Döneminin en önemli oyuncularıyla albenisi iyice yükseltilen projelerinden The Magnificent Seven, günümüzde klasik westernlerden biri olarak kabul ediliyor. Akira Kurosawa’nın başyapıtı Seven Samurai‘den uyarlanan ilk film, bir anlamda yeni filmin de temellerini oluşturuyor. Bilindiği üzere Japon kültürü ve toplum gelenekleri üzerine de önemli tespitleri olan yapım, Muhteşem Yedili’ye dönüştürülerek ABD’lilere göre yeniden tasarlanmıştı. Bunun neticesinde de yapımcılar bu filmi hem yeni nesillere tanıtmak, hem de ilk filmin başarısını tekrarlaması üzerine planlar yapmışlar. Sonuç olarak da karşımıza Antoine Fuqua’nın Muhteşem Yedilisi çıktı. Bakalım izleyici filmden ne kadar tatmin olacak?
1
Filmin en büyük artılarından birinin, yazının girişinde de belirtildiği üzere yıldız oyuncu kadrosu olduğu söylenebilir. 1960 yapımı ilk filmde Yul Brynner, Steve McQueen, Eli Wallach, Charles Bronson, James Coburn gibi kalburüstü oyuncular yer alıyordu. Yeni filmde ise orijinaline göre daha zayıf bir kadronun yer aldığını söyleyebiliriz. Denzel Washington, Ethan Hawke, Chris Pratt popüler ve önemli oyuncular olabilirler ancak büyüleyici bir kadro da sayılmazlar.
2
İlk filmin safkan western kadrosuna karşın, yeni nesil filmde zamanın değişimiyle beraber özgürlükçü ve ırksal dengelerin olduğu bir kadro oluşturulmaya gayret edilmiş. Bir yandan kendilerince ABD’yi tansıtmak isterlerken, öteki taraftan izleyici profilinin renkliliğinden dolayı alternatifli bir kadro kurulmak istenmiş. Bu amaçla da uzakdoğuyu temsilen koreli oyuncu Byung-hun Lee, Latin Amerika temsilcisi olarak Manuel Garcia-Rulfo ve filmin başrolüne de siyahi oyuncu Denzel Washington yerleştirilerek filmin kadrosu tamamlanmış. Tabii kadın oyuncu kontenjanından da Haley Bennett filmin kendi ayakları üzerinde duran özgür kadın performansıyla günümüz ABD’si filme kopyalanmaya çalışılmış.
3
Film ne orijinali, ne de yeni versiyonu konu açısından yeterince tatmin edici değil. Klasik western kültürünün vahşi batı kuralları eşliğinde, zulüm edilen bir kasabadan gelen yardım çağrısı ve bunun üzerine birkaç adamın ekip oluşturması bırakın western’i aksiyon sinemasının her dönem kullandığı ana konulardan biri denilebilir. Bu yüzden özgün bir iş bekliyorsanız kenara çekilin. Çünkü fanatikler sizin kararsızlığınızı beklemezler.
4
Kurgu anlamında filme Hollywood kalıplarının tıkır tıkır işlediği bir yapım diyebiliriz. Kötülüğün fazlasıyla vurgulanması için ilk sahneden kötü adamın hainliğini ve acımasızlığını kusmasını izleyicinin gözüne sokan film, sığ yaklaştığı yan hikâyelerini dipnot olarak bir kenara yazarak izleyicileri oyalamayı tercih ediyor. Ekibin toplanması, ilk çatışma, halkın eğitimi ve final çatışması diye filmi dört kısıma ayırabileceğimiz gibi, klişe bir olay örgüsünü bu filmde bir kez daha deneyimleyebilirsiniz.
5
Antoine Fuqua, Hollywood’un istikrarsız yönetmenlerinden biridir. İyi filminin ardından, kötü film kaçınılmazdır ya da tam tersi… Bu filmin ise bir remake projesi olmasından kaynaklı olarak yönetmenin omuzlarında büyük bir yük vardı. Bu yüzden de Fuqua, ilk filmin kökenlerinden giderek bir anlamda ilk filmin izleyicilerini memnun ederken, öte taraftan mizahi yönü dengeli kullanarak yeni nesilin de filme ısınması sağlanıyor.
6
1960 yapımı film ödül törenlerinde adı daima geçen ve en iyi müzik Oscarıyla evine dönen bir yapım olurken, yeni nesil Muhteşem Yedili sadece gişeye yönelik bir proje olarak ödül sezonundan uzak duracak gibi gözüküyor. (Yani kendi istese bile.)
7
Film ne kadar eğlenceli bir iş olsa ve akıcılığıyla seyir zevkini yükseltse de, karakterlerin hikâyelerini baştan savma tasarlamasıyla eksiklik duygusunu izleyicisinde hissettiren bir iş olarak yorumlanabilir. Belli başlı karakterlerin biyografisinin neredeyse bir cümleye sığdırılması ve sadece film içinde var olan hareketlerinden değerlendirilmesinin istenmesi, hedef kitleyi sadece izle-eğlen-unut duyarlılığında izleyen seyirciyle sınırlandırıyor.
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.