The Last Kingdom: Bir İnsanlık Tablosu

Barış sadece savaş herkes için kaybettiriyorsa gerçekleşir.
Tarih kitaplarını kazananlar yazar.
Göçebe ruh için hedef özgürlüktür ve yolculuğun kendisidir.
Kralların hayallerinin bedelini halklar öder.
Onurlu kalmak büyük fedakarlık gerektirir.

The Last Kingdom, bu cesur tezleri 36 bölüm boyunca, tarih kurgusu, senaryosu ve kartondan kırpılmamış karakterleri ile vurucu bir şekilde dile getiriyor.

Hikayenin geçtiği topraklar, ilk sahipleri olarak bilinen Britonlardan işgalci Romalılara, Saksonlardan Danimarkalı savaşçılara kadar bereketi için birçok hallkın gözünü diktiği Britanya adası… Ada Danların bitmek tükenmek bilmeyen akınlarını yaşıyor. Güneyde Alfred’in Britanya Krallığı hayali ile sürüklediği Wessexli Saksonlar başta olmak üzere, Mersiyalılar, Doğu Anglialılar, Bebbanburglular, İrlandalılar, İskoçlar, Galler halkı arasında bitmeyen ittifaklar ve savaşlar adanın heryerine yayılır.

Kuzeydeki Bebbanburg tahtının varisi ve bir Sakson olan Uthred amcasının ihaneti ile esir düştüğü Danların elinde, önemli bir liderin himayesinde bir Pagan olarak büyütülür. Hayat onun için olağan keyfiyle akarken bu defa da efendisinin katili olarak iftiraya uğrar ve yarı Dan yarı Sakson hayat döngüsü başlar. Zekası ve amber taşlı kılıcı, bir büyük adanın kaderini çizen sayısız anı belirler, tarihin yazmayacağı, kendisi değil etkisi görülen, karanlık madde misali bir güç olur. Tüm benliği ile kuzeye gidip hakkı olanı almayı istese bile onuru ve Viking aklını çelen Sakson kanı onu yerleşik kralların savaşçısı yapar. Özgür ruhu ve gururu ise hak ettiği ödülden çok ceza getirir.

Uthred’in özgürlüğünü ve Alfred’e verdiği sözleri herşeyin önüne koyması ile ödeyeceği bedel birçok kez sevdiklerinin hayatları olur. Sevdikleri demişken onlar Uthred’in gelgitlerinin skalası gibi. Çocukluk arkadaşı, soylu bir eş, bir kahin Pagan, hayatının aşkı bir Danimarkalı ve vahşi bir büyücü Uthred’in hikayesini bir uçtan bir uca taşır. Dostluk baba yarısı Rahip Beocca ve sadık silah arkadaşları ile şekle bürünür.

The Last Kingdom ihaneti, sadakati, kurnazlığı, samimiyeti, onuru temsil eden karakterleriyle bir insanlık tablosu aslında. Asla bir Vikings dizisi alternatifi olarak düşünülüp ıskalanmamalı, dönemin politika ve değerlerini daha geniş bir açıdan veriyor. Uzun bir ara vereceği kesin ama 5. sezonu hak ediyor bence.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir cevap yazın