22 Ekim 1917’de Japonya’nın Tokyo kentinde dünyaya gözlerini açan Joan de Beauvoir de Havilland, ya da sahne adıyla Joan Fontaine dün gece aramızdan ayrıldı. İngiliz bir ailede dünyaya gelen Fontaine babası Tokyo’da doktorluk mesleğini icra ettiğinden ilk seneleri Tokyo’da geçti. Ama kısa bir süre sonra California’ya taşınıp Amerikan vatandaşlığına geçti. Oyuncu olmaya karar veren Fontaine’in ilk önemli rolü 1935 yapımı “No More Ladies” filmindeki Caroline rolüydü. Edward H. Griffith’in filminde Fontaine’in adaşı Joan Crawford ile Robert Montgomery başrolleri üstlenmişlerdi. Dönemin önemli yönetmenlerinden George Stevens’la Katherine Hepburn’ün başrolünü üstlendiği “Quality Street” (1937), “A Damsel in Distress” (1937) ve Cary Grant’li “Gunga Din” (1939) filmlerinde çalışan Fontaine bu filmler dışında pek de tanınmayan yönetmenlerin filmlerinde rol alarak ünlenmeye çalışmıştı.
Ünlü yönetmen George Cukor’ın çektiği The Women”da (1939) aktris gene adaşı Crawford ile karşılıklı rol almıştı. 1940 yılına kadar on beş filmde küçük büyük, her türlü rolü üstlenen Fontaine’in ünlenmesi Alfred Hitchcock’un “Rebecca”sıyla mümkün oldu. ’40’ta gösterime giren bu şahane filmde Fontaine evlendiği zengin adamın evine taşındıktan sonra ölmüş eşinin-filme adını veren Rebecca’nın- gölgesinde kaldığını, kalmaya mahkum olduğunu fark eden zavallı Mrs. de Winter’a hayat vermişti. Bu filmdeki performansıyla Oscar adaylığı kazanan Fontaine artık tam anlamıyla ünlenmişti. Bu filmden hemen sonra ikinci kez Hitchcock’la çalıştı Fontaine. “Suspicion” filminde kocasının katil olabileceğinden şüphelenen ve ne yapacağını bilemeyen bir kadına hayat verdi. Aktris kariyerine Orson Welles’le başrolü paylaştığı Robert Stevenson imzalı “Jane Eyre” (1943), bir Oscar ödüllü “This Above All” (1942), Ivy (1947) filmleriyle devam etti. 1948’de gösterime giren “Letter from an Unknown Woman” etkileyici öyküsü ve karakterleriyle aktrisin en bilinen filmlerinden oluvermişti. Efsane yönetmen Max Ophüls’ün yönettiği bu film yazar Stefan Zweig’in aynı adlı kitabından uyarlanmıştı. Bu filmden sonraysa şansı daha da açıldı ve Nicholas Ray, Billy Wilder, dördüncü kez George Stevens, William Dieterle gibi önemli isimlerle çalışmayı başardı. Hollywood’un önemli aktörleri de bu yönetmenlerin filmlerinde ona eşlik ettiler. Fontaine’in özel hayatı ise kariyeri gibi kusursuz ilerlemedi ne yazık ki. Dört kez evlenen aktris bu evliliklerin hiçbirinde mutlu olamadı ve dört kocasından boşandı. Kendisi gibi oyuncu olan ve hala yaşayan, “The Heiress” (1949) filmindeki performansıyla dikkatleri çeken kardeşi Olivia de Havilland’la rekabet eden Fontaine kardeşine duyduğu nefretle de bilinirdi. Fontaine 96 yaşında aramızdan ayrıldı.