Aile nedir? Ne kadar olgunluk gerektirir? Hayallerinizi gerçekleştirmek için ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Yaşadığınız hayat sizin bu hayallerin peşinden koşmanıza engel olursa ne yapardınız? Belki süper kahraman olsaydık bütün bunlar anlamsız olurdu. Çocukken kendimize kurduğumuz dünyada insanları kahramanca kurtarırdık ya, peki gerçekten sıradan biri olduğumuzu ve aslında kurtarılanın bizler olduğunuzu anladığınızda ne düşünürdünüz?
Wish I Was Here, duruşuna hayran olduğumuz Zach Braff’ın uzun süredir peşinden koştuğu bir projeydi. Kendi imkanları ile çekmeye çalıştığı filmi Kickstarter ile dünyaya duyurarak fon toplamaya bile çalıştı diyebiliriz. Hatta, Kickstarter videosunda eğer gerekli yardımı toplarsa çok güzel bir film çekeceğine söz vermişti. Hedeflediği 2 milyon dolar olmasına rağmen cömert bağışçıları 3 milyon dolar kadar yardım yaptı film için. Eh, Zach sözünü tuttu diyebilirim, en azından benim için.
Başarısız fakat çabalayan bir aktör, gün geçtikçe sabrı azalan bir eş, deli dolu iki evlat, sorumsuz bir kardeş ve huysuz bir baba. Aidan (Zach Braff), büyük patlamasını henüz gerçekleştirememiş, seçmeden seçmeye koşuşturan, projelerde ufak da olsa bir rol kaparak ailesinin geçimine katkı sağlamak isteyen sevecen bir aile babasıdır. Eşinin (Kate Hudson) desteği sayesinde sürekli çabalar bu amacı uğruna fakat artık kendisinin bile inanmadığı bir hayali kovaladığını düşünen bir karaktere bürünmeye başlar giderek. İçinde bulunduğumuz hayatın ne kadarını kendi hayallerimiz için, ne kadarını başkalarının takdirini kazanmak için sürdürürüz? Aile kurmak, maddi sıkıntı yaşamak hayallerini ertelemek için geçerli bir sebep miydi Aidan için? Hem evet, hem hayır diyebileceğimiz bir hikayenin içinde buluyoruz kendimizi bu karmaşada. Aidan, çocuklarını okuldan mahrum bırakmamalı, karısının güvenini boşa çıkarmamalı, yıldızının hiç barışmadığı ölüm döşeğindeki babasını son yolculuğunda yüzüstü bırakmadan sorumsuz kardeşini de adam etmeliydi.
İnsanın günlük hayatında yüzleşebileceği karmaşalar, gelinen noktalarda yaptığı seçimler ve bu seçimler ile mutlu olmaya çalışmasına dair herkesin kendisinden bir parça bulabileceği bir film Wish I Was Here. Kişinin kendini izlediği karakterin yerine koyabildiği filmler her zaman duygusal açıdan dokunur seyirciye. Bunun yanında, tahmin edilebilirlikten ziyade izleyicinin içine işleyen, gözünden gördüğümüz karakter gibi düşünmemizi sağlayan bir senaryo gördüm ben filmde.
Zach Braff samimiyetiyle her zaman sevdiğim bir oyuncuydu. Bu filmde küçük kızı rolündeki Joey King ve Homeland’deki Saul karateri ile herkesin beğenisini kazanan Mandy Patinkin oldukça başarılı oyunculuk çıkarmış. Hatta Mandy Patinkin’in rolününün çekimlerini tamamlamak için sadece 4 gün sete katıldığını da göz önüne alırsak, böyle kısa bir sürede karakterini iyi tanımış ve gerektiği gibi yansıtmış.
Aile, hayat, aşk, kişinin kendini arayışı ve ölüm üzerine küçük anekdotlar vermeyi hedefleyen, aslında anlatmak istediği, verdiğinden daha büyük bir mesajı harmanlayan soft bir film Wish I Was Here. Üstelik çok da sık görmediğimiz Zach Braff’ı izlemek için güzel bir fırsat. İyi seyirler..
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.