Bazı yönetmenler hayat sorgulamalarında seyircisini de yanlarına katar. Hayatı çözememiş ve bunun saf acısını ve arayışını filmlerine yansıtırlar. Filmlerinde öyle bir büyü vardır ki, siz de yönetmenin dert ortağı olur ve çare ararsınız sorulara. Çektiği acılar sizin için gerçek olur, hayatı onun gibi duyumsarsınız. İşte Woody Allen kesinlikle bu tür yönetmenlerden biri değil; o hayatı çözmüş yönetmenlerden.
Her Woody Allen filmi seyredişimde ‘sen giderken ben dönüyordum’ lafı aklıma takılır. Woody Allen’ın en mavra komedilerinde bile bir hayatı çözmüşlük vardır. Bunun küstahça ve didaktik olmamasının en önemli sebebi ise, Woody Allen’ın da döndüğü yollarda aynı çukurlara düşmesinden kaynaklanıyor olabilir. Seyirci onun dalga geçmesinden rahatsız olmaz, çünkü Allen potaya önce kendini koyar.
Woody Allen’ın son filmi Whatever Works, yine aynı minvalde bir yapı sunuyor bize. FilmEkimi’nde ‘Kim Kiminle Nerede’ olarak türkçeleştirilen filmin bence türkçe karşılığı ‘Hayırlısı’ olmalıymış. Bizim aşina olduğumuz ‘büyük lokma ye, büyük söz söyleme’ düsturunu benimseyen filmde, karakterin de yaşadığı onca olaydan sonra getirebildiği tek yorum ‘hayırlısı’ oluyor. Öyle olmak zorunda kalıyor.
Larry David’in canlandırdığı eski fizik profesörü Boris Yellnikoff, klasik Woody Allen karakterinin taşıması gereken her özelliğe sahip. Nobel Fizik Ödülünün direğinden dönmüş olmakla beraber, hayatla olan derdini fizik formüllerinde bulamamış biri. Evliliğini ve hatta hayatını fazla mantığa uygun bulduğu için reddeden karakter, başarısız bir intihar girişiminin ardından kendine yeni ve minimal bir hayat kurar. Kendi iddiasıyla, hayata diğerlerinin bakamadığı geniş perspektiften bakan karakterin – ki bunun doğruluğunu seyirciyle ilişki kurarak ispatlıyor – hayata ve insanlara dair de bir dolu teorisi ve formülü vardır.Film süresince bu teorilerin hepsi hayatın getirdikleriyle çürütülse de, hepsini kapsayan formül ‘Whatever Works’ hep baki kalıyor.
Filmin neredeyse başında Yellnikoff’un hayatına zorla giren Ann, onun hakaretlerini ve huysuzluğunu farklı yorumlar. Yellnikoff’un ne kadar zeki olduğu sonucuna vardığındaysa ona aşık olur. Bu aşkın, kızın salaklığının bir semptomu olduğunun bilincinde olan Boris (samimiyetimize güvenerek artık ismiyle hitap ediyorum) bunu yarım ağızla reddetse de, anlatmaya çalışsa da, meramı yetersiz kalır. Güneyli kızın annesi köyden gelip, onu bulana kadar tıngır mıngır da olsa, bir şeyler rayına oturmuştur. Boris’in evliliğini bitirme sebebi fazla mantıklı olmasıydı, şimdi ise ipe sapa gelmez bir evliliğe imza atmakta bir beis görmez. Her ne kadar doğumgünlerinin saçmalığına inansa da, Boris ellerini her yıkadığında ‘iyi ki doğdun’ şarkısını söylemekte de bir beis görmemektedir.
Kızın annesi başlangıçta bir karakterden ziyade tip olacağı izlenimini yaratsa da, filmin en fenomen karakterine dönüşmesi çok kısa bir sürede gerçekleşir. Fotoğrafçılıktaki doğal yeteneğinin keşfedilmesi ile kendisine iki sevgili birden yapması farklı zamanlara denk düşmez. Zaten kızın babası da filmin ilerleyen safhalarında bastırılmış eşcinsel duygularını keşfetmeyecek midir?
Fazla spoiler vermiş olmanın yükü omuzumda toparlamaya çalışayım. Film süresince karşılaştığınız abzürd olayların abzürd olmadığına ikna olmanız, sizi de Boris gibi etkiliyor. Daha doğrusu film zaten kendinin abzürd olmadığını, aslında hayatın abzürd olduğunu güzel bir formülasyonla sunuyor; tanıdık, bildik Woody Allen.
Match Point ve Vicky Cristina Barcelona filmlerinde yakaladığı yeni tadı geçici bir süre kenara koyup, klasik tarzına geri dönmesi kalıcı bir durum da değil anlaşılan. Zira Whatever Works yeni yazılmış bir senaryodan kotarılmış bir film değil. 1977 yılında oyuncu Zero Mostel’in ölümüyle rafa kaldırılan proje, Woody Allen’ın Larry David’de benzer bir ışık görmesiyle yeniden gündeme gelmiş. Larry David de zaten Curb Your Enthusiasm’da tanıdığımız karakteriyle karşımızda desek yorum katmış olmayız.
Kısaca Woody Allen’ın eski filmlerini demode bulmayan, hâlâ keyifle seyredenlerin arşivlerinde yeni bir film olacak Whatever Works. FilmEkimi’nde gösterilen, önümüzdeki aylarda da Filma tarafından sinema salonlarında seyredebileceğiniz filmde son yılların Woody Allen’ını değil, klasik Allen bulacağınızı belirtelim.
Not: Aslen 27 ekim tarihinde yazılmış olan inceleme, Kim Kiminle Nerede filmi 15 ocakta Türkiye’de gösterime girdiği için yeniden ana sayfaya taşınmıştır.