Midsommar, sinemayı yakından takip edenlerin bildiği Hereditary filminden tanıdığımız Ari Aster’ ın yazıp yönettiği gerilim ve dram tarzında bir film. Filmin fragmanını ilk izlediğinizde beklenti içine giriyorsunuz. Çünkü normal gerilim filmlerinin aksine aydınlık gündüz sahneleriyle doluydu. Gizem yaratmayı sağlayan bir fragmandı.
Bu beklentilerle dolduktan sonra filmi izledik. İlk olarak konusundan kısa şekilde bahsedecek olursak “ilişkileri çok kötü bir durumda olan bir çiftin, arkadaşları ile İsveç’de küçük bir Pagan komünün avı olana kadar geçen süreyi” anlattığını söyleyebiliriz. Çiftimiz gittikleri İsveç köyünde ilişkilerini kurtarabilecekleri umudu ile üniversiteden arkadaşları ile yola koyuluyorlar. Ancak bu yeşil doğaya sahip mükemmel köy düşündükleri kadar masum değil ne yazık ki…
Öncelikle film sizi geleneksel bir müzik eşliğinde güzel bir orman manzarası ile karşılıyor ve hikayemize giriş yapılıyor. Farklı ve güzel kamera açıları ile oyuncularımızın İsveç yolculuğunu bize sunuyor. Filmin eski Pagan kültürünü bizlere en ince ayrıntısına kadar sunduğunu ve bunu da çok güzel yaptığını söyleyebilirim. Film “jumpscare” dediğimiz ekranda yüksek ses ve aniden beliren görüntüler ile yerinizden sıçratmadan, sadece oyuncu tepki ve davranışlarıyla sizi devamlı gergin tutuyor. Müzikler ve ürkütücü aşırı sakinlik bu gerilimin en büyük unsurları… Bazı sahnelerdeki rahatsız edici görüntüler de gerilimi arttırıyor. Tüm bunlara rağmen film beklediğim gerilim dozunu pek yaşatamadı ve umduğum deneyimi yaşayamadım.
Peki Neden?
Film ile ilgili hoşuma gitmeyen pek çok unsur oldu diyebilirim. İlk unsur oyunculara yapılan fazla yakın plan çekimler. Bu çekimler biraz fazla uzun tutulduğu için, oyuncu ile empati kurmak yerine sizi rahatsız ediyor. Bir diğer unsur ise filmdeki ses miksajı… Bazen sesler çok arka planda kalıyor ve size sinemanın içinde bile “Acaba filmden mi geldi?” sorusunu sorduruyor.
Ritüel veya benzeri çekimlerin olduğu sahnelerin zorla çekiştirilen bir lastik gibi uzatılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Ayrıca sahne geçişleri biraz hızlı gerçekleşiyor ve bu da sizi kısa süreliğine de olsa hikâyeden koparmaya yetiyor… Beni en çok rahatsız eden olay sanırım filmde yersiz şekilde uzatılmış cinsellik sahnesi oldu. Evet Pagan kültürü cinsellik içeriyor ama bu kadar zorlama ve rahatsız edici derecede uzun kullanılması pek gerekli değildi…
Film ile ilgili genel düşünceme gelecek olursak. Ben sevgili yazar ve yönetmenimizden pek de umduğum şeyi bulamadım, her şey çok daha güzel olabilirdi. Teknik sorunlar ve pek de hoş olmayan hatalar çoğalıp o kadar büyüyor ki filmin kendisini ve sunmak istediği pek çok şeyi gölgede bırakıyor…
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.