Tüm dünyanın da bildiği gibi The Godfather Serisi ve özellikle ilk iki film dünya sinemasının gördüğü en iyi iki film olarak kabul görür. Özellikle 70’lerle birlikte müthiş bir kalkınma içine giren, stüdyoların ve yapımcıların yönetmenler üzerindeki baskının büyük oranda kırılmasının da görülmeye başladığı bu yıllara Yeni Hollywood Dönemi denir ve Godfather filmleri de bu kırılmayı başlatan filmler olarak anılırlar. Bu yazımızda siz okuyucularımıza serinin iki ana karakteri olan Vito Corleone ve Michael Corleone’nin hayatlarını önce filmlerde gördüğümüz şekliyle kronolojik olarak anlatacağız. Bu bittiğinde ise iki karakterin karşılaştırmasını yapacağız. Şunu da belirtmek isterim ki Michael Corleone’nin biyografisinde 2.film sahneleri bitip 3.filme gelindiğinde Coppola’nın yeni kurgusu The Godfather Coda: Death of Michael Corleone’deki kurgu esas alınarak yazı devam edecektir.
VITO CORLEONE: 1887/1892 – 1955
Vito Andolini Corleone, Vito Andolini soyadıyla 1887 veya 1892’de Sicilya’nın Corleone köyünde doğar. Antonio Andolini & Signora Andolini çiftinin küçük oğlu olan Vito, daha çok küçükken önce babasını, daha onun cenaze töreninde de abisi Paolo’yu kaybeder. Babası bölgenin yerel mafya şefi Don Ciccio’ya boyun eğmediği, abisi Paolo ise babasının intikamını almak maksadıyla dağa çıktığı için öldürülür. Tüm bu olanlardan sonra Signora, yanına tek oğlu Vito’yu da alarak Don Ciccio’yu evinde ziyaret eder ve ona tek oğlunu ona bağışlamasını, ondan başka hiçbir şeyi olmadığını ve bu tek çocuktan kendisine hiçbir zaman zarar gelmeyeceğini söyler ancak Ciccio aynı fikirde değildir. Bunu gören Signora Ciccio’nun boğazına bıçak dayar ve Vito’ya kaçmasını söylerken de Ciccio’nun adamları tarafından tüfekle vurularak öldürülür ve Vito kaçar. Hemen sonrasında ise Andolini’lerin köylülerinden bir karı koca Vito’yu saklayarak New York’a giden bir gemiye binmelerini sağlarlar. 1901 yılında küçük ve yalnız Vito, New York’a varır. Nüfus dairesinde ismini soran memur Vito’dan cevap alamayınca onun bir göçmen olduğunu da bildiğinden doğduğu kasabanın soyadını yazarak ismini Vito Corleone olarak kaydeder. Varır varmaz da kendisine çiçek hastalığı teşhisi konulur ve Ellis Adası’nda karantinaya kapatılır.

1920’lere geldiğimizde ise Vito, New York’ta bir kasap dükkanında çalışmaktadır. Dükkanın adı Abbondando’dur ve sahibinin oğlu Genco Abbondando ile de çok sıkı bir dostlukları vardır. Ancak Amerika, Vito’nun çalıştığı dükkan kadar sıcak ve samimi değildir. 1929 Buhranına yaklaşılmaktadır. Dünyada o zamana kadar tarihin gördüğü en büyük savaş olan 2. Dünya Savaşına ramak kalmıştır. Ve Amerika dünyanın her yerinden her geçen gün milyonlarca göç almaktadır. Halk sokaklarda yatmaktadır, açtır. İş çok azdır ve bulmak da çok zordur. Kriz olduğu zaman da ne emniyet, ne de devlet aygıtı halkının güvenliğini sağlayabilecek kadar sokaklara hakimdir. Bunlardan mütevellit özellikle Vito gibi göçmenlerin yaşadığı Little Italy’de küçük ve büyük çaplarda çeteler üremeye başlamıştır. Bunlardan en bilineni ise Black Hand (Kara El) olarak sokaklarda nam salmış olan Don Fanucci’dir. Fanucci, sokaklarda esnaflardan ve yoksul herkesten haraç kesen, vermeyenleri ise polise ihbar ederek sınır dışı ettiren, gerekirse de çok daha kötülerini yapan birisidir.

Fanucci, bir sabah Abbondandoların dükkanına geldiğinde, Vito için kara bir haber getirir. Onun yerine kendi yeğenini işe aldırtır. Vito artık işsizdir ancak eve dönerken bir armut alır. Buna rağmen karısı Carmela tarafından mutlulukla karşılanır Vito. Çünkü Vito işini kaybetmiş olsa da Carmela ile aralarında saf bir sevgi vardır. Bir akşam evlerinde yemek yedikleri sırada karşı camdan birisi seslenir ve Vito cama çıkar. Seslenen adam ona bir paket atar ve saklamasını ister. Vito paketi teslim alır ve odanın kapısını kapatarak baktığında birkaç tane silah görür. Ertesi gün paketi veren genç adam Vito’yu sokakta yürümekteyken bulur ve bir kahve içerler. Gencin adı Peter (Pete) Clemenza’dır. Clemenza da aynı Vito gibi bir İtalyan göçmenidir ancak o biraz karanlık biridir. Zenginlerin evlerindeki eşyaları çalarak yoksul insanlara satmakta, bazılarını da kendine almaktadır. Bu işte Vito’yla ortak olurlar ve para yapmaya başlarlar. Bu arada aralarına Salvatore (Sall-Sally) Tessio da dahil olur. Sonralarda Clemenza & Tessio ikilisi Corleone İmparatorluğu’nun beynini oluşturacaktır.
Öte yandan Vito & Carmela ikilisinin Santino (Sonny), Fredo, Michael adlarındaki çocukların da büyüdüğünü izleriz. Ancak Fredo çok sorunlu olarak doğmuş, bebekliğinde çeşitli rahatsızlıklar geçirmiştir ve bu rahatsızlıklar onu ömrü boyunca rahat bırakmayacak, hatta ölümüne bir nevi sebebiyet verecektir. En büyük oğul Santino 1916, Fredo 1919’da, Michael ise 1920’de doğar. En küçükleri olan tek kızlar Costanzia (Connie) de 1922 doğumludur.

Clemenza & Tessio ikilisiyle ortaklıkları su gibi akmaktayken Don Fanucci’nin radarına girmeleri de çok zaman almaz tabi ki. Fanucci, Vito’yu bulur ve onu tehdit ederek yaptıkları işten kendi payına 700 dolar vermelerini ister, Vito bunu kabul eder. Ancak bilmediği aslında kendisinin yanlış kişiyi tehdit ettiğidir. Vito Fanucci’nin şartlarını Clemenza & Tessio ikilisine açar ancak 700 vermeyeceklerini onlara direkt olarak söyler. Neden sorusunu duyduğunda ise “ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağını” söyler ve konuyu kapatır. Ortakları da fazla üstelemez. Ertesi sabah bir katolik festivali devam etmekteyken Fanucci ile buluşur ve ona eksik parayı verir. Ardından da bu aralar paraya sıkıştığını ama yakında ödeyeceğini söyler. Fanucci genç Vito’nun açık sözlülüğüne karşı hayranlığını gizleyemez, yanaklarını sıkar ve oradan ayrılır. Vito ise hemen planını uygulamaya başlar. Festival nedeniyle çok yükses seste kilise ilahileri çalmakta ve halk ta alkış tutarak çığlık atmaktadır. Fanucci’nin gireceği apartmanı önceden öğrenen Vito elinde bir silah ve havluyla oraya girer ve Fanucci’yi bekler. Fanucci gelir gelmez onu kalbinden, yüzünden ve ağzından vurur. Etrafta çok ses olduğu için silah sesleri duyulmaz. Vito bu soğukkanlı cinayetin ardından geçit törenini izleyen karısı ve çocuklarının yanına döner ve onları öperek sevgi sözcükleri söyler. Bu cinayet işlendiğinde tarihler 1917’yi göstermektedir.

1922’ye geldiğimizde ise Vito 21 yıl sonra memleketi Corleone, Sicilya’ya gider. Burada ailesinin intikamını alacaktır ve bunun için onu yıllar önce oradan kaçıran Tomassinolar’dan yardım ister. Tomassino, Vito’yu Amerika’da kurdukları Zeytinyağı İşi’nin oradaki ortağı olarak Don Ciccio’nun evine götürür ve Vito orada tüm ailesini öldüren Ciccio’yu bıçakla karnını deşerek öldürür. Sonraki günlerde o günlerde onun yanında korumalık yapan, bire bir annesine ateş eden adamları da bularak öldürür ve Tomassino ile birlikte imza atacakları büyük Zeytinyağı İşi adına kadeh kaldırırlar.
Sonrasında ise artık Vito Corleone Godfather ismiyle anılmaya ve Don Vito Corleone olarak da nam salmaya başlar. Peter Clemenza & Sall Tessio ikilisi de ailenin Caporegime’leri olurlar. Consigliere (Danışman) ise Genco Abbandando’dur. Şunu da belirtmek gerekir ki Corleone Ailesi’nin diğer New York Suç Aileleri’nden en önemli farkı politikacıları ve yargıçların Don Corleone’nin cebinde olmasıdır ve bu durum 1945’ten sonraki mafya savaşı döneminde Corleonelerin başını hayli ağrıtacaktır.
1945’e geldiğimizde ise tüm dünyayı yerle bir ederek bloklara ayıran İkinci Dünya Savaşı yeni bitmiştir. Ailenin en küçük oğlu Michael Corleone savaştan madalya alarak gururla ailesinin evine döner. Evde ise ailenin en küçük çocuğu ve tek kız olan Costanzia (Connie)’nin düğünü devam etmektedir. Genç Carlo Rizzi ile evlenmekte olan Connie çok mutludur. Düğüne babası Vito’nun vaftiz oğlu ve aynı zamanda oyuncu-şarkıcı Johnny Fontane’in katılması da herkesi olduğu gibi onu da ayrıca mutlu eder. Don Corleone ise odasında işlerle ilgilenmekte, sorunlar dinleyerek bunlara çözümler üretmektedir. Kendi köylüsü Amerigo Bonasera, kızının vahşice dövülmesinden sonra çok güvendiği Amerikan Mahkemeleri’nden beklediği sonuç çıkmayınca Don Corleone’ye başvurur ve ondan yardım ister. Kızının düğün gününde cinayet işlenmesini öğrenen Vito ise bunu kesinlikle kabul etmez ve ayrıca kızı yaşadığı için bunun adalet olmayacağını da ekler. Sonrasında Bonasera’dan bir iyilik ister ve bunun karşılığında o gençlerin cezalandırılacağını söyleyerek Bonasera’nı çok mutlu bir şekilde oradan ayrılması sağlanır. Sonrasında ise yine Vito’nun köylüsü olan fırıncı Enzo, babasıyla birlikte gelmiştir ve evlenmek istemektedir. Don Corleone bunu da sağlayacağının sözünü verir ve son olarak odasına Johnny Fontane’i alır ve onunla görüşür. Fontane bir filmde başrol istemektedir ancak Woltz Filmcilik Sahibi Jack Woltz rolü kesinlikle kendisine vermemektedir. Don Vito Corleone bu sorununda giderileceğinin sözünü vererek artık kızının düğününe katılır Connie ile son dansını yapar.

Ardından dönemin en ünlü uyuşturucu kaçakçısı olan Virgil Solozzo ile olan görüşmeye katılır Don Corleone. Ancak Solozzo’nun oldukça cömertçe teklifini kendi prensipleri dolayısıyla kibarca reddeder. Ama elbette Solozzo’dan da tam olarak emin değildir ve onun peşine en güvendiği ve sadık adamı olan Luca Brasi’yi takar. Brasi, Solozzo ve Tatagglia Ailesi’yle görüşürken Corleonelerden memnun olmadığına onları inandırarak içlerine sızacaktır ancak Tatagglia’lar bunu sezerek ilk görüşmede Brasi’yi öldürürler ve hemen sonrasında Don Corleone’ye de bir suikast düzenlerler. Bu saldırı Corleone Ailesi başta olmak üzere tüm Amerikan yeraltı dünyası üzerinde de elbette büyük bir şok etkisi yaratır. Vito Corleone hastanede kurtulur ancak oldukça ağır biçimde yaralanmıştır ve artık iyileştiğinde de Don görevini yerine getiremeyecek durumda olduğunun farkındadır. Oğlu Michael sayesinde hastanede koruma altına alınır, büyük oğlu ve göz önünde görünen veliahtı olan Sonny Corleone de Tatagglia Ailesi’yla savaşa girer ve savaş uzun bir süre devam eder. Bu süre içinde Michael da Solozzo & McCluskey ikilisini bir restoranda öldürür ve derhal aile tarafından Sicilya/ Corleone’ye kaçırılır.
Ancak Tattaglia Ailesi de bu savaş sırasında büyük oğulları Bruno Tattaglia’yı kaybetmiştir ve elbette bir intikam alacaklardır. O intikam ise 1948’de Sonny Corleone’nin gişelerde taranarak öldürülmesiyle olur ve Corleoneler an itibariyle başsız kalır. Michael bunu öğrenip ailesinin yanına döner ve artık aile işleriyle ilgilenmeye başlar. Vito da iyileşip ayağa kalkacak duruma geldiğinde Consigliere Tom Hagen’dan 5 Aile liderleriyle bir toplantı ayarlamasını, artık ateşkes sağlanması gerektiğini söyler ve toplantıda barış ilan edilir. Alınan kararlar arasında Vito Corleone’nin cebinde bozuk para gibi taşıdığı politikacılar ve yargıçların artık paylaşılacağı kararı da vardır ve bu Corleone Ailesi’ni derinden yaralar.
1954’e gelindiğinde ise artık aileyi Michael yönetmektedir. Don Vito Corleone ise Michael’a danışmanlık yapmakta ve artık sembolik olarak işlerle ilgilenmektedir. Bu dönemde Tom Hagen Consiglierelikten uzaklaştırılarak ailenin yeni taşınacağı Nevada/ Vegas’taki avukatlığını yapacaktır. Damat Carlo Rizzi Nevada’da büyüdüğü için Michael’ın sağ kolu olacaktır. Clemenza & Tessio ikilisi Corleone Ailesi’nin bu sinmiş görüntüsünden oldukça rahatsızlık duymakta ve artık ayrılmak istemektedirler. Vito her zaman ki gibi sağduyunun sesi olarak onları sakinleştirir ve Michael’ın yanında olmaları gerektiğini söyleyerek aradan çekilir. Sonrasında Michael ile çok önemli bir toplantı yaparlar ve bu buluşmada Vito’yu artık tam anlamıyla huzura erişmiş ve ailesini kurtarmmış olmanın verdiği vicdani rahatlamaya eriştiğini görürüz. Michael’a gelecekle ilgili çok önemli uyarılar yapar ve 1 yıl sonra 1955’te de torunuyla oynarken huzur içinde hayata veda eder.

MICHAEL CORLEONE: 1920 –
Michael Corleone 1920’de Vito Corleone & Carmela Corleone’nin üç erkek çocuğunun en küçüğü olarak New York Little Italy’de doğar. O doğduğunda ailesi baba Vito Corleone’nun küçük çapta, yavaş yavaş büyüyüp güçlendiği ve saygı gördüğü yıllardan geçmektedir. Ancak Michael yeterince büyüyüp ailenin üzerinde durduğu yaşam tarzını idrak edecek yaşa geldiğinde bu hayat tarzını ve geleneklerini tamamen reddederek kendi yoluna gider. Önce babasının çok rahat şekilde tecil ettirebileceğini bildiği halde deniz kuvvetlerine yazılır ve İkinci Dünya Savaşı’nda Amerika saflarında savaşır. Bildiğimiz üzere savaşta Hitler Almanyası’nın müttefikleri arasında Mussolini’nin Faşist İtalyası da vardır ve Michael belki de yine babasına, vatanına ve geçmişine karşı bir savaş verebileceği amacıyla savaşa katılır ve madalya alıp kahraman ilan edilerek evine geri döner.
1945’te evine döndüğünde yanında tamamen Modern Amerikan geleneklerine göre büyümüş olan genç Kay Adams vardır. İtalyanlarla hiçbir alakası olmayan Kay, Michael’a çok aşıktır ve birlikte çok mutludurlar ancak bu tablo Vito Corleone’nin vurulmasıyla dağılır. Michael hep dışında hissettiği ailesine bu sefer yakınlaşır ve işlerin de içine girmeye başlar ve işlediği çifte bir cinayetle memlekete, Sicilya/ Corleone’ye kaçırılır.
Michael burada tamamen Sicilyalı olan genç Apollonia’ya ilk görüşte aşık olur ve Apollonia da ona. Evlenirler ancak 1948’de Michael hem abisi Santino’yu hem de karısı Apollonia’yı düşmanlarının suikastlarıyla kaybeder ve hiçbir şey olarak Amerika’ya geri döner. Döndüğünde babası Vito artık diğer mafya şefleriyle ateşkes yapmış ve köşesine çekilmiştir. Michael artık bu andan itibaren ipleri eline almaya, düşmanlarına belli etmeden, ateşkes kurallarına uyarak güçlenmeye başlar ancak elbette planları vardır. 1955’te babası Vito ölür ölmez işe koyulan Michael, önce diğer 5 aile liderlerinin tamamını bir günde öldürtür ve zirvede tek başına kalır. Aynı zamanda Sonny’nin ölümünde parmağı olduğunu bildiği ve itirafını aldığı damat Carlo Rizzi’yi de öldürür ve artık Don Corleone olur.
Takvimler 1958’i gösterdiğinde ise artık Corleone Ailesi Las Vegas/ Nevada’ya taşınmış ve tamamen Yeni Dünya Düzeni’ne uyum çerçeveleri içinde Amerikan modernleşmesine uyum sağlamıştır. Michael Corleone siyasilerle iç içe girmiş ve aileyi şirket gibi yönetmeye başlamıştır. Kendi deyimiyle “IBM & ITT gibi yerlerde hisselere sahiptir”. Senatör Pat Geary kendisine posta koyar ancak Michael’ın daima bir planı vardır. Aynı zamanda bir suikast denemesinden yara almadan kurtulur ve hemen ailenin içinde bir hain olduğunun farkına varır. Bunu bulmaya başlamadan önce geçmişte babasıyla da iş yapmış olan, Miami’de yaşayan Yahudi mafya babası Hyman Roth ile onun evinde buluşur. Burada Roth’un önüne kendi Caporegime’i Frank Pentangeli’yi atar çünkü onun isteğini reddetmiştir ve istediğini alır. Roth’un kendisini öldürmek istediğini anlayıp derhal Pentangeli’ye gider ve ona durumu anlatır ancak Roth’un da çok iyi bir planı vardır.
Corleone Ailesi’nin kalan sayılı düşmanlarından Rosato Kardeşlere Hyman Roth tarafından Corleonelerin Caporegime’i Frank Pentangeli’yi öldürme emri gelir, onlar da bunu yerine getirmek üzere harekete geçerler. Tam o sırada suikast mekanına polis gelir ve iş yarıda kalır ancak Pentangeli’yi boğmakta olan Carmine Rosato, bunu yapmak üzereyken “Michael Corleoene’nin selamı var” deyince Pentangeli Michael’ın kendisini öldürtmeye çalıştığını sanar ve ona düşmanlığını haykırarak FBI ile iletişime geçer ve itirafçı olarak korumaya alınır. Roth tek bir hamleyle Pentangeli’yi safdışı bırakabilmiştir.
Amerika’da bu gelişmeler olmaktayken Michael Corleone yanında özel koruması ve Hyman Roth ile onun ortağı, yakın dostu Johnny Ola ile birlikte yeni anlaşmalar yapılacak olan Küba’nın başkenti Havana’dadırlar. Havana’da bir otelin teras katında Roth’un doğum günü kutlanmaktadır. Buraya gelmeden önce Michael bir Castro gerillasının yaptığı intihar eylemine tanıklık etmiş ve bundan oldukça etkilenmiş olacak ki mevcut Küba hükümetiyle yapacakları iş anlaşmasıyla ilgili hevesini yitirmiş ve başkana verilecek olan rüşvetin geciktirilmesini sağlamıştır. Fredo parayla Havana’ya ulaşmıştır ancak Michael parayı getirdiğini halen Roth’dan gizlemektedir. Yılbaşı gecesinde önce aile içindeki hainin Fredo olduğunu öğrenen Michael büyük bir şok ve hayal kırıklığı yaşar, ardından Castro yönetimindeki gerillalar darbeyle Başkan’ı indirirler ve Michael şeytani zekasının da yardımıyla işe başlamamasının verdiği rahatlığıyla ülkeyi terk edip Nevada’ya geri döner. Döndüğünde halen abisi Fredo’nun ihanetine kafa yormaktadır ve fikrini almak için annesi Carmela’yı ziyaret eder. Carmela artık oldukça yaşlanmıştır ve tamamen köşesine çekilmiştir. Bu konuşmada Michael ailesini kaybetmekten korktuğunu, böyle bir şeyin gerçekten olabileceğini düşündüğünü annesine söyler ancak hiçbir zaman hiçbir şeyin farkında olmayan Carmela elbette böyle bir şeyin mümkün olmadığını ve hatta imkansız olduğunu tekrar ederek Michael’ı kendince rahatlatır. Ancak bunun böyle olmadığını Michael çoktan biliyordur, çünkü bizzat bunu yaşıyordur.
Evine döndüğünde ise karısı Kay’in karnındaki bebeği düşürdüğünü öğrenerek bir kez daha derinden sarsılır. Bu gelişmelerin ardından Pentangeli’nin ihaneti doğrultusunda baş gösteren mahkemeler başlar. Michael Corleone ve Corleone Ailesi mevcut Amerika’nın en güçlü mafya imparatorluğu olarak suçlanmaktadır. Ailenin askerlerinden olan, Pentangeli’nin yakın koruması Willie Cicci de bu yönde ifade vermiştir. Ancak ilk ifadeyi veren Frank Pentangeli’dir. Michael’ın ise elbette yine bir planı vardır. Mahkemeler boyunca her zaman ki soğukkanlılığını koruyarak savunmalarını verir, savaş dönemindeki askerliğine atıflar yaptığı milliyetçi duyguları sömürdüğü bir beyanat da okuyarak mahkemeyi etkilemeye çalışır ancak son hamlesini ise daha yapmamıştır. Yeni duruşmaya Pentangeli’nin halen Sicilya’da yaşayan abisini getirir. Böylece eğer Pentangeli abisinin önünde Michael Corleone’yi ve dolayısıyla Corleone Ailesi’ni suçlarsa sessizlik yasası olan OMERTA’yı bizzat öz bir akrabasının önünde çiğnemiş olacaktır. Pentangeli de aynen böyle düşünür ve suçlamalarını geri çekerek Michael’ı ve Corleoneleri aklar, abisi ise sessiz sedasız köyüne geri döner. Kay’in deyimiyle “sadece yüzünü göstermesi” yetmiştir.
Mahkemeden şeytani zekasıyla kurtulduktan sonra Michael Corleone hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği birisinden unutamayacağı bir darbe yiyecektir. Henüz New York’tan ayrılmamışlardır ve otelde Michael Rocco Lampone ile çalışmaktadır. Odaya Kay girer ve Michael’la konuşmak istediğini söyler, Michael, Rocco’nun çıkmasına izin verir ve konuşmaya başlarlar. Kay artık ondan ayrılmak istediğini ve son kez çocukların veda için kapının arkasında beklediğini söyler ancak Michael her zaman ki gibi kendinden emin biçimde Kay’i alttan alır. Ta ki Kay’in itirafına kadar. Çocuğu düşürmediğini, aldırdığını söylediğinde Michael kendini tutamaz, Kay’a çok büyük bir tokat atar ve ayrılırlar. Bu olaydan sonra tekrar bir araya gelmeleri çok zaman alacaktır. Kay, evi Michael’dan habersizce çocukları Mary ve Anthony’yi yi görmek için gizlice ziyaret etmeye devam eder. Michael ise yeniden düşmanlarına odaklanır ve yeni planlar yapmaya koyulur. Yılbaşı gecesindeki denemeye karşın Hyman Roth ölmemiştir, hasta haliyle kendisini kabul edecek ülke aramaktadır. Memleketi İsrail ve Panama başvurduğu yerler arasındadır. Michael’ın da bu gelişmelerden elbette haberi olur ve onu havalimanında hazırlıksız yakalamayı düşünüyordur ancak Roth artık FBI tarafından korunmaktadır. İş çok zor ve risklidir ancak Caporegime Rocco Lampone’un da dediği gibi “zordur ama imkansız değildir”. Corleoneler derhal harekete geçerler ve Rocco derhal Roth’un peşinden gider, Roth olayı dışında ailenin diğer sorunu olan Pentangeli meselesinde ise iş Tom Hagen’a düşer.
Hagen, FBI’ın kendisini tuttuğu evde Pentangeli’yi ziyaret eder ve geçmişten, bugünden konuşmaya başlarlar. Sohbetin bir yerinde yine Vito Corleone dönemlerine, 30’lara atıf yapılarak “bir zamanlar Roma İmparatorluğu gibiydik” gibi cümleler kurulur puro eşliğinde ve sonra Hagen sadede gelir ve Pentangeli’ye geçmişte çok tarih okuduğunu, Corleone Ailesi’ndeki rütbeleri nasıl Roma İmparatorluğu’ndan esinlenilerek başarılı bir şekilde uyarladığını söyleyerek Pentangeli’yi pohpohlar. Pentangeli Tom’un niyetini anlamıştır ve anlatmaya devam eder. İmparatora kumpas düzenlendiğinde düzenleyenlere Roma döneminde ne yapıldığını, ailelerine nasıl bakıldığını, kendilerine de bir fırsat tanındığını söyler. Tom Hagen de bunu anlamlı bulur ve el sıkışarak ayrılırlar. Yani Frank Pentangeli intihar edecek ve ailesine de Corleoneler tarafından bakılacaktır. Bu Hagen’ın deyişiyle “iyi bir anlaşma”dır.
Pentangeli cephesinde bunlar yaşanırken Rocco, Hyman Roth’u havaalanında gazetecilerle sohbet ederken bulur ve onu yakın mesafeden kalbine ateş ederek öldürür ancak FBI ajanlarından kaçamaz ve orada öldürülür. Michael’ın artık yapacağı son bir şey kalmıştır. Fredo’yu öldürmek. Bunu yapmak için bilerek annesinin ölmesini beklemiştir ve o ölünce de artık zamanın geldiğine emindir. Bir sabah diğer Caporegime Al Neri ile Fredo balığa çıkarlar, Michael da camdan izlemekteyken Neri, Fredo’yu arkasını döndüğünde kafasının arkasından vurarak öldürür. Michael bu kararı daha annesinin cenazesi esnasında Fredo’yu sözüm ona ‘affederken’ vermiştir. Medusa gözlerini Neri’ye dikmiştir.
Ardından Michael hepsinin sonunda koltuğuna oturur ve düşüncelere dalar, geçmişe, babasının savaş döneminin hemen öncesinde 30’lu yıllardaki bir doğum günü partisine gider. Kaybedilen herkes o partidedir. Sonunda ise Michael artık tüm düşmanlarını temizlemiş, kardeş katline kadar giderek abisini öldürtmüş, karısına şiddet uygulayarak ondan ayrılmış, çocuklarını ondan koparmış, annesini kaybetmiş ama tüm bunlara rağmen yeraltı dünyasında gözünün içine bakılamayacak derecede korkulan bir insan haline gelmiştir. O tek başına bir iktidardır artık, ondan güçlüsü yoktur hatta onun dışında o dünyada neredeyse kimse kalmamıştır. Tam anlamıyla yalnız bir kraldır. Son anlarda ise tüm bunları düşünerek düşüncelere dalar ve düşünceli bir şekilde karşıyı seyreder.
1979’a geldiğimizde ise Michael artık 60’larındadır. Hem yerine bir veliaht aramaktadır hem de Corleone Ailesi’ni tamamen meşru bir aile yapma hayalindeki son puzzle parçası olan Vatikan anlaşmasını yapmak üzeredir. Başpsikopos Gilday’a 600 milyon dolar rüşvet vererek Vatikan içindeki Immobiliare Şirketi’nin yatırımlarını Corleone Grubuna satmasını ister. Corleone Ailesi artık tamamen Amerikanlaşarak modern kapitalizme uyum sürecini tamamlayarak şirketleşmiş ve Corleone Grubu maske şirket görevi görmekle beraber genel başkanı Mary Corleone’dir ancak tabi ki geride işleri Michael yönetmektedir. Michael, Immobiliare’nin tamamen yasal olması için uğraşır. Çünkü artık kızına ve kendisine bu yasallık konusunda söz vermiştir ve bunu kesinleştirmek için de hayatta kalan tüm eski aile liderlerinin buluştuğu bir toplantı düzenletir. Bu toplantıda tüm eski mafya liderleri bir araya gelirler, hepsi o veya bu şekilde mutlaka geçmişte Michael ile çalışmışlardır ve Michael toplantının açılış konuşmasında söz alarak emekliliğini açıklar. Bunun akabinde de herkese farklı miktarlarda ödemeler yaptırır ve tüm liderlerden olumlu bir geri dönüş alır. Ancak bunların içinde para ödenmeyen tek kişi olan genç Joe Zasa, kendisine saygısızlık yapıldığını öne sürerek toplantıdaki herkese ve dolayısıyla Michael Corleone’ye savaş ilan ederek plazayı terk eder. Onun arkasından da Corleone Ailesi’nin hayatta kalan nadir ortaklarından olan, duayen Don Altobello, ikna etmek için Zasa’nın peşinden salonu terk eder. Ve hemen sonrasında çok büyük çaptaki bir helikopter saldırısında Michael dışındaki tüm eski Don’lar öldürülür, hayatta kalanlar da Zasa ile anlaşır.
Michael bu olayın hemen devamında evde Al Neri, Connie ve halefi Vincent Mancini ile durum değerlendirmesi yaparken şeker komasına girer ve yoğun bakıma kaldırılır. Hastane sürecinde Connie aile kontrolünü bir süreliğine eline alarak Vincent’a Zasa’yı öldürmesi için onay verir ve Zasa sokak ortasında bir katolik festivalinde öldürülür. Michael bunu öğrendiğinde küplere biner ancak artık iş işten geçmiştir. Bunların dışında Michael, Don Altobello’nun saldırının hemen öncesinde toplantıyı terk etmesinin onun da Zasa’nın yanında olduğunun bir kanıtı olduğunu anlayacak kadar zekidir ve onu da dışlamaya başlar. İyileşmesinin şerefine de ailesi ve hatta Kay’in de katılımıyla memlekete, Sicilya’ya giderler. Dönüşte ise Michael’ın oğlu Anthony’nin rol aldığı opera gösterisine gidilecektir ancak Sicilya’da da önemli gelişmeler olur. Michael & Kay ikilisi yeniden birleşir, Michael’ın eski koruması, kadim dostu Don Tomassino öldürülür, yine Michael’ı Corleone’de saklandığı dönemlerde koruyan Calo da yeniden aileye katılarak intikam yemini eder. Ancak Michael bu kısa İtalya ziyaretinde kendisi için çok önemli bir şey yaşar. Hayranı olduğu ve papalık seçimlerinde de destekleyeceği Cardinal Lamberto ile buluşur ve hayatında ilk kez günah çıkartır. İşlediği tüm ginahları tek tek anlatır ve bunlardan kendi içinde tamamen arınır, ilk defa tüm yaptıklarını dışa vurmuş olur ve bu onda vicdanen ve psikolojik olarak büyük bir rahatlamaya sebebiyet verir. Bu arınmadan sonra Michael artık tam anlamıyla emekliliğin de vaktinin geldiğinin farkındadır ancak ondan hemen önce halefi Vincent’ı son kez hedefe kilitlemesi gerekmektedir. Vincent’a Altobello’ya yaklaşmasını ve onun üzerinden de asıl büyük patron Don Lucchesi’ye ulaşmasını sağlar. Artık ipler tamamen Vincent’ın elindedir. Ancak Michael’ın bir şartı vardır ve o da Vincent’ın Mary’yle ayrılmasıdır, Michael’ın da deyişiyle “seçtiği bu yeni hayatta ödeyeceği ilk bedeldir” Mary. Vincent bu şartı kabul eder ve tam anlamıyla Don ilan edilerek Don Vincent Corleone adını alır. Al Neri hemen Vatikan’a yollanır, Calo ise Lucchesi’yi öldürmesi için gönderilir ve herkes en sonunda Anthony’nin opera gösterisinde buluşur.
Bunun sonrasında hedefler öldürülecek, Michael & Vincent kazanacak ancak Michael’ı öldürmesi için görevlendirilen kiralık katil Mary’yi vuracak ve onu oracıkta öldürecektir. Bu olandan sonra Michael Apollonia’dan sonraki en büyük ikinci bedelini öder. Ve sessizlikle başlayıp sonradan yükselen bir çığlıkla bunca yılın verdiği öfkeyi, üzüntüyü, pişmanlığı, tüm duygularını dışa vurur.
Mary’yi kaybettikten sonra Sicilya’ya Corleone’deki aile evine çekilir Michael ve burada yanında babası gibi torunu değil, sadece bir köpek vardır, 80’lerine gelmiştir ve ekran kararır.
KARŞILAŞTIRMALI KARAKTER ANALİZİ
VITO CORLEONE
Vito Corleone yoksulluğu dibine kadar yaşamış, göçmen olarak rüyaların ülkesine gitmiş, orada kendi imparatorluğunu kurarak sıfırdan, kendi tırnaklarıyla gücü elde etmiştir. Ailesini daima koruyabilmiştir. İtalyanlığını Amerika’da da korumuş, gelenekleri sürdürmüştür. Hiçbir zaman her şeyi veya daha fazlasını istememiş, elde ettiğiyle yetinmesini bilmiştir. Karısı Carmela’ya işini asla sorgutlatmamış, ona sadece mutluluk ve huzur vererek rahat bir hayat yaşamasını sağlamıştır. Korkulan değil çekinilen ve en önemlisi de saygı duyulan ve sevilen olmuştur. Her zaman kurmaylarının fikirlerine değer verir. Büyük oğlu ve görünen halefi Sonny öldürüldüğünde intikam moduna geçip ortalığı kana bulamak yerine ateşkes yapıp barış yapmayı seçer. Daima sevecendir, herkesi dinler. Kararları tek başına almaz, sorar, dinler, istişare eder. Fevri değildir. Elbette geçmişte kan akıtmıştır ancak tamamen ailesini bire bir öldürenleri temizlemiştir. Zekidir ancak duyguları ağır basar. Müzakerecidir, yeri geldiğinde arabulucudur. Kimseyi reddetmez veya başından savmaz.
Mafya dünyasında gelenekçiliğin sesidir. Uyuşturucu işine asla bulaşmaz ki bu seçimi ona önce kendisinin vurulması, Sonny’nin ölümü, Michael’ın da katil olması gibi geri dönüşler getirecektir. Vito gençliğinden ölümüne dek hep dost biriktirmiştir. Makul biri olmuştur. Oğlu Michael ile farkını en iyi anlatan sahnelerden biri kesinlikle işten kovulduktan sonra evine döndüğü andır Vito’nun. Eve dönerken armut almıştır, armutu masaya koyar. Karısı Carmela kucağında bebek Sonny ile Vito’nun yanına gelir ve “ne güzel bir armut” diyerek eşine gülümser, Vito da ona gülümser. Vito özellikle yoksulluğunda imkansızlıklara rağmen mutluyken Michael sınırsız imkanlara rağmen mutlu olamamıştır. Vito her şeyiyle eski dünyanın insanıdır, hayatı boyunca hep duygularıyla hareket etmiştir. Aileyi işin dışında tutabilmeyi çok iyi başarmıştır. Vito Corleone’nin gücünü ve heybetini en iyi anlatan sahne filmde kesilen eski Consigliere Genco Abbandando’yu hastane ziyareti sahnesidir. Bu sahnede ölmek üzere olan Abbandando, Vito’yu yanına çağırır ve:
“Don Corleone beni bırakma yanımda ol, burada dur. Burada kal ki Azrail geldiğinde heybetinden korksun ve geldiği yere dönsün. Böylece ben de kurtulurum”. Burada gördüğümüz üzere Vito Corleone tam da böyle biriydi ki zaten fiziksel görünüşü de buna çok uyar.
MICHAEL CORLEONE
Michael Corleone hazıra doğmuştur. O doğduğunda takvimler 1920’yi göstermekteydi. Vito artık belli bir tanınırlık elde etmiş, New York sokaklarında güce hükmetmeye başlamıştır. Michael’ın çocukluğuna dair kitap dahil filmlerde de hiçbir şey yoktur, zaten çocukluk sahnesi yoktur bebekliği dışında. Ancak kararları bize bir şeyler söyler. İkinci Dünya Savaşı’na katılır. İstese babası tarafından tecil ettirileceğine rağmen askere gitmesi savaşta İtalyanların düşman olması ve çocukluğunda babası ve ailesinin onaylamadığı hayat tarzına karşı verdiği savaşı askerliğe taşıyarak kendini bir nevi rahatlatma yöntemidir. Ancak babası vurulduğunda her şey değişir Michael için. Geçmişte ona hissettiği öfke ve belki de kin anında yok olur. Babasını hastanede suikastçilerden kurtarır, onun için iki kişiyi öldürür ve İtalya’ya kaçırılır. Burada tam istediği hayatı kurabilecekken bu sefer de abisi Sonny öldürülür. Kısa süre sonra İtalya’da evlendiği Apollonia öldürülür. Apollonia için şunu da söyleyebiliriz aslında. Apollonia Michael için tam anlamıyla geleneksel İtalyan ailesini temsil eder. O öldüğünde Michael artık geleneklerinin ve İtalyan olmanın ona hiçbir şey kazandırmayacağını, aksine ondan götürülerinin olduğuna kanaat getirir ve Amerika’ya döndüğünde babasının doğal ölümünden sonra cesur bir kararla aile malikanesini Nevada’ya taşır. Bu tamamen Michael’ın kendi imparatorluğunu ilan etmesidir, babasının devamı olacağının değil. Babasının Sonny’den sonra barış yaptığı tüm babaları 1 günde öldürtür ve zirvede tek başına kalır. Şeytani bir zekaya sahiptir. Abisinden daha çok savaşa ve kan akıtmaya maili vardır ancak asla Sonny gibi fevri değildir, planını hiç belli etmez, kimseye de söylemez, fikir almaz, soru sormaz. Sadece uygular veya başını sallayarak uygulatır. Michael babasının tam tersine yeni dünyanın insanıdır. Duygularıyla hareket etmez. Duygusu yoktur. Medusa gözleriyle, sadece kendisi için yaşamış, başını sallamış ve o ne istediyse o olmuştur. Robot gibidir.
Geleneklerle hiçbir alakası yoktur Michael’ın. Babası gibi uyuşturucu kaçakçılığı ile de bir sorunu yoktur. Düşünmeden içinde yer alır, çünkü yeni dünya bunu emretmektedir. Onun döneminde Corleone Ailesi sınırları aşar, adeta uluslararasılaşır. Tüm dünyada tanınır, şirketleşir, şirket gibi yönetilir. Başta da sadece ama sadece Michael vardır. Babasının aksine saygı duyulan değil çekinilen ve çok korkulan biri olur. Kimse ona en ufak bir yanlış yapamaz, bakış atamaz. Michael Corleone bir yerden sonra ailesini de işlerdeki gibi yönetmeye kalkmış ve iki tarafta da sapına kadar makyavalist bir yönetim tarzını benimsemiştir. Bencilliği sınırları asmış, Kay Adams’a hep “seni ve ailemizi korumak için yapıyorum” dediği şeyleri aslında sadece kendi eril iktidarı için yapmıştır. Kendinden başka kimseyi düşünmemiştir. Herkesi küstürmüştür de aynı zamanda. Ailedeki en sadık kişi olan Tom Hagen’a yer yer yaralayıcı cümleler kurar, geçmişe, bazı kararlarına atıfta bulunur, onu üzer. Ama bazen da yanında olması için onu pohpohlar. Gerektiğinde yalan söyler, gerektiğinde doğruyu. Kararları işi için çok yerinde olsa da aile için hiçbir zaman yerinde olmamıştır. Michael Corleone tam anlamıyla ailesini kaybetmiş yalnız bir kraldır. Hep daha fazlasını istemiş, almış ama hep çok bedel ödemiştir.
Bu yazımızda siz okuyucularımıza sinema tarihinin bu iki unutulmaz karakterini mümkün olduğunca derinlikli bir şekilde anlatmaya çalıştım. Umarım seversiniz, iyi okumalar.