri merkezine alarak, Yusuf üzerinden o günleri hatırlatmamızı ve o günleri yaşayan insanların mücadelelerini yalın bir dille anlatıyor.
Filmde görüntü yönetmenliği oldukça başarılı. İzleyicinin içini açan, yemyeşil tepelerin bulunduğu, doğa harikası bir köyün, kışın gelmesi ile birlikte karla kaplanması, izleyiciye adeta manzara fotoğrafları sunuyor.
Film, ağır temposu ve az diyaloğuna rağmen anlatmak istediğini, duygu sömürüsüne kaçmadan, sade bir biçimde anlatmayı ustalıkla beceriyor.
Yabancı Film Önerisi: Groundhog Day
Türkçeye Bugün Aslında Dündü diye çevrilen, 1993 yapımı fantastik ve romantik komedi türündeki filmin yönetmenliğini Harold Ramis üstleniyor. Filmin başrollerinde; Bill Murray, Andie MacDowell ve Chris Elliott yer alıyor.
Phil Connors, bir hava durumu spikeridir. Eğlenceli ve komik gözüken Phil, aslında özel hayatında aksi biridir. Herkesten saklamaya çalıştığı fakat pek de beceremediği kibirli kişiliği, hayatının her noktasında kendisiyle beraber gelir. Bu huysuz adam, hiç sevmediği, kırsal yaşamın hüküm sürdüğü Pensilvanya’nın kasabalarından birine, Groundhog Day etkinliklerine gönderilir. Buradaki hayattan, yaşayan insanlardan ve festivalden nefret etse dahi çekimler adına bu hayata bir günlüğüne katlanmak zorundadır. Lakin ansızın çıkan bir kar fırtınası tüm ulaşım yollarını kapattığından Phil, talihsiz kaderiyle baş başa kalır. Ertesi sabah uyandığında ise daha büyük bir sürpriz kapıdadır: Phil, zaman döngüsüne yakalanmıştır; nefret ettiği o günü, 2 Şubat’ı tekrar tekrar yaşamak zorundadır.
Nefret ettiği bir günü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalan bir adamın maceralarını konu edinen bu film, Huysuz, bencil ve kibirli Phil’in olgunlaşma sürecini bizlere çok güzel anlatıyor.
Hayatınız bir güne tıkılıp kalsa ne yapardınız? Her gün aynı günü yaşamak zorunda olsanız tepkiniz ne olurdu? Film, bu sorulara çok şirin bir anlatım biçimiyle cevap veriyor. Özellikle bugün karantinada her günü aynı yaşarken tekrar izlenmesi gereken ve ders alınması gereken bir film…
Tempolu, hızlı ve eğlenceli bu film, özellikle Bill Murray’in oyunculuğu ile izleyiciyi büyülüyor.
Gelişim ve olgunlaşma sürecini naif bir dille anlatan bu film, varoluşsal sorunlara da değinmeden geçmiyor.
Keyifli seyirler dilerim.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.