95 yaşında hayatını kaybeden Stan Lee, arkasında muhteşem bir hayal gücü ve zekayla kurulmuş dev bir evren bıraktı. Lee’nin geride bıraktıkları doğal olarak sadece bununla sınırlı değil.
Zorluklarla Başlayan Bir Hayat
Mülteci musevi bir ailenin büyük depresyon yıllarında oğlu olarak doğan Stanley Lieber, fakirlikle geçen yılları kaçak girdiği sinemada Errol Flynn’in canlandırdığı karakterlerin verdiği moralle atlattı. Küçük yaşta yazarlığa başladı. 17 yaşında Timely Comics’te işe girdi. Joe Simon ve Jack Kirby ile birlikte karakterler yaratmaya başladı. İki arkadaşı şirketi terkedince daha 18 yaşında baş editör olarak görev almaya başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında da askerlere moral vermek için kurulan bölümde filmler yazdı ve çekti.
1947’de evlendiği Joan Clayton Boocock’la kızlarının doğumunun mutluluğunu 1956’da ise oğulları Jan Lee’nin üç yaşındayken ölümünün üzüntüsünü yaşadılar.
Herşeyden İlham Alabilen Bir Hayal Gücü
Karısı Joan Celia “J.C.” Lee. Spider-Man’in sevgilisi Mary Jane’e ilham veren kadındır. Dr. Jeykll ve Mr.Hyde’dan Hulk’u çıkaran bir beyine sahip olan Stan Lee, kendinden önce izole dünyalarda yaşayan süper kahramanların aksine gerçek dünyadaki olaylardan etkilenen öyküler yarattı. Magneto’yu Malcolm X’ten esinlenerek yarattığını röportajlarında aktarmıştı.
Koskoca Bir Evren
1950’lerde Jack Kirby ile bir araya gelmesi bir hayal gücü patlaması yaşanmasını sağladı. Fantastic Four’la başlayan Spider-Man, X-Men ve Daredevil’la devam eden bu yaratıcılık seli Marvel’i popüler kültürü yönlendiren bir güç haline getirdi. Bütün karakterlerin aynı evrende yaşaması, birbirlerinin öykülerine konuk olma alışkanlığıyla aslında “evren” fikrini geliştiren ve en iyi uygulayan isim oldu. Günümüzde The Avengers gibi seriler onun evrensel bakış açısı olmasaydı yaratılamazdı.
Yardımsever ve Sosyal Bir Hayat
Stan Lee, “Excelsior!” mesajıyla biten aylık köşesini hep ırkçılık, hoşgörüsüzlük, cinsel ayrımcılığa karşı mesajlar verdi. Kahramanlarının çocukların kötü alışkanlıklardan kurtulması için çekilen veya çizilen yapımlarda ücretsiz kullanılmasını sağladı. Sansüre karşı, kongreye çıkarak yazarların ve çizerlerin haklarını savundu.
Cameo’lar
34 Marvel filminde bizzat rol alarak, bizi her zaman gülümsetmeyi başardı.