Angelopoulos’dan Üçlemenin İkincisi

Yunanistan’ın yaratıcı yönetmeni Theodoros Angelopoulos‘un üçlemesinin ikinci filmini de bitirdi. 2004te gösterime giren Το Λιβάδι που δακρύζει (Ağlayan Çayır) filmle üçlemeye başlayan Angelopoulos, Zamanın Tozu olarak çevirebileceğimiz I Σκονη Του Χρονου ile yakında yine karşımızda. Sonbaharda Selanik Film Festivali’nde prömiyeri yapılan, şubatta da Berlin’de yarışacak olan filmin gösterimi büyük ihtimalle Berlin sonuçlarına göre belli olur.

Filmin kadrosu oldukça görkemli: özel bir yetenek olarak adledebileceğimiz Willem Dafoe‘nun Angelopoulos’la bir araya gelmesi sinemasever bünyelerde kombo etkisi yaratmış olsa gerek. Haricinde, usta yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin Kırmızı’sından (Trois Couleurs: Rouge) ve Veronika’nın İkili Yaşamı (La Double vie de Véronique) filmlerinden tanıdığımız ve sevdiğimiz Irène Jacob, yine bu filmde rol alan önemli oyunculardan bir diğeri. Bahsetmeden geçemeyeceğimiz son isim de Bruno Ganz.

Üçlemenin ikinci filmi biraz daha enternasyonel; konusu ise oldukça çekici. A. ismindeki bir yönetmen anne-babasıyla ilgili bir film yapmaya soyunur. Annesi Eleni ile babası Spyros’un kıtalarla ayrılan aşkını anlamak, aynı zamanda yakın tarihte yaşanan sosyal ve politik olaylara da çok başarılı bir mercek tutar. Ayrıca bir diğer karakter Zira bu aşkın arasına bireylerden ziyade savaşlar girmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika’ya göç eden babası bir yanda; iç savaş sırasında kendisini Sovyetler Birliği’nde bulan annesi bir yanda. Asıl karakter A. ise bu süreçte kendisini Kanada’da bulur. Tüm karakterlerin hayatlarındaki sonraki dönüm noktaları yine Stalin’in ölümü, Vietnam Savaşı, Berlin Duvarı’nın yıkılması gibi siyasî olaylar yüzünden ya da sayesinde olur. Konuya çok da fazla değinmekten imtina ediyoruz fakat Bruno Ganz’ın oynadığı alman Jacob karakterinin de bu aşkın sacayaklarından biri olduğunu da belirtmek gerekir.

[dailymotion k1TnzOvBaGafAXVM6C]

Filmin senaryosunu Angelopoulos yazmış. Önceki işlerinde de varolan Petros Markaris, Tonino Guerra yine senaryo sürecinde Angelopoulos’a yardımcı olmuşlar. Müziklerine Eleni Karaindrou’nun imza attığı ve albümü filmden evvel, 6 şubatta piyasaya sürülecekmiş.

Filmle ilgili bilgiler şimdilik bu kadar. Ayrıca Angelopoulos’un Berlin Film Festivali sonrasında Bakınız’a röportaj vermeyi kabul ettiğini de buradan duyurmuş olalım.