Marvel Sinematik Evreni’nin Sorunları

DC’nin sorunlarını irdelediğim yazıdan sonra sıra DC’nin izinden gittiği Marvel’da. Marvel neredeyse 10 yıldır film üretiyor, evreninde 20. filmine ulaşmasına az kaldı. Evrenini oturttu, karakterlerini izleyiciye sevdirtti ve bir 10 yıl daha evrenini devam ettirebilecek güce ve kitleye çoktan ulaştı. Ama bu demek değildir ki her şey sorunsuz ilerliyor. Tam tersine Marvel’ın da pek çok sorunu mevcut. Öyle ki bu sorunlar filmlerinin kalitesini aşağıya çekiyor. Bu yazıda bu sorunlardan bazılarını derledim.

Kötü Karakter Sorunu: Marvel’ın kötü karakter sorunu kanımca evreninin en büyük sorunu. 2008’de başlayan evrenin her filminde kötü karakterler mevcut. En son 17. filmi Spider-Man: Homecoming‘i vizyona çıkaran, 18. filmi Thor: Ragnarok‘a gün sayan Marvel’ın gerçekten başarılı olan kötü karakter sayısı bir hayli az. Akla tabii ki hemen Loki geliyor. Thor üçlemesinde ve Avengers serisinde yer alan Loki, Tom Hiddleston’ın da oyunculuğuyla evrenin en iyi kötü karakteri oldu. Loki kadar olamasa da Captain America: The Winter Soldier‘ın kötüsü Alexander Pierce (Robert Redford) de iyiydi. Iron Man‘in kötüsü Obediah Stane (Jeff Bridges) fena değildi. Peki diğerleri nasıldı? Tek kelimeyle kötü. Ne motivasyonları doğru dürüst yazılabilmişti, ne de orijinal, çarpıcı bir kötü karakter için uğraşılmıştı. Son derece klişe, ne söyleyecekleri ve yapacakları hemen belli olan, zerre şaşırtmayan, kötü kadar güçlü olamayan ama güçlüymüş gibi gösterilen onlarca karakter… Pek sevdiğimiz Loki bile The Avengers‘ta tüm kahramanları uğraştıracak kadar güçlü bir kötü değildi mesela, bu da filmin zayıf noktasıydı, gene de karakter iyi işlenmişti.

Ama diğerlerinde kopyala-yapıştır yapılmıştı, aksiyona ve efektlere karakterlerden daha fazla yatırım yapılmıştı. Örnek verelim hemen: Iron Man 2‘nun kötüsü Ivan Vanko (Mickey Rourke), Iron Man 3‘nin kötüsü Aldrich Killian (Guy Pearce), Captain America: The First Avenger‘ın kötüsü Red Skull (Hugo Weaving), Guardians of the Galaxy filmlerinin kötüleri Ronan (Lee Pace) ve Ego (Kurt Russell), Ant-Man‘in kötüsü Yellowjacket (Corey Stoll), Doctor Strange‘in kötüleri Kaecillus (Mads Mikkelsen) ve Dormammu (Benedict Cumberbatch), Avengers: The Age of Ultron‘un kötüsü Ultron (James Spader) ve Thor: The Dark World‘ün kötüsü Malekith (Christopher Eccleston). Hepsinde türlü sorunlar mevcut; motivasyonları iyi işlenmemiş, potansiyelleri harcanmış, filmler ilerledikçe daha da klişeleştirilmiş, pek zevk vermeyen karakterler hepsi. Ivan hiç derinleştirilmemiş, eylemlerinin nedenleri hakkında açıklama yapılmamış bir karakterdi. Ya da Red Skull ve Ego klasik “dünyayı yok edelim” amaçlı karakterlerdi ve kötü işlendiklerinden hiç keyif vermemişlerdi. Velhasıl, Marvel’ın senaristleri kötüler için genelde kıllarını kıpırdatmıyorlar, motivasyonları anlatmak için uğraşmıyorlar, orijinal/çarpıcı bir kötü yaratma hedefinde değiller. Öncekilerden farksız, alabildiğine yüzeysel, hatta bazen neyi neden yaptığı belli olmayan karakterlere imza attılar. Haliyle bu durum zaten birkaç film dışında vasat filmlerden oluşan MCU’ya daha da zarar veriyor, filmlerini çekilmez kılıyor. 60 yıl evvel Hitchcock, “Kötü karakterleriniz ne kadar başarılı olursa, ne kadar iyi yazılmışsa filminiz de o kadar başarılı olur,” demiş, kötünün önemsenmesi gerektiğini ifade etmişti. Ama sadece Marvel’da değil, Hollywood’un bütün stüdyolarında bu kötü karakter sorunu mevcut. İşin daha kötü tarafı her biri diğerinden daha kaliteli olan aktörler bu dandik kötü karakterlerde harcanıyorlar.

Peki ilerisi adına umut var mı? Thor: Ragnarok‘un kötüsü Hela. MCU’nun ilk kötü kadını. Cate Blanchett’ın performansı konuşulacak ama karakterin derinleştirilip derinleştirilmediğini kasımda göreceğiz. Şimdilik karakter, Ego, Malekith, Red Skull’ı hatırlatıyor bir yerleri yok etmeyi amaç edinişiyle. Marvel’ın diğer filmi Black Panther‘in kötüsü Erik (Michael B. Jordan). Son derece klişe bir karakter gibi gözüküyor. Karakterin amacı klasik: Wakanda’nın kralı olmak. Muhtemelen dandik karakterlerden olacak. Belki filmin diğer kötüsü Klaw (Andy Serkis) daha iyi yazılmıştır. Gelelim çekimleri tamamlanan Avengers 3‘ye. Bu filmin kötüsü Thanos (Josh Brolin) yıllardır filmlerde kısa bir süre görünüyor. Bu filmde ve 4.’de iyi yazıldıysa evrenin en iyi kötülerinden olabilir. Gene de fazla umutlanmamak gerek. Marvel her filmiyle 600-700m$ kazandığından artık kalite için pek uğraşmıyor.

Müzik Sorunu: MCU’nun diğer sorunu ise müzikler. Neredeyse yirmi filmlik bir evren olacak ama çarpıcı, etkileyici, izleyicinin hatırında kalabilecek, filmden sonra da mırıldanabileceği ya da filmi izlerken onu duygulandırabilecek (kızgınlık, öfke, üzüntü, endişe, sevinç, heyecan vs yaratacak) müziklere imza atılmış değil. Neden bilmiyorum, Marvel yönetimi müzik sorununun da önüne geçmek için uğraşmıyor. Öyle müzikler yapılıyor ki dandik kötü karaktere rağmen heyecanlandırabilecek aksiyon sahneleri belki de bu müzikler yüzünden heyecanlandırmıyor. Genelde yapılan müzikler öykünün önüne geçmeyen, izleyiciye gaz vermeyen, hatta onun duygularını ateşlemeyen müzikler. Yani Hans Zimmer’ın tam tersi müziklere imza atılıyor. Halbuki filmlerinin özellikle aksiyon sahnelerine yüksek tempolu müzikler gerekiyor. DC’nin bu açıdan Marvel’ı geçtiğini belirtmeliyim. Genelde DC filmlerinin soundtrackleri kaliteli oluyor. Şu bir gerçek ki Marvel’a Zimmer gibi bir müzisyen lazım. Bu arada şu videoda bu soruna çok iyi değinilmişti. Videoda bazen Marvel filmleri için yapılan iyi müziklerin başka seslerle etkileyiciliklerinin törpülendiği, fazlasıyla garantici müzikler yapıldığı (komik bir sahne için en klişesinden komik müzikler, korkunç bir sahne için en klişesinden korkunç müzikler) ve diğer blockbusterların müziklerinin değiştirilerek kullanıldığı (buna temp müzik deniyor) belirtiliyor. Velhasıl, Marvel yakın zamanda bu sorunun önüne geçer mi bilemiyorum ama 17 filmlik evrenden hatırımda kalan müzik yok. Fakat DC’nin pek çok müziğini hatırlamak mümkün.

Risk Almama Sorunu: Marvel’ın diğer büyük sorunu risk almaktan korkması, risk almak istememesi. Buna müzikleri de dahil edebiliriz. Müzikleri dahi değiştirmekten korkan bir stüdyo, Marvel. Hatırda kalmayan onlarca müzik yaptırmasının başka açıklaması yok bence. Risk almamaya verilecek diğer örnekse mesela şu aralar popüler olan R reytingli filmlerden kaçınması ya da yıllarca kadın merkezli film yaptırmaması. R reytingli filmlere Deadpool ve Logan‘ı örnek verebiliriz. 2018’de bu filmlere Tom Hardy’li Venom da dahil edilecek. Bu reytingli filmler, 17 yaşından küçükler için sakıncalı filmler. Marvel çocuk kitleyi kaçırmak istemediği için bu tür filmleri yakın zamanda yaptırmayacak. Kevin Fiege R reytingli filmler yapmayacaklarını bu yıl söylemişti. Marvel risk almıyor. Filmlerinde kan bile göstermiyor, aksiyon sahneleri de haliyle epey vasat oluyor. Yıllardır PG-13 reytinginde filmler yaptıran Marvel bu reytingte direttikçe sıkıcılaşıyor. Halbuki R reytingli bir film evrene yeni bir soluk getirebilir. Öte yandan o denli garantici bir stüdyo ki kötü kadın karaktere (Hela-Thor: Ragnarok) evreninde daha yeni yer veriyor, kadın kahramanlı filmi (Captain Marvel) 2019’dan önce gelmeyecek. Halbuki risk alabilen bir stüdyo olsaydı Scarlett Johansson’lı Black Widow filmini yıllar önce çektirirdi.

Ama Marvel “kadının merkezde olduğu filmler izlenmez, oyuncakları satmaz,” diye düşünüyor(du). Şaka değil, gerçek. Normalde Iron Man 3‘nin baş kötü karakteri kadındı (Rebecca Hall’ın oynadığı Maya), ama “kötü kadın koyarsak oyuncakları satmaz,” denilip başka bir kötü karaktere (Guy Pearce’in oynadığı Aldrich) yer verildi filmde. Marvel risk almalı, bu denli garantici olmamalı. DC evreninin filmleri kötü ama DC’nin müzik dışındaki artısı risk alabilmesi. DC kötü karakterli filmi de (Suicide Squad), kadın kahramanlı (Wonder Woman) filmi de Marvel’dan evvel yaptı. Marvel kadın kahramanlı ilk filmi Captain Marvel‘ı vizyona soktuğunda DC, Wonder Woman 2‘yu vizyona çıkaracak. Sony de R reytingli korku filmi Venom‘la risk alacak. Marvel ise bir süre daha böyle devam edecek.

Mizah Sorunu: Marvel mizahı halen izleyicinin hoşuna gidiyor. Ama zaman zaman epey kötü esprilerle, epey kötü bir mizahla sahnelere zarar veriyor (Iron Man 2 mesela, neredeyse tüm mizahı berbattı, Doctor Strange‘teki mizah da kötüydü). Çoğu kişi katılmayabilir bana. Lakin mesela Captain America: Civil War filminin hava alanı sahnesine karanlık bir hava katsalar ve espri için kasmasalardı o sahnelerin daha etkileyici olacağını düşünüyorum. Aslında filmin ihtiyacı olan da o karanlık atmosferdi ama evet, Marvel çizgi-romanları da, MCU filmleri de DC gibi karanlık, depresif değil. Yukarıda da belirttiğim gibi Marvel yönetimi de risk almak istemeyen bir yönetim. Haliyle etkisiz müzikler ve sulu mizah değişmeyecek, ki Fiege bey mizahın hiçbir zaman bitmeyeceğini belirtti. Fakat dediğim gibi Marvel’ın risk alması lazım. R reytingli filmler de yaptırmalı, müzikleri de değiştirmeli, karanlık filmlere de imzasını atmalı. Kıyametin işlendiği Thor: Ragnarok‘un fragmanını gördünüz. Evreni Guardians of the Galaxy‘e çevirmişler. Kıyamet de olsa espriler havada uçuşuyor. Çoğu kişi katılmayabilir ama bana göre evreninin sorunlarından bir tanesi de bu mizah.

Standartlık Sorunu: Marvel her daim kötü film yapmıyor. Captain America üçlemesinin son iki filmi, Iron Man serisinin ilki, Avengers serisinin ilki en iyi filmleriydi. Guardians of the Galaxy serisinin ilki fena değildi. Diğer filmleriyse (Thor serisi, Avengers 2, Guardians 2, Captain America, Doctor Strange, Ant-Man, Iron Man serisinin son iki filmi) ya vasattı ya da vasatın çok altındaydı. Asıl sıkıntı standart filmlere imzasını atıyor. Formüllerin dışına çıkılmıyor, kopyala-yapıştır filmlere imza atılıyor. 20 filme ulaşmak üzereler ve sanki artık hep aynı filmi izliyorum gibi geliyor. Şüphesiz evrenler farklı. Bazı filmleri dünyada geçiyor, bazı filmleri başka gezegenlerde, Doctor Strange‘i bambaşka bir evrende. Ama senaryolar hep aynı, kötüler derinleştirilmiyor, kahramanlar iyi işlenmiyor (Stephen Strange mesela) ve en nihayetinde ortaya standart, vasat filmler çıkıyor. Bu arada aynı filmler demişken Stephen Strange de Tony Stark’tan neredeyse farksız bir karakter. Sıradaki filmleri bu standartlığı yıkar mı göreceğiz. Ama Thor: Ragnarok bu açıdan umut vaat etmiyor. Avengers 3 ve 4 belki farklı filmler olur. Black Panther‘den beklentim yüksek değil.

Marvel’ın bu sorunlarının önüne geçmesi lazım. Etkileyici müzikler yapmalı, standartlığı kırmalı, aynı şablonlarla aynı filmleri yapıp durmamalı, risk almalı, daha farklı filmler için uğraşmalı. Ama çok iyi hasılat elde ettiği için bunların hiçbirini yapmayacaktır.

Yorum Gönderin