Jessica Chastain: Güçlü Karakterlerin Peşindeki Aktris

Jessica Chastain oyunculuk kariyerine 27 yaşında başladı. ER dizisiyle kariyerine başlayan Chastain bu diziden sonra Veronica Mars, Dark Shadows, Law & Order gibi birkaç TV yapımında daha konuk oyuncu/yardımcı oyuncu olarak yer alma şansını elde etmişti. İlk dört yılını TV’de geçiren aktris bağımsız film Jolene‘le biraz daha geniş bir kitlenin dikkati çekti. Bu filmdeki performansıyla Seattle Film Festivali’nden en iyi aktris ödülünü kazandı. Globalde ünlenişi ise birkaç yıl sonra, 2011’de gerçekleşecekti. Farklı zamanlarda çektiği filmleri kısa aralıklarla vizyona girince o güne dek adı çok az kişi tarafından bilinen Chastain sonunda herkesin dikkatini çekebildi.

Farklı zamanlarda çektiği şu filmler 2010-11’de vizyona çıkarıldı: Helen Mirren’ın karakterinin gençliğini oynayıp aksiyon becerilerini gösterdiği The Debt, Michael Shannon’lı psikolojik gerilim filmi Take Shalter, Ralph Fiennes’ın yönetip başrolünü üstlendiği Coriolanus, Terrence Malick’in Altın Palmiye ödüllü filmi The Tree of Life, Tate Taylor’ın epey övülen, Chastain’e ilk Oscar adaylığını getiren ırkçılık draması The Help, Al Pacino’nun yönetip başrolünü üstlendiği Wilde Salome ve Salome, Michael Mann’in kızı Ami Canaan Mann’in polisiye filmi Texas Killing Fields ve iki kısa film. Evet, Chastain kısa süre içinde 7 filmde rol aldı, bu yapımların hepsinde ünlü simalarla çalıştı. The Tree of Life‘ta Brad Pitt ve Malick’le, Salome‘da Pacino’yla, The Help‘te Octavia Spencer, Viola Davis ve Emma Stone’la… Kariyerin 7. yılına Palmiye ödüllü bir film sığdırmak da herkese nasip olmuyor. Bu filmlerin elde ettiği başarılar (gerçi Texas Killing Fields ve The Debt pek beğenilmemişti, bence Mann’in filmi hakikaten kötüydü), aktrisin bu filmlerdeki genelde başarılı performansları aktrisi en çok konuşulan oyuncular arasına soktu.

Chastain’in iştahı sektöre geç girdiğini fark ettiği için midir, bilemiyorum, hiç kesilmedi. 2012’de vizyona giren Zero Dark Thirty‘le ikinci Oscar adaylığını kazanarak başarılarına yenilerini eklemeye devam etti. Aktrisi 2012’de başarısız film Lawless‘ta, öğrencilerin çektiği The Color of Time‘da, 2013’te korku filmi Mama ve bağımsız drama The Disappearance of Eleanor Rigby: Him/Her/Them‘de, 2014’te Miss Julie, Interstellar, A Most Violent Year‘da, 2015’te The Martian ve Crimson Peak‘te, 2016’da The Huntsman: Winter’s War ve Miss Sloane‘de, 2017’de The Zookeeper’s Wife ve Molly’s Game‘de, 2018’deyse Woman Walks Ahead‘te izledik. Görüleceği üzere aktris durmadan üretmeye devam ediyor. 2004-2018 yılları arasına 28 film sığdırdı. Hızını kesecek gibi de görünmüyor. Aktrisi 2019’da Dark Phoenix, It Chapter Two ve Eve filmlerinde izleyebileceğiz. 2020’deyse tahminen The Good Nurse, The Eyes of Tammy Faye ve 355 filmleriyle karşımıza çıkacak. Tabii aktrisin her filmi kaliteli değil. Woman Walks Ahead, The Zookeeper’s Wife, The Huntsman, Lawless, Zero Dark Thirty‘i başarılı bulduğumu söyleyemem. Ama Chastain çoğu filmde iyi performanslar, bazılarında çok iyi performanslar ortaya koydu.

Kariyerine başladığı yılın üstünden 14 yıl geçti, aktris bu süre boyunca 30’dan fazla karaktere hayat verdi. Fakat karakterlerin şöyle ortak bir tarafı mevcut: Hepsi de bir şekilde güçlü kadınlar. Her ne olursa olsun ayağa kalkabiliyorlar, yenilmiyorlar, iradeliler, güçlüler. Chastain bilhassa son zamanlarda kariyerini bu tür karakterler üzerine kurmuş gibi görünüyor. Son filmi Woman Walks Ahead‘te kendinden şüphe etmeye başlayan, kabilesinin liderliğini reddeden Oturan Boğa’nın (Michael Greyeyes) silkinip kendisine gelmesini sağlayan, dayak yemesine rağmen yolundan dönmeyen, çelik gibi bir iradesi olan Catherine Weldon’ı oynadı. Önceki filmi Molly’s Game‘de epey zeki ve her konuda başarılı olan, kendi kumarhanesini açınca FBI’la karşı karşıya gelmesine ve tüm birikimini kaybetmesine rağmen yolundan dönmeyen Molly Bloom’u oynadı.

The Zookeeper’s Wife‘ta Nazi zamanında her şeyi göze alıp Yahudileri hayvanat bahçesine saklayacak kadar cesur ve iyi bir insan olan Antonina Zabinska’yı, Miss Sloane‘de silah üreticilerini karşısına alacak kadar cesur olan Elizabeth Sloane’i, The Martian‘da Dünya’ya doğru ilerlerken bundan vazgeçip geride kalan astronot (Matt Damon) için Mars’a dönen astronot Melissa Lewis’i, A Most Violent Year‘da kan dökmek istemeyen gangsterin en az onun kadar güçlü eşini, Interstellar‘da zeki Murph’ü, Zero Dark Thirty‘de finale dek kırılmayan, güçlü duran bir ajanı oynadı. Görüleceği üzere Chastain genelde güçlü, amacından taviz vermeyen, düşse bile ayağa kalkmayı başaran karakterleri oynuyor. Şüphesiz filmler, filmlerin geçtiği yıllar, mekânlar, karakterler hepsi farklı. Birisi Nazi zamanında geçerken bir diğeri günümüzde, bir başkası fantastik bir evrende, bir diğeri 50’lerin ırkçı Amerikasında, diğeri 20’lerin Amerikasında geçiyor. Chastain’in oynadığı karakterlerin hepsi farklı ama çoğunun ortak tarafı güçlü olmaları.

Aktris bu tür rolleri oynamaya devam edecek gibi görünüyor. Mesela çekimleri devam eden aksiyon filmi Eve‘de ölümcül bir suikastçıya hayat veriyor. Dark Phoenix‘in güçlü kötü karakterini oynadı. The Good Nurse‘teyse 300 kişiyi öldürmüş erkek hemşireyi yakalatan cesur hemşireyi oynayacak. Yakın zamanda çekilecek gibi görünmeyen, Jake Gyllenhaal’lı The Division‘da da aksiyona ve güçlü karakterlere devam edecek. Şüphesiz farklı projeleri de var. Mesela Octavia Spencer’lı tatil komedisinde de rol alacak. İptal edilmediyse George and Tammy filminde şarkıcıyı oynayacak. Seducing Ingrid Bergman‘daysa ünlü aktris Bergman’ı canlandıracak. Bu arada Chastain güçlü, düşse bile ayağa kalkan rolleri seçerken ne yazık ki filmleri de öncekilere benziyor. Mesela Miss Sloane için “Aaron Sorkin’in yazmadığı Aaron Sorkin filmi” denmişti. Chastain hemen bir yıl sonrasında Sorkin’in ilk filmi Molly’s Game‘de oynadı. The Zookeeper’s Wife‘la Woman Walks Ahead de birbirlerine benziyor.

Aktrisin karakterleri benzer olsa da performansı genelde oldukça iyi. Chastain, Molly’s Game, Miss Sloane, The Help, Jolene ve Take Shelter‘da çok iyiydi. İyi performanslar vermeye devam edecek gibi görünüyor ama bunu yaparken projelerini farklılaştırırsa, daha farklı rolleri, öncekilere benzemeyen karakterleri tercih ederse daha iyi olur. Gene de aktrisin kariyerini takip etmek keyifli.

Yorumlar

Bir cevap yazın