Sene 1998: Okulda hocamızın (öğretmen demenin günah sayıldığı çağlardaydık) “sessiz sessiz önünüzdeki bir şeylerle uğraşın” diyerek masasındaki kağıtlara yoğunlaştığı anlarda içimizde dersin kaynamasının yarattığı sevinçle birlikte sessiz ve sıkılmış bir şekilde oturmaya başlıyorduk. Mp3 player, wireless, wap, blue tooth, e-book hatta cep telefonu kavramına bile aşina değildik. Dolayısıyla sıkıntıyı gidermek için elimizdeki yegane malzeme kalem ve defter oluyordu. İsim-şehir ve adam asmaca gibi oyunların arasına, genellikle erkeklerin eklediği bir aktivite daha vardı: futbolun rüya takımını kurmak.Gerekirse bütün gün oturup tartışabilirsin. Amacın dünyadaki mevcut futbolcuların bütününü ele alarak, olabilecek en iyi takımı ortaya çıkarmaktır. Tabii ki rüya takım oluşturmanın bir usulü vardır. Öylece en iyi 11 forvet oyuncusunu dizip rüya takım yaptım diyemezsiniz. Belirli bir taktik içerisinde, her mevki için oranın en iyi adamını bulman gerekir. Benim o yıl yaptığım kadro yanlış hatırlamıyorsam şu şekildeydi:
Kalede: Oliver Kahn
Defansta: Cafu – Nesta – Stam – Roberto Carlos
Orta sahada: Beckham – Zidane – Hagi – Nedved
İleri ikilide: Bergkamp – Ronaldo
Şimdi baktığım zaman epey hücum ağırlıklı olduğunu gördüğüm (çok gol yer) bu kadroyu hiçbir zaman bir arada top oynarken görme şansım olmadı. Basketbolseverler bu konuda daha talihli. كيف تلعب روليت Kendilerine hali hazırda Dream Team (rüya takımı) ismini veren Amerikan Ulusal Basketbol Takımı, her turnuvada neredeyse dünyanın en iyi 5 oyuncusunu bir araya getirip izleyiciyi basketbola doyuruyorlar. Hatta 1992’da Barselona’da sahneye çıkan ve Jordan, Malone, Barkley, Bird, Johnson, Stockton, Ewing, Robinson, Drexler ve Pippen gibi efsane demenin az geldiği 10 ismi bünyesinde barındıran takımın, Dream Team ismini layıkıyla ve hatta ötesiyle taşıdığını söyleyebiliriz. Sporla pek alakadar olmayan okuyucularımızın bu noktada uyuklamaya veya Facebook’larını açıp Bejeweled Blitz oynamaya başlaması kaçınılmaz. O yüzden artık sadede gelelim.Rüya takımlar sadece spor dallarında değil artık mühendislikten ekonomiye pek çok alanda karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz haftalarda duyduğumuz bir film projesi de bizi tekrar sinemanın rüya takımları üzerine düşünmeye itti. Çoğumuzun bildiği gibi Sylvester Stallone 2010 yazına The Expendables filmiyle damgasını vurmayı planlıyor. Film için aksiyon dünyasının neredeyse tüm kült isimlerine teklif götüren yönetmen, Jet Li, Mickey Rourke, Bruce Willis ve Arnold Schwarzenegger gibi önemli isimleri ikna etmeyi başarmış ve özellikle sinemada hareket arayanlar için efsane niteliğindeki bir kadroyu bir araya getirmiş.Sinemada daha kadrosuyla ağzımızı sulandıran birçok film var. Bunların bazısı katıksız başyapıt çıkarken bazısı da yüksek ölçekte hayal kırıklığı yaratıyor. Bugüne dek oluşturduğu kadrolarla sinemanın dream team’i olarak anılabilecek filmlerden oluşan bir liste yaptım. Tamamen bir iki kafa yoruşta aklıma gelen filmlerden oluştuğu için objektif olarak “gelmiş geçmiş en iyi kadrolar” denemeyecek olsa da tüm zamanların en dikkat çekici film kadrolarının büyük kısmını yazıda bulabileceksiniz.
50 – The Outsiders (1983)
Kadro:
- Tom Cruise
- Emilio Estevez
- Diane Lane
- Rob Lowe
- Patrick Swayze
- Tom Waits
S.E. Hilton’un 15 yaşında yazmaya başladığı romanından Francis Ford Coppola’nın uyarladığı film 80’lerde “genç kızların sevgilisi” kategorisindeki aktörleri bıyıklarının terlemediği haliyle bir araya toplayarak oyuncuların star olma yolunu açmıştı. Birbirinden afili halleriyle Tom Cruise, Rob Lowe, Matt Dillon, Emilio Estevez ve tabii ki Patrick Swayze.
49 – Kibar Feyzo (1978)
Kadro:
- Müjde Ar
- Adile Naşit
- Erdal Özyağcılar
- İlyas Salman
- Kemal Sunal
- Şener Şen
Geri dönüşlerle akan kurgusu, içindeki müzikal kısımları ve ağa kavramına getirdiği hiciv dolu yaklaşım ile sıra dışı komedilerimizden biri olmayı başaran Kibar Feyzo’da yönetmen Atıf Yılmaz, yapımcı Ertem Eğilmez ile birlikte bir önceki sene Çöpçüler Kralı’nda bir araya gelen muhteşem dört oyuncuyu (Kemal Sunal – İlyas Salman- Şener Şen- Erdal Özyağcılar) tekrar bir araya getirmekle kalmayıp Adile Naşit, Müjde Ar gibi isimleri ekibe dahil ederek zenginliğine zenginlik katıyor ve 70’li yılların Yeşilçam’ın altın dönemi olmasına katkıda bulunuyordu.
48 – The Dirty Dozen (1967)
Kadro:
- Ernest Borgnine
- Charles Bronson
- John Cassavetes
- George Kennedy
- Trini López
- Lee Marvin
- Donald Sutherland
Hayatın kaybeden tarafında olan bir grubun gözü kapalı ölüme yollanması temalı bu klasik bize düzineyle kaliteli aktörü bir arada izleme fırsatı tanıyordu. Hem Cannes’da hem de Oscar’da en iyi film dalında yüzü gülen tek yapıt olan Marty filminin güleç yıldızı Ernest Borgnine, filmdeki performansıyla en çok övgüyü alan usta yönetmen John Cassavetes ve aksiyonun olduğu yerde eksik olmayan sert adam Charles Bronson, yanlarına Lee Marvin, Donald Sutherland ve George Kenney gibi sağlam performansları alıyor, filmin sürprizi ise Meksikalı ünlü şarkıcı Trini Lopez oluyordu.
47 – Reservoir Dogs (1992)
Kadro:
- Steve Buscemi
- Harvey Keitel
- Michael Madsen
- Tim Roth
- Quentin Tarantino
Tarantino’nun alemlere resmen duhul edişi. Mr. Pink, Mr. White derken kanın gövdeyi götürdüğü bir film. Ünlü oyuncu beşlisi ise sahaya iyi yayılıyor. Tim Roth kan revan içerisinde debelenmeyi, Michael Madsen kulak keserekten bade süzerekten dans etmeyi, Steve Buscemi ise bahşiş kavramı üzerine ahkam kesmeyi almış.
46 – Jungle Fever (1991)
Kadro:
- Halle Berry
- Samuel L. Jackson
- Queen Latifah
- Spike Lee
- Anthony Quinn
- Wesley Snipes
- John Turturro
Vasat oyuncu kadrosuna sahip bir Spike Lee filmi görmek, açılış jeneriğinde “A Spike Lee Joint” yazısını görmemek kadar zor. Ama bu konuda Jungle Fever’ın eline ibrik tutmak mümkün olmasa gerek. Spike Lee’nin kendi filmlerinde oynaması alışıldık bir durum. Oyuncuların büyük bir kısmıyla da daha önce çalışmışlığı var (Mo’ Beter Blues, Do The Right Thing) fakat hem bu sağlam oyuncuları bir araya getirmesi hem de Halle Berry, Anthony Quinn gibi eklemeler yapması ile hatırı sayılır bir iş çıkarmış oluyor yönetmen.
45 – Armageddon (1998)
Kadro:
- Ben Affleck
- Steve Buscemi
- Udo Kier
- Peter Stormare
- Billy Bob Thornton
- Liv Tyler
- Bruce Willis
- Owen Wilson
Bir afişte Michael Bay ve Jerry Bruckheimer isimlerini görmek pek çok sinema seyircisinde titreme nöbetlerine neden olabilir. Üstelik bu ikilinin bir felaket filmi çektiğini duyup da havale geçirenlere rastlayabiliriz. Ama ne dersek diyelim ikili Armageddon filmi için gerçekten şahane bir casting işine imza attılar. Aynı sene çekilen Deep Impact ile bir süre beyaz perdeyi “dünyamıza göktaşı çarpacak, eyvah” türü filmlerin işgaline bırakan eserin rakibinden en büyük farkı, geniş süresine yaydığı çok sayıda kaliteli oyuncuda gizliydi. Başrolünde Bruce Willis, Ben Affleck, Liv Tyler gibi düzgün tipler olduğuna bakmayın, filmin en iyi performansları Peter Stormare, Steve Buscemi gibi arıza isimlerden geliyordu. Billy Bob Thornton ise şaşırtıcı derecede ciddi bir karakterle filmde yer alıyordu.
44 – Platoon (1986)
Kadro:
- Tom Berenger
- Willem Dafoe
- Johnny Depp
- John C. McGinley
- Charlie Sheen
- Forest Whitaker
Dizlerinini üstüne çökmüş ve ellerini iki yana açmış Willem Dafoe görüntüsü ile hala hafızamızda tazeliğini koruyan bir film Platoon. “İyi polis kötü polis” performanslarıyla döktüren Dafoe ve (kariyerinin en iyi rolünde) Tom Berenger dışında kadrosunun çoğu genç oyunculardan oluşan filmde başrol Charlie Sheen dışında, Oscarlı Forest Whitaker, Scrubs’ın huysuz doktoru John C. McGinley gibi yetenekli oyuncuları ve filmin büyük sürprizi gencecik bir Johnny Depp’i görebiliyorduk.
43 – 8 Femmes (2002)
Kadro:
- Fanny Ardant
- Emmanuelle Béart
- Catherine Deneuve
- Isabelle Huppert
- Ludivine Sagnier
Büyük kadın oyuncuları bir arada toplamanın zorluğu mu yoksa senaristlerin geneler erkek hikayelerini tercih etmesi mi bilinmez ama bu kategoride şöyle birbirinden efsane 4-5 kadın oyuncunun bir arada arz-ı endam ettiği kadroları fazla göremiyoruz. François Ozon da olmasa ne yapardık bilemiyorum. Robert Thomas’ın oyunundan yönetmenin bizzat uyarladığı filmde bir evdeki 8 olağan şüpheli kadının her biri için şarkılarla süslenmiş performansları Fransız sinemasının yıllara meydan okuyan güzellik ve yetenekteki kadın oyuncuları tarafından canlandırılıyor ve filmin kadrosu, neredeyse senaryosunun bile önüne geçiyordu.
42 – Empire Of The Sun (1987)
Kadro:
- Christian Bale
- John Malkovich
- Joe Pantoliano
- Miranda Richardson
- Ben Stiller
Döktürmediği günü kendine kayıp sayan John Malkovich, sıra dışı güzelliği ile Miranda Richardson, gencecik halleriyle Joe Pantoliano ve Ben Stiller. Bütün bu iyi oyuncuların yanında filmin en iyi performansı o dönem sadece 13 yaşında olan Christian Bale’den geliyor.
41 – Dangerous Liasons (1988)
Kadro:
- Glenn Close
- John Malkovich
- Michelle Pfeiffer
- Keanu Reeves
- Uma Thurman
Malkovich’i bir de by 18. yüzyıl hikayesinde izleyin. Yanı başında ise güzelliklerini muhteşem oyunculuklarıyla taçlandıran üç yıldız: Glenn Close, Michelle Pfeiffer ve Uma Thurman. Günün sürprizi ise Matrix’ine 11 yıl sonra kavuşacak olan Keanu Reeves.
[Yazının devamı…]
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.