Scream: Biraz Da Yeni Nesil Çığlık Atsın!

Scream serisi özüne geri dönüyor.

Wes Craven’ın beğenilen korku filmi serisi Scream yeni yönetmenleriyle yıllar sonra seyirci karşısına çıkıyor. Geçen zaman içinde yartıcısı olan yönetmenin ölümü ve eski filmlerden yaşayan karakterlerin on yıl daha yaşlanmasından sonra serinin nereye gideceği merak ediliyordu. İşte tam da bu noktada seyirciye yeni filmden ne bekliyorsunuz diye sorulduğunda, alınabilecek ilk şey belli ki köklerine bağlı yeni nesle aktarılan bir film olması gerekliliğiydi.

Yapımcılar bu mesajı almış olacaklar ki, filmin yenilenmesi açısından bu beklentileri karşılamak üzere harekete geçmiş gibi gözüküyorlar. Yönetmen koltuğuna Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett gibi korku sineması adına önemli işler yapan yönetmen ikilisi oturtuldu. Yönetmenlerin bolca ses getiren “Southbound” filmini baz almak doğru olmasa da “Ready or Not” isimli teen-slasher türüne yakın bir filmin başarılı bir şekilde ortaya çıkmasından sonra yapımcıların gözlerini kırpmadan bu ikiliyi başa getirdiklerini düşünüyorum.

Z Kuşağı Başrolde…

Filmi izledikten sonra da göreceğiniz üzere yeni Scream’in eski filmlerin mirasından yararlanıp, yeni nesle daha güncel bir Scream’i sunmaya çalıştıklarını fark edebilirsiniz. Hatta filmin adının da Scream 5 olmasındansa ilk filmin adının aynısı kullanılıyor. Bu da filmin özüne bağlı bir devam filmi olarak döneceğinin ipuçlarını veriyordu. Nitekim de öyle oldu. Filmin klasikleşen giriş konuşmasında dahi yeni neslin korku filmlere bakış açısının farkı ortaya koyulmuş. İçeriğin önplanda olduğu işlere kendilerini yakın bulduklarından bahsediyorlar. Babadook referansı bu anlamda bakış açısını anlamak üzere önemli bir referans olarak filmde kullanılmış. Scream her ne kadar gençlerin katledildiği hayatta kalma savaşına dönen bir film olsa da, her ayrıntısıyla sinefillere hitap eden ve entelektüel bir tarafının olduğunu reddedemeyiz.

Yepyeni karakterler kurulup, akrabalık bağları ile bağlantılar kurup ilk filmdeki arkadaş kitlesine benzer bir grup senaryonun merkezine oturtturuluyor. Hatta film boyunca bu Scream’den farkının Z kuşağına hitap edeceğinin altına kalın bir çizgi çiziliyor. Bu sebeple de karakterlerimizin kurulumlarında günümüz normlarının etkilediği özgürlükçü bakış açısı filmin geneline yansıtılmış. Hatta bu kesime Netflix nesli de diyebiliriz. Film de bu espriden yola çıkarak ayrıntılar sayesinde zamana dair dokunuşlarını yapıyor.

Ancak Scream serisinin altın döneminin yıldızlarının da unutulmaması önemliydi. Çünkü bu karakterler sayesinde film serisinin beşinci filme kadar ulaştığını söyleyebiliriz. Bu yüzden de Neve Campbell, Courteney Cox ve David Arquette gibi karakterler filme akıllıca yerleştiriliyor. Her zaman başrolde gözüken Neve Campbell bu filmde sadece geçmişin geleneğini devam ettirmek içindeki yerini alırken; David Arquette yeni oluşturulan genç kadronun mentorü olarak karşımıza çıkıyor. Hatta ilk filmden sürpriz isimlerin de filme dahil olduğu bilgisini kenara not edelim.

Gelecek Geçmişten Beslenir

Eski filmin referansları, ilk filmin şaşırtıcı unsurları ve imza aksiyonları bu filme birebir yerleştirilmiş. Buna ek olarak Scream 2’nin kuralları öne çıkartan tavrı, üçüncü filmin basını öne çıkaran gerçekçiliği ve dördüncü filmin teknolojiyle filme yeni katman katan bakış açısı filmin her noktasına düzeyli şekilde monte edilmiş. Hatta teen slasher filmlerinde katil acaba kimdi sorunsalını bile film olabildiğince klişe bir formülle çözerek Scream hayranlarına istedikleri her şeyi vermeyi tercih ediyor. Çünkü klişeler her ne kadar tekrar olarak anımsansa da, korku sineması gibi türlerde seyirciyi en çok heyecanlandıran manevraların başında gelirler. Yönetmenlerin bu püf noktasını gözden kaçırmadığını görüyoruz.

Bu bağlamda sözü toparlarsak Scream korku filmi klişelerini kullanmaktan kaçınmazken, onlarla dalga geçmekte de sorun görmüyor. Çünkü temelinde korku filmleri her zaman seyircisini korkutma amacı gütmez. Teen slasher gibi türlerin çoğunlukla eğlendirici unsurlarının baskın olduğunu söyleyebiliriz. Scream de size beklediğiniz tüm eğlenceyi iyi bir devam filmiyle karşımıza getiriyor.

Belli ki Wes Craven’ın ölümünden sonra yönetmene saygı duruşunda bulunmak istemişler. Bu sebeple karakterlerden birinin adını da jest olarak Wes yapılmış. Hatta filmin sonunda da film ona adanmış. Sonuç olarak Wes Craven da yaşasaydı, yeni Scream filmini de böyle çekmek isterdi diye düşünüyorum. Bana göre serinin en iyi filmi sayılmaz ama son iki devam filmine göre daha eli yüzü düzgün, ne yaptığını bilen bir korku filmi çıkmış diyebiliriz. Bu durum da korku severler için tam bir hazineye dönüşüyor. Geçmişte bizim neslin eğlencesi olan Scream bu filmle birlikte artık kanlı katliamlarını yeni nesle devretmiş diyebiliriz.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir cevap yazın