Il Gatto a Nove Code: Bir Giallo Filmini Okumak

Uyarı: Yazı, Il gatto a nove code’nin sonuyla ilgili spoiler’lar içermektedir.

1971 tarihli Il gatto a nove code (Dokuz Kuyruklu Kedi) İtalyan korku maestrosu Dario Argento’nun kariyerinin ve ”Hayvan Üçlemesi”nin ikinci filmi olarak filmografisinde yer alır. Bilindiği üzere Argento, İtalya’nın korku sinemasına bahşettiği giallo türünün piri olarak kabul görür. Mevzubahis filmimiz de yönetmenin bir Deep Red’i kadar türün şahlandırıcılarından olmasa da göz ardı edilemeyecek kadar dikkate değer bir giallo filmidir; aynı zamanda bir konsepte sahip olsa da ”giallo”nun belirli sınırlara hapsedilemeyen eklektik bir yapı arz eden yanını da barındırıyor olması bakımından Il gatto a nove code iyi bir örnek teşkil eder.

il-gatto-a-nove-code-3

Bir gece küçük yeğeniyle dolaşan kör bir adam esrarengiz bir konuşmaya kulak kabartır. Olaylar da bundan sonra başlar. Karl Malden’in canlandırdığı kör adamın evininin bitişiğindeki gizli bilimsel araştırmalar yapan enstitüye bir şahıs girmiş ve bekçiyi yaralamıştır. Tesadüf eseri kör adam dün geceki esrarengiz konuşmanın sahibinin olayla bağlantılı olduğunu keşfeder. O adam ise enstitüye girildikten kısa bir süre sonra kaza süsü verilerek öldürülmüştür. Bunun kaza olamayacağını düşünen kör adam olayla ilgilenen gazeteciye ulaşır. İkili artık bu ve sonraki cinayetlerin ardındaki kişi veya kişileri bulmaya çalışacaktır.

il-gatto-a-nove-code-2

Giallo’nun önemli yapıtaşlarından ”görgü tanığı” aracılığıyla algılarımız üzerine giden Argento, burada da bulmaca ustası olan rasyonel akıl yürütücü kör bir adam vasıtasıyla bunu gerçekleştirir. Türün has özelliklerinden ”Amerikalı bir yabancı”nın yerini ise ABD’den elde edilen bir bulgu almışıtır. O bulgu da xyy kromozomuna sahip insanlarda şiddet eğiliminin diğer insanlara göre fazla olduğunu söylemektedir. Katilin enstitünün önemli bilim adamlarından birisi çıkması ve onun xyy kromozomu taşıyor olması filmlerinde gerçeğin tek yönlülüğüne karşı ciddi itirazlarda bulunan bir yönetmenin muzipliği olarak okunabilir. Çünkü kediye (katile) ulaşmak için dokuz kuyruğun da (kuyrukları ilişkiler ağı olarak değerlendirebiliriz) önemine atfedilmesi savımızı doğrular niteliktedir.Ayrıca Argento’nun sıklıkla kullandığı ”katil göz” açısı ve sonunda katilin ”alelade biri” çıkması da gerçeğin seyircinin de katılımıyla boyutlandırılmasına hizmet eder. Türün bir diğer alamet-i farikalardan olan ”son ana değin seyircinin bir sonuca ulaşabilmesine izin verilmeme”si olgusu ise düşünme mevzusunu film bittikten sonraya öteleyerek filmdeki olayların altında yatan katmanları işaret eder bir bakıma.

il-gatto-a-nove-code

Kör adam ve küçük kız, araştırmacı gazeteci, gizli araştırmalar yapan bir enstitü , tuhaf ilişkileri olan bir baba kız, şirket çıkarları, uluslararası endüstriyel casusluk, xyy kromozomu ve bu kromozomu taşıyan bir enstitü çalışanı ve ona yapılan şantaj, öldürülen dört kişi ve sonunda da katilin yakalanması… Kabataslak sıraladığımız bu kişiler ve olaylar toplamından ne çıkarmalıyız? Yukarıda değindiğimiz mevzuların üstüne daha spesifik ne söyleyebiliriz?

Cinayetlerle, katille simgeleştirilen kedi metaforu burada bir üst yapıyı işaret edecek biçimde kullanılıyor. Kediye ulaşmayı sağlayacak olan dokuz kuyruk da üst yapıyı biçimlendiren bir tür ilişkiler ağı diyebileceğimiz altyapının temsilleridir. Söz konusu olan ilişkileri incelemeden katili oluşturan süreci asla gözlemleyemezsiniz. Dolayısıyla katile gelinceye kadar birçok kişi ve kurumun kirli çamaşırlarının dökülmesi boşuna değildir. Tüm bunlardan izole şekilde ikame eden tek varlık ise çocuktur. Nitekim kör adamın katile ”O masum çocuğu da mı öldürdün?” diye haykırmasıyla sözlü olarak da ifşa edilen şudur: Katil ile diğer her şey arasında bir diyalektik vardır. Çocuk ise bunun dışındadır. Ta ki…

Yorum Gönderin