Müziği ve Müzisyenleri Anlatan 2016 Çıkışlı 11 Yapım

Bu yıl müzisyenleri, şarkıcıları ve müzik endüstrisini konu alan yapımların yılı olacak galiba. Yılın ilk altı ayında müziği ve müzisyenleri merkeze koyan birkaç film ve dizi karşımıza çıkacak. Bu yazıda bu yapımlara kısaca değinelim istedik.

born_to_be_blue_h_2015_0

Born to be Blue: Robert Budreau’nun yazıp yönettiği “Born to be Blue”, caz müzisyeni Chet Baker’ın 1960’lardaki hayatına odaklanan bir yapım. Budreau, Baker’ın bütün hayatını yansıtmaktansa hayatından bir kesiti alıp anlatmayı tercih etmiş. Baker ’60’larda uyuşturucuya bulaşmış, zaman zaman kötü eserlere imzasını atmış, bu on yılın sonlarına doğru serserilerin saldırısına uğramış, saldırıda dişleri dökülmüştü. Fakat daha sonra kariyerini biraz da olsa toparlamıştı. Geçen yıl bir iki festivalde gösterilen film genelde olumlu yorumlar aldı. Filmde Baker’ı Ethan Hawke canlandırdı. Hawke’ın performansı da beğenildi. Aktöre Carmen Ejogo eşlik etti. “Born to be Blue”, ABD’de 25 Mart’ta gösterime girecek.

o-don-cheadle-miles-davis-facebook

Miles Ahead: Adından da anlaşılacağı üzere caz efsanesi Miles Davis’in müzik endüstrisiyle çatışmalarına, ilişkilerine, sağlığına, pek tabii sanatçı kimliğine (trompet çalışı, ressamlığı) odaklanıyor. Don Cheadle’ın yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği “Miles Ahead” geçen yıl New York Film Festivali’nde gösterildi ve fena olmayan yorumlar aldı. Cheadle’ın Davis performansı da övüldü. Bu yıl cazseverleri caza doyuracak ikinci film konumunda. Çünkü ABD’de “Born to be Blue”dan bir hafta sonra, 1 Nisan’da gösterime girecek. Cheadle’a Ewan McGregor ve Michael Stuhlbarg’ın eşlik ettiklerini de belirtelim.

Nina: Çekimleri bir buçuk sene önce bitmesine rağmen halen gösterime giremedi. Bu yıl gösterime girmesini umuyoruz. Film caz müzisyenlerinden Nina Simone’un ünlenmesine ve menajeri Clifton Henderson’la ilişkisine odaklanıyor. Nina’nın eserleri kadar piyanist kimliğine de değinildiği söyleniyor. Filmin henüz hiçbir yerde gösterilmediğini notlarıma dahil edeyim. Filmin başrolleri, yani Nina ile Clifton rolleri Zoe Saldana ve David Oyelowo’ya teslim edilmişti. Filmi Cynthia Mort yazıp yönetti.

ISawTheLightBanner

I Saw the Light: Tom Hiddleston ve Elizabeth Olsen’ın başrollerini üstlendikleri bu film, Hank Williams’ın hayatına odaklanıyor. Filmin senaristi ve yönetmeni olan Marc Abraham, Williams’ın hayatını kronolojiyi bozmadan anlatıyor. Williams’ın ünlenmesi, şöhret zamanı yaşadıkları, eserleri,  sağlığının bozulması işlenmiş. Eşi Audrey Williams’la ilişkisine de önem verilmiş. Film geçen yıl festivallerde gösterildikten sonra kötü eleştiriler almıştı ne yazık ki. Bunun üzerine Sony filmi Oscar yarışından çekmişti. Film 25 martta -“Born to be Blue” ile aynı gün- gösterime girecek. Konu olarak tatmin etmeyebilir ama country müziğe doyuracağını umuyoruz.

florence-foster-jenkins

Florence Foster Jenkins: İngiliz yönetmen Stephen Frears’in yönettiği “Florence Foster Jenkins”in başrollerinde Meryl Streep ile Hugh Grant yer alıyorlar. Bu iki oyuncuya Rebecca Ferguson, Nina Arianda, Simon Helberg eşlik ettiler. Film opera şarkıcısı olmaya çalışan ama berbat sesi yüzünden istediği kariyere sahip olamayan, insanların gülmek için izledikleri Florence Foster Jenkins’e odaklanıyor. Bir dönem filmi de olan bu film ne yazık ki kulaklarımızı şenlendirmeyecek. Çünkü Jenkins’in sesi gerçekten de kötüydü. Yapım şirketi bu filmi İngiltere’de 6 mayısta gösterime sokacağını açıkladı. Bizde ve ABD’de ne zaman gösterileceği, Streep için Oscar kampanyasının yapılıp yapılmayacağı bilinmiyor.

Viena and the Fantomes: İngilizce’de “Roadie” denen, bizim “yol adamı” diyebileceğimiz, sanatçılara turlarında eşlik eden, sanatçıların sorunlarını halleden kişilere odaklanan bir müzik filmidir. “Miss Bala” ile dikkatleri çeken Gerardo Naranjo’nun yazıp yönettiği film, ’80’lerde geçiyor. Filmin merkezinde Viena yer alıyor. Viena arkadaşlarıyla birlikte bir punk grubunun turuna katılır, olaylar gelişir. Yukarıdaki üç filmin aksine bir biofilm değil. Tamamen kurmaca yani. Fakat fragmanın pek umut vermediğini de belirtmeliyim. Filmin başrollerinde Dakota Fanning, Evan Rachel Wood, Jeremy Allen White, Zoe Kravitz, Frank Dillane, Jon Bernthal yer aldılar.

Weightless: Terrence Malick, “Knight of Cups”ı tamamlar tamamlamaz bu filmi çekmişti. Filmle ilgili bilgilerimiz halen sınırlı. IMDb’de yazıldığına göre Austin Müzik Festivali’nde geçecek ve iki aşk üçgeninin çatışmalarına (ihanetlere, tutkuya, aşka ve müziğe) odaklanacak. Bazı yerlerde filmin türü müzikal olarak geçiyor ama bunun doğru olmadığını söyleyebiliriz. Neticede Malick’in filmlerinde karakterler bırakın şarkı söylemeyi pek konuşmazlar, filmlerin çoğunda iç seslerine yer verilir. Bunda da bu durumun değişeceğini sanmıyorum. Malick bu filmi için sağlam bir cast oluşturmuştu. Ama kaçının son kurguyu atlatacağını bilemiyoruz. Filmde Christian Bale, Rooney Mara, Cate Blanchett, Ryan Gosling, Michael Fassbender, Natalie Portman, Benicio Del Toro, Patti Smith, Haley Bennett, Val Kilmer rol aldılar. Ama çoğu oyuncuyu çok kısa göreceğimizi Malick’in önceki filmlerini izleyenler biliyorlardır. Hatta Bale’i bile fazla göremeyeceğiz. Zira aktör sette sadece dört gün geçirdi. Filmin gösterim tarihi henüz belli değil.

sing-street-sundance-2016Sing Street: “Once” ve “Begin Again” filmlerinden hatırlayabileceğimiz yönetmen John Carney arayı açmadan yeni filmi “Sing Street” ile sinemalara döndü. Müzikal türündeki bu yeni filmde “Game of Thrones”tan Aidan Gillen, yükselişe geçen aktör Jack Raynor ve “Orphan Black”ten Maria D. Kennedy yardımcı rollerde karşımıza çıkacaklar. Filmin tanıdık tek simaları bu üç aktör. Carney “Sing Street”te İrlanda’nın Dublin kentinde büyüyen bir oğlanın ailesinden kopup Londra’ya gitmesi ve orada bir müzik grubu kurması anlatılıyor. İlk gösterimi Sundance Film Festivali’nde geçen ay gerçekleştirilen film buradan genelde fena olmayan eleştirilerle döndü.

Rock’n’ Roll: Fransız aktör, senarist ve yönetmen Guillaume Canet’nin yeni filmi. Komedi türündeymiş. Filmin plotu pek umut vaat etmiyor aslında: “Kadın, adamı yeterince rock’n’ roll olmadığı için terk eder. Adam da sevgilisiyle arasını düzeltmek için şarkıcı Johnny Hallyday’den ders almaya başlar”. Çekimleri devam eden film, Fransa’da kasımda gösterilecek. Canet’nin filmde oynayıp oynamadığı bilinmiyor. Eşi Marion Cotillard ise bu filminde de oynadı. Ama ekran süresinin az olduğu söyleniyor. Öte yandan Fransa’nın sevilen şarkıcısı Hallyday başrolde yer alıyor ve kendisini oynuyor. Bakalım film yeterince rock’n’roll olup türe doyurabilecek mi?

sing

Sing: Matthew McConaughey, Scarlett Johansson, Taron Egerton, Reese Witherspoon, Seth MacFarlane, Nick Offerman, John C. Reilly gibi sağlam bir seslendirme castına sahip olan bir animasyon filmi. Garth Jennings’in yazıp yönettiği bu animasyon, “O Ses Türkiye” ve “American Idol” gibi şarkı yarışmalarına odaklanıyor. Tek farkla: Animasyonun merkezinde hayvanlar yer alıyor. Animasyonda 85 popüler şarkıya yer verildiği açıklandı. Animasyon 21 Aralık’ta gösterime girecek.

ennio-morricone

The Glance of Music: Usta yönetmen Giuseppe Tornatore’nin çekmeye başladığı belgesel. Tornatore sıkça çalıştığı efsane müzisyen Ennio Morricone’un hayatına, bestelerine, müziğe bakışına odaklanıyor. Morricone hayatını bizlere anlatacak. Merakla beklediğimiz bu belgesel İtalya’da (bir değişiklik olmazsa) 30 Nisan’da gösterilecek.

maxresdefault

Vinyl: İki yıldır merakla beklediğimiz Martin Scorsese/Mick Jagger/HBO yapımı “Vinyl” sonunda yayın hayatına başladı. Scorsese bu kez bizleri 70 ve 80’lere götürüyor. Scorsese ve senarist Terence Winter dönemin müzik sektörüne bir prodüktörün gözünden odaklandılar. Kameranın arkasında Jagger’ın da oluşu ile müziğe, rock’n’ roll’a doyacağımızı tahmin ediyoruz. Dizinin başrollerinde Bobby Cannavale, Olivia Wilde, Juno Temple, Ray Romano yer aldılar.

roadies-showtime

Roadies: Cameron Crowe kariyerinin en ünlü filmi “Almost Famous”ı serbest bir şekilde dizileştirdi. Filmi hatırlarsınız. Bir çocuk hayranı olduğu gruba eşlik ediyordu. Crowe müziğe, gruba, ilişkilere odaklanırken çocuğun bu uzun tur sürecinde büyümesine de değiniyordu. Showtime’da yayınlanacak “Roadies”in merkezinde ise çocuk yok, birkaç genç var. Bu “roadie”ler bir müzik grubuna eşlik edecekler, olaylar gelişecek. Carla Gugino, Imogen Poots, Luke Wilson, Luis Guzman, Machine Gun Kelly, Rafe Spall yapımda yer alan isimlerden bazıları.

TheGetDownBar640

The Get Down: HBO ve Showtime müziğe odaklanan diziler çekerler de Netflix boş durur mu? Netflix de müziğe odaklanan bir dizi çektirdi. Dizinin pilot bölümü dahil üç bölümünü Baz Luhrmann çekti, ki yönetmenin önceki filmlerini izleyenler müziğe ve şarkılara epey önem verdiğini bilirler. Dolayısıyla soundtrack açısından tatmin edici bir yapım olacaktır. “The Get Down”, “Vinyl” gibi ’70’lerde geçiyor ama “Vinyl”ın aksine beyaz yetişkinlere değil, Bronx’ta yaşayan siyahi ergenlere ve onların ilişkilerine odaklanıyor. Gene “Vinyl”ın aksine rock’n’ roll’a değil, rag türüne değiniliyor. Dizinin tanıdık yüzleri Giancarlo Esposito, Jaden Smith, Shameik Moore. Dizinin 13 bölümlük ilk sezonunun altı bölümü 12 Ağustos’ta Netflix’te yayınlanacak. Muhtemelen bir hafta sonra da kalanı yayınlanacak.