Selamlar sevgili bakiniz.com okurları. ‘Her Güne Bir Yerli Bir Yabancı Film Önerisi’ serimizin ikinci yazısına hoş geldiniz. Umarım ilk yazımızı beğenmişsinizdir.
Yerli Film Önerisi: Tepenin Ardı
2012 yapımı Emin Alper’in ilk uzun metrajlı sinema filmi özelliğini taşıyan Tepenin Ardı filminin oyuncu kadrosunda; Berk Hakman (Zafer), Mehmet Özgür (Mehmet), Tamer Levent (Faik) ve Reha Özcan (Nusret) yer alıyor.
Psikolojik sorunlardan ötürü askerlikten uzaklaşmak zorunda kalan Zafer, babası ve kardeşi ile birlikte dedesinin yanına köye gidip hava değişikliği sayesinde psikolojik sorunlarını kısa süreliğine de olsa unutmak ve dinlenmek istemektedir. Orman emeklisi olan dedesi Faik, Meryem ve Meryem’in çocuğu ile birlikte inzivaya çekilmiş, arada sırada avlanır. Faik’in tepenin ardındaki yörükler ile problemler yaşaması ve bu problemin nedeni olarak ise yörüklerin beslediği hayvanların, kendi bahçesine girip, bahçedeki otları yemesinden kaynaklandığını öne sürer. Birtakım gelişmelerin yaşanmasının ardından yörükler ile yaşadıkları gerilim tırmanmaya başlar ve dönüşü olmayan bir sürece girilir.
Filmin senarist ve yönetmenliğini üstlenen Emin Alper, gerilim seviyesini çok iyi ayarlayarak seyirciyi her zaman olayların pamuk ipliğine bağlı olduğunu çok iyi bir biçimde bizlere anlatır.
Emin Alper, sembolik anlatımıyla savaşların ortaya çıkış sürecine yepyeni bir soluk getirerek filmin bitimi ile birlikte, seyircileri kendi iç hesaplaşmalarıyla baş başa bırakır.
62. Berlin Film Festivalinde dünya prömiyerini yapan Tepenin Ardı, festivallerde toplamda 16 ödül alarak göğsümüzü kabarttı.
Yabancı Film Önerisi: Ida
2013 yapımı Polonya yapımı bu filmin yönetmenliğini, Cold War filminin de yönetmenliğini yapan Paweł Pawlikowski üstlendi. Başrollerinde Agata Trzebuchowska (Ida), ve Agata Kulesza (Wanda Cruz) yer aldı.
Annesi ve babasını daha çocukken kaybeden Ida, manastırda büyümüş ve artık bir rahibe adayıdır. Rahibe olmaya karar vermeden önce uzun süredir görüşemediği teyzesi ile görüşmeye karar verir. Teyzesi ile görüşmesinde kendisinden saklanan gerçeklerle yüzleşir ve Ida, hayatında geriye dönülemez bir yol ayrımı ile karşı karşıya kalır. Ida, manastıra dönüp rahibe mi olacak yoksa bambaşka bir hayata yelken mi açacak?
İkinci dünya savaşının kalıntılarından kurtulamamış, 1960’ların Polonya’sından bize esintiler sunan bu filmin tamamı siyah beyaz ve sabit kamera ile çekilmiş. Bir yol hikayesini anlatan bu film sinematografi ve sadelik açısından da göz kamaştırıyor.
Kendi yaşamanızı sorgulamanıza yol açacak bu film, 87. Akademi Ödüllerinde (2015 Oscar) Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü de kazandı.
Keyifli seyirler dilerim.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.