Vurdulu kırdılı, ölümlü kalımlı, kanlı canlı ve de sıradışı filmlerin adamı Quentin Tarantino, yeni filmi Inglourious Basterds ile bu yıl pek konuşulacağa benzer. Tarantino’nun seveni de vardır sevmeyeni de… Irkçı hitaplar kullanmasından, filmlerinde gereğinden fazla şiddet öğesi barındırmasına, hatta “başka filmlerden kopyala yapıştır filmler yapıyor”a kadar birçok yönden eleştirilere maruz kalsa da, amerikan film klişelerine yeni bir soluk getirdiğini de herkes bilir, kabul eder. Quentine Tarantino’nun, Kill Bill’in senaryosunu yazıp yönetmek için ertelediği Inglourious Basterds, bir yeniden yapım filmi. Filmin orijinali ise 1978 yapımı, italyan asıllı yönetmen Enzo Girolami Castellari’nin yönettiği “Quel Maledetto Treno Blindato”.
Filmin senaryosunda da imzası bulunan Tarantino, filmini bu yılki Cannes Film Festivali’ne yetiştirmek için kendine söz vermiş ve sözünde de durmuş. 2004 yılında Cannes’da jüri başkanlığı da yapmış olan yönetmen, Inglourious Basterds’ı, 13-24 mayısta yapılacak bu festivale yetiştirmiş. İlk gösterimi orada olacak.
Inglorious Basterds, II. Dünya Savaşı zamanında, alman işgali altındaki Fransa’da başlıyor. Çok sevdiği ailesinin, Nazi Albay Hans Landa tarafından katledilmesine tanıklık eden Shosanna Dreyfus, katliamdan kılpayı kurtularak Paris’e kaçar. Orada sinema salonu sahibi ve işletmecisi olarak yeni bir kimlik edinir.
Aynı günlerde Avrupa’nın başka bir köşesinde Teğmen Aldo Raine, amerikalı yahudi askerler tarafından kurulan bir grubu, düşmana karşı misilleme yapma amacıyla organize etmektedir. Düşmanları tarafından “Piçler” yakıştırmasıyla bilinen Raine’ın grubu, nazi Almanyası’nın önde gidenlerine zarar verme misyonunu üstlenmiştir. Bu amaçla, alman sinema oyuncusu ve gizli ajan Bridget Von Hammersmark ile işbirliği yapar. Shasoanna’nın kendi intikamını alma planlarını yaptığı bir sinema salonunun çatısı altında hepsinin kaderleri kesişecektir.
[dailymotion k64psZgxSK1j49WPzH]
Bu projenin Tarantino ve Brad Pitt açısından ve tabi bizim açımızdan da bir başka önemi, ikilinin ilk kez aynı projede buluşuyor olması. Tarantino, en başından beri Aldo Raine rolü için Pitt’i istiyormuş. Hatta Pitt, senaryoyu ilk okuyanlardan biriymiş. Yönetmenin, ikinci başkarakter Hans Landa rolü içinse Leonardo DiCaprio’yu istediği fakat sonradan Christoph Waltz ile anlaşıldığı biliniyor. Zaten DiCaprio ile Waltz’u kıyaslayınca, bu rol için doğru isimde karar kılındığını söyleyebiliriz. Filmde Diane Kruger, Mélanie Laurent, Daniel Brühl, Eli Roth, ve Mike Myers gibi isimler de yer alıyor.
Filmlerinin genelde Los Angeles’ta geçtiği Tarantino için Inglourious Basterds’ın önemi bu anlamda da farklı. Çekimlerine Almanya’da kurulu Babelsberg Stüdyoları’nda başlanan film, yanısıra Berlin, Saksonya ve Paris’te de çekildi. Filmin görüntü yönetmenin de Oscar ödüllü isim Bob Richardson olduğunu ekleyelim.
Filmin adına gelecek olursak… Kelimelerin orijinal haliyle bu tamlama aslında “Inglorious Bastards”. “Inglourious Basterds” olarak evrilmesinin nedeni de bu tamlamanın alman aksanıyla söyleniyor oluşu.
Türkçeye “Şerefsiz Piçler” olarak çevrilebilecek olan filmin, hangi isimle gösterileceği de ayrı bir merak konusu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.